TBMM çatısı altında yeni bir “moda” akımı esmeye başladı. “Müstehcenlik Baharı” yaşanıyor. Işık hızında bir değişim… Esen “müstehcenlik rüzgarı”na kendini kaptıran kaptırana… Müstehcenlik konularında oldukça mesafe alınmış. Meğer çağ atlamışız. Maksadını aşa orantısız ve ölçüsüz sözler, havada uçuşuyor…
Kasetler, bel altı söylemler, el kol hareketleri, çiçek sulama, ulan, şerefsiz, edepsiz, kürtaj, göz tacizi, organ, tecavüz, zina, uçkur, çapkınlık, zamparalık, kuvvet macunu, mesir macunu, viagra, vajina… Bu arızalı sözcükler demeti, tutanaklarla meclisin lügatinde resmen yerini aldı. Bazı milletvekillerimizin ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Dillerinin bağı çözülmüş. Adeta “müstehcenlik” cephaneliği!
Gündemde kalmak isteyen bazı milletvekilleri, her an patlamaya hazır, “küfür, kavga ve müstehcenlik” düzenekli birer canlı bombadan farksız. Dillerinin fren balataları aşındığından zincirleme müstehcenlik kazalarına sebep oluyorlar. Koro halinde müstehcenlik makamında şarkılar… Siyasi partiler arası müstehcenlik şampiyonası… Bol keseden müstehcen sözler israfı, alışkanlık haline gelmiş… Müstehcenlik meydan muharebesi…
Arıtılmadan, ayıklanmadan, süzgeçten geçirilmeden servis edilen müstehcenlik kirliliği… “Bir kelime bir işlem veya Yetenek Sizsiniz” müstehcenlik yarışma programı… Piyasa değeri yüksek, gümrük denetiminden geçirilmeden bandrolsüz ithal edilen müstehcen sözler… Lezzetli ve çeşidi bol, zengin “müstehcenlik” mutfağı…
Salgın ve bulaşıcı müstehcenlik hastalığı… Mezat salonunda kıran kırana geçen müstehcen sözler müzayedesi… Atış poligonunda müstehcenlik hedefini vurma yarışı… Tanıtım amaçlı aksesuarlı eşantiyonluk müstehcenlik sözler… Müstehcenlik başlıklı Scud ve Patriot füzelerini karşılıklı olarak birbirlerini fırlatma harekâtı… Müstehcenlik düellosu… Rekor üstüne rekor kırarak tavan yapan müstehcenlik borsası…
Bu kadar benzetme yeter. Bazı milletvekillerinin müstehcenlik silahıyla gelişi güzel bir şekilde etrafı yaylım ateşine tutmaları abesle iştigaldir. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” Liberalizmin (Serbest Piyasa Ekonomisi) bu temel kuramını örnek alarak, mecliste kürsü dokunulmazlığına sığınıp, “Bırakınız küfürleşsinler, bırakınız dövüşsünler” anlayışına son verilmelidir.
Milletin bazı temsilcileri, birbirlerine laf yetiştirmekten ülkenin asıl sorunlarını çözmeye zaman ayıramıyorlar. Durum öyle bir hale gelmiş ki, müstehcenlik içeren sözler sarf etmek maharet sayılıyor. Hâlbuki TBMM, küfür ve müstehcen sözler üreten bir fabrika değil, bir kanun fabrikasıdır.