Arsuz Belediye Başkanlığı için CHP’den aday adaylığını açıklayan Nihat Karpuz, bazı partililerle birlikte İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’ni (İGC) ziyaret etti. İGC ikinci Başkanı Rızkullah Terbiyeli ve bazı yöneticilerin ağırladığı Karpuz, basın mensuplarının 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutladı.
Basın Özgür Değilse, Benim Ülkem De Özgür Değildir
İGC ikinci Başkanı Rızkullah Terbiyeli’nin cezaevlerine atılan gazeteciler hakkında, “Basın mensuplarını bir türlü rahat bırakmıyorlar. Gazeteciler, cezaevine atılarak özgürlükleri ellerinden alınıyor” demesi üzerine Karpuz, cezaevine atılan gazeteciler nedeniyle basın bayramının buruk şekilde kutlandığını vurguladı.
Karpuz; “Türkiye’de bugün gazeteciler, fikirlerinden dolayı, işlerini yaptıklarından dolayı cezaevlerine atılıyor. Basın özgürlüğü diye bir şey yok. Sıradan bir insan bile kendi fikrini beyan ettiğinde, bu suç teşkil ediliyor. Basın özgür değilse, benim ülkem de özgür değildir” diyerek bir an önce cezaevine atılan basın mensuplarına özgürlüklerinin verilmesini istedi.
Lozan, Türkiye’nin Tapusudur
24 Temmuz 1923 tarihinde yapılan Lozan Barış Antlaşması’nın yıl dönümünü de hatırlatan Karpuz, antlaşmanın 90. yıl dönümüne ilişkin şunları söyledi; “Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusu niteliğinde bir antlaşmadır. Yapılan bu antlaşmada Türkiye için büyük önem arz eden 100 maddeden 97 tanesi kabul ettirildi. İşgal edilmiş topraklarımızı geri aldık. Lozan, aynı zamanda iktisadi bir bağımsızlık belgesidir. Yeni Türk Devleti’nin bağımsız bir devlet olarak uluslararası alanda tanındığını gösteren bir belgedir! O heyete gidenlerin dirayetleriyle biz bu topraklarda yaşıyoruz. Bu sebeple antlaşmada yer alan İsmet İnönü başta olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi heyetini saygıyla anıyoruz.”
Grevi Horoz Dövüşüne Çevirmesinler
İSDEMİR’de yaşanan greve de değinen Nihat Karpuz, İSDEMİR’de çalışan işçilere ve yöneticilere seslenerek; “İşçi sınıfı ve işveren bu konuyu horoz dövüşüne çevirmesinler. Siyasetçilere de aldırış etmesinler. Bu grev sona erdirilmediği takdirde işçi sınıfı çocuğunun ekmeğini getirme sorunuyla baş başa kalacak. İşveren, üretim yapamayacak. İşçi sınıfının ve işverenin artık bir araya gelerek bir mutabakata varmaları lazım. Çünkü bu grevin uzaması her iki tarafa da bölgemize de ülkemize de zarar verecek. Bir an önce bu süreci atlatmaları lazım” dedi.
Siyaset İnce İştir…
Gazetecilerin soruları üzerine, yaklaşan seçimlere ve Arsuz İlçesi Belediye Başkan Aday Adaylığı konularına değinen Karpuz; “Bu ayın sonuna kadar diğer aday adayları da belli olacak. Partimiz, özellikle insanı baz alan bir partidir. Ben yıllardan beri siyasetin içindeyim. Daha önce CHP’nin İskenderun İlçe Başkanlığı görevini yürüttüm. Şimdi de Arsuz Belediyesi için aday adayıyım. Siyaset insanı konu aldığı için çok ince bir iştir. Bize hangi alanda görev verilirse verilsin biz bunu kendimize hep görev olarak addediyoruz” diye konuştu.
CHP’nin diğer partilerden farklı olduğunu da söyleyen Nihat Karpuz; “CHP parti olarak çok dinamik ve faklı bir yapıya sahiptir. Çünkü bu partide her renkten, her kokudan, insan mevcuttur. Biz herkesi kucaklayan zengin bir yapıya sahibiz. Ben yıllardır bu örgütün içindeyim. Biz başta Arsuz olmak üzere, İskenderun’a ve tüm Hatay’a bayrağımızı dikeceğimize inanıyorum” diye konuştu.