Mustafa Ünsal; ‘Halkın İradesi Gasp Edilemez’

0
20

KESK Dönem Sözcüsü, Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal; ‘Halkın İradesi Gasp Edilemez’

KESK İskenderun Şubeler Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göz altına alınması ve hakkında yapılan suçlamalara karşı bir araya gelerek tepki gösterdi.

Sağlıklı Yaşam Parkında bir araya gelen platform üyelerine CHP İskenderun İlçe Başkanı Hüseyin Derin ve Yönetimi, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi.

‘Halkın İradesi Gasp Edilemez’ diyerek açıklamalarına başlayan KESK Dönem Sözcüsü, Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal’ın konuşması sık sık sloganlarla kesildi. ‘Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz’, ‘Direne direne Kazanacağız’, ‘Faşizme Karşı Omuz Omuza’ gibi sloganlar eşliğinde konuşmasını sürdüren Ünsal, ülke olarak çok karanlık bir süreçten geçildiğini söyleyerek; “Siyasetçilerden gazetecilere, belediye başkanlarından sanatçılara, sendikacılara kadar demokrasiden, hukuktan, adaletten yana olan tüm kesimleri hedefine koyan baskı, gözaltı, tutuklama furyası gittikçe şiddetleniyor.

23 yıldır iktidarda olanlar ülkeyi öyle bir hale getirdi ki her güne yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir şafak baskını ile uyanır hale geldik. Sokak röportajı yapan vatandaşlara kadar uzanan bu saldırı furyasına,  hukukun son kırıntılarını da ortadan kaldırmaya dönük adımlara bu hafta merkezine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu koyan yeni bir saldırı eklenmiştir.

Salı Günü İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün hukuktan tamamen yoksun kararı ile 35 yıl önce aldığı diploması iptal edilen İmamoğlu çarşamba sabah erken saatlerde evine yapılan baskınla göz altına alınmıştır. İmamoğlu ve aralarında CHP’li belediye başkanları ve bürokratlarının da yer aldığı 105 kişi hakkında verilen gözaltı kararı sonrası İstanbul halkı başta olmak üzere tüm halk üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek uygulamalara tanık olmaya devam etmektedir.

İstanbul’da adeta OHAL ilan edilmiştir.  Ekrem İmamoğlu’nun evi onlarca TOMA ile çevrilmiş, ana yollar kapatılmıştır. İstanbul valiliği kentte eylemleri yasaklarken, sosyal medya erişimi sınırlanmıştır. Öncelikle altını çizmek isteriz ki İmamoğlu’nun gözaltına alınması da dahil, aylardır ardı ardına yaşadığımız kayyum atamaları başta olmak üzere hukuksuzlukların, baskıların, gözaltı ve tutuklamaların hiçbirisi tesadüf değildir.

Ülkeyi yönetenler iktidara geldikleri günden bugüne başta emekçi kesimler olmak üzere tüm toplumu kapsayan “Köleliğe Uyum Programını” hayata geçirmeye çalışmaktadır.  Söz konusu programın hayata geçirilmesinin tek koşulu ise demokrasinin, hukukun, adaletin, emeğin hakları başta olmak üzere en temel hakların, ortadan kaldırıldığı bir ülke yaratmaktır” şeklinde konuştu.

Tek Çıkış Yolu, Birlikte Mücadele!

Mevcut iktidarın hedefinin en başından beri yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin hakkının yok sayıldığı bir ülke yaratmak olduğunu iddia eden Ünsal; “Bunun için yıllardır otoriter bir sistem adım adım örülmüştür.  Tamamen uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere,  içi boş iddianamelere dayalı bir hukuk garabeti düzeni oluşturulmuştur. Geldiğimiz noktada mevcut otoriter sisteme itiraz eden, kendisine biçilen “iktidarın gönüllü kulu olma” rolüne karşı çıkan herkes bu garabet düzenin hedefi haline getirilmektedir.

Böylece halkı ve emekçileri nefessiz bırakacaklarını,  iradelerini kıracaklarını, mevcut düzene razı edeceklerini sanıyorlar. İçerisinden geçtiğimiz ekonomik, toplumsal ve siyasi krizlere karşı toplumsal muhalefetin yükseleceği her alana gözdağı vermek istiyorlar.  Üstelik hepimizden, tüm toplumdan bu karanlık tabloya itiraz etmememizi, susmamızı, iktidarlarına biat etmemizi istiyorlar.

Halkın iradesini yok sayanlar bugün en çok milyonların yan yana gelmesinden korkmaktadır.  Dolayısıyla tüm toplumun içine itildiği bu zifiri karanlıktan çıkmanın tek yolu;  siyasal iktidar eliyle yaratılan yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk düzenin dişlileri arasında ezilen milyonların omuza omuza vermesinden geçmektedir.

Bugün hukuksuzluktan, sömürüden, baskı ve şiddet politikalarından beslenenlere karşı tek çıkış yolu; ülkemizin demokratikleşmesi ve adalet için dayanışmayı ve mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir. Bunun için tüm mücadele dostlarımızı bu hukuksuzluklar karşısında birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Ve son söz olarak diyoruz ki;  Kurtuluş Yok Tek Başına,  Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here