Çukurova Üniversitesi Araştırmalarım
Değerli Okurlarım, dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz ama bazı çirkinlikler de, yine bu güzel ülkede oluyor, yaşanıyor. Çabalar yetersiz kalıp insanlar acze düşüyor.
Düşünün ki; muhtemelen sorunlu, kopyacı, okulla ilgisi olmayan ve tembel bir öğrenci çıkıyor ve “Manevi değerlere bile hakaret ediyor” diyerek değerli bir profesörü, sözde dini değerlere önem veren bir basın kuruluşuna şikâyet ediyor. Bu basın kuruluşu araştırmadan, soruşturmadan söylenenleri manşet yapıyor. Zaten komplo olan bu haberin bu şekilde yayınlaması bile çok manidar.
Bu sorunlu öğrencinin ismini bile verme gereği duymuyorum. Belki bir umutsuzluğa, belki de bir kompleks içinde bu yanlışa düşmüştür. Allah bu tür öğrencileri de, gerçeği bilmeden yayın yapan basını da ıslah etsin.
Öncelikle şunu iyice bilmeliyiz ki; bir profesör, bir doçent, öğretmen, eğitici kolay mı yetişiyor zannediyorsunuz… Kendisini vatanına, milletine ve de öğrencilerine adamış değerli bir profesörü ulu orta şikâyet etmek ne denli doğrudur, bunu o sorunlu öğrencilere sormak gerekiyor.
Değerli Profesör Sayın Yüceer’in bizim korumamıza ihtiyacı yoktur. Yıllar önce konusu ile ilgili olarak İskenderun Demir Çelik Fabrikalarına gelmişti ve orada tanışmıştık. Daha sonra ki görüşmelerimde değerli Prof. Dr. Sayın Yüceer hakkında çok güzel izlenimlere de sahip oldum. Böyle ilim ve bilim adamlarına sahip olmak gençlerimiz için çok önemli.
Özellikle, bildiğimiz kadarıyla, milli ve manevi değerlere inanan ve inandığı gibi yaşayan, duygularında bir sapma olmayan, mücadelesini ülkesini ve bayrağı için ve de ülkesi milleti, öğrencileri için yapan Sayın Yüceer’e reva görülen bu iftira ve karalama operasyonu Çukurova Üniversitesinde de, kamu nezdinde de hiçbir zaman itibar görmeyecektir. Buna yürekten inanmaktayız.
Yapılan suçlamaların yalan ve gerçek olmadığı gün gibi aşikâr. Sayın Yüceer’in ders konularının dışına çıktığı, milli ve manevi değerlere hakaret ettiği, türbanlılara da hakarette bulunduğu gibi ifadeleri o sorunlu öğrenci söylemiş. Kaldı ki; ithaf edilen suçlamalar çelişkilerle dolu olmakla beraber, Prof. Dr. Sayın Yüceer, milli ve manevi değerlere sonuna kadar bağlı bir kişiliğe sahiptir.
Bu konu ile ilgili olarak araştırmalarda bulunduk ve edindiğimiz bilgiler, bizim bildiklerimizle örtüşmekte, yani ne eksik ne fazla, aynen. İftirada bulunan o öğrenci, eğer vicdan varsa, bu vicdan azabından nasıl kurtulur onu çok merak ediyorum…
Şu ana kadar yazdıklarım bizim bildiklerimiz ve görüştüğümüz kişilerin görüşleriydi. Çevre mühendisi olan ve halen bu bölümün öğrencisi olan gençlerle de görüştük. Onların da konu ile ilgili görüşleri aynen şöyle…
“Bizler Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği’nin dört yıldan beri öğrencileriyiz. Doğal olarak dört yıldan beri de değerli Hocamız Sayın Ahmet Yüceer’in öğrencileriyiz.
Öncelikle Ahmet Hocamızın bulunduğu bu basın toplantısında bulunmaktan dolayı duyduğumuz mutluluğu ve bir o kadar da konunun içeriğinden dolayı duyduğumuz üzüntüyü belirtmek isteriz.
Herkesin çok yakından tanıdığı çok değerli hocamız Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sn. Ahmet Yüceer ile ilgili asılsız, yalan yanlış ve bel altı vurmaya yönelik yapılan haberi esefle kınıyoruz. Bizler Ahmet Hocamızın dört yıllık öğrencileriyiz. Bu süreçte hocamızın ne devlet erkânına, ne de yüce milletimizin kutsal emanetlerine yönelik kötü söz söylendiğini duymadık. Bizlere her zaman iyiyi, doğruyu, vatanperverliği ve milliyetçiliği aşılamaya çalışan hocamız hakkında bu tür haberleri bir daha görmeyeceğimizden eminiz…”
Hepinize teşekkür eder, en derin saygılarımızı sunarız.
Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğrencilerinin birçoklarıyla görüştüm, hemen-hemen aynı şeyleri söylediler. Manevi değerlere olağanüstü saygılı, kendisini vatanına, milletine ve öğrencilerine adamış bir vatansever olmasına rağmen, sorunlu bir öğrenci çıkıyor yerel bir gazeteye yalan yanlış bazı şeyler söylüyor.
İşin ilginç yanı, o muhterem gazetede neyin ne olduğunu bilmeden, araştırmadan soruşturmadan, basiretsizlikten örnekler vererek haber yapıyor. Bir gazeteci haber yaparken, öncelikle vicdanının sesini duymalıdır. Bu haberi yaparken, vicdanım müsterih diyebilmelidir.
Öyle olmadığı gibi, ifadeler çarpıtılarak, gerçekle uzaktan yakından ilgisiz bir biçimde yayınlanmıştır. Böylesine gerçekle ilgisi bulunmayan, çarpıtılmış sözlerle uğraşılıncaya kadar öylesine güzel güncel olaylar var ki, yüreğiniz yetiyorsa onlardan haber yapın. Yardımcı olayım isterseniz…
Kadınların giyiminden ve rujlarından, esmer ekmekten, nohuttan, kömürden ve Kasımpaşalı bir dostumun irat buyurduğu milli içeceğimiz ayrandan söz edin, haber yapın. Bu söylediklerim, tamamıyla gerçektir ve insanlarımızı doğrudan ilgilendirmektedir.
Yani, Sayın Yüceer’i yıllar önce tanımasan, Türklüğe ve Müslümanlığa ne denli sahip çıktığını bilmesem bu kadar etkilenmezdim. Yalan yanlış haber yapanların, gıybette bulunanların hasmı Cenab-ı Allah’tır. O türden insanlara önemle duyurulur. Allah’ın selamı üzerinize olsun…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Sözü
İntikam Almak İyilikle Olur…
Öcal’dan İnciler
Yarım Hocanın Dini de Yarımdır!