Milletvekili Topal; “Eğitimci Emeğinin Sözleşmeli İstihdamı Olmaz”

0
92

CHP Hatay serkan topal (11)

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Serkan Topal, basın toplantısı düzenleyerek, 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından eğitim alanında yaşanan ve skandal boyutuna varan gelişmeler hakkındaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

Eğitimde kadrolaşmanın ana mağdurunun, toplumun  lokomotifi olan öğretmen camiası olduğunu ifade eden Milletvekili Topal; “15 Temmuz darbe girişiminden sonra eğitimde yaşanan krizlerin en çok etkilediği kesim, sözleşmeli olmaya zorlanan öğretmenlerdir. Öğretmenlerin ana sorunları çığ gibi büyümeye devam ediyor. Darbe girişimiyle görülmüştür ki, eğitimi ele geçirenler devletin bugününü ve toplumun yarınını ele geçirmiş demektir. Ordudan, bürokrasiden, yargıdan ve Meclis’ten FETÖ’cüleri temizlemeye kalksanız bile, on yıllardır eğitimin her hücresine nüfuz etmiş bu örgütü temizlemek çok daha zor bir iştir.

FETÖ’cü teröristler nasıl ki ordunun her biriminin personel daire başkanlıklarını ele geçirip örgütlenmişse, MEB’de de personel genel müdürlüğünü ve il-ilçelerdeki personelden sorumlu şube müdürlüğü ve müdür yardımcılıklarının çoğunu ele geçirmiştir. Bugün geldiğimiz noktada FETÖ’nün AKP eliyle eğitimde yıllar içinde bu kadar yoğun kadrolaşması, “FETÖ mü devlete sızdı, yoksa devlet mi FETÖ’ye” sızdı sorusunu doğurmuştur” diye konuştu.

Çare için, öğretmen istihdam politikalarının kuvvetlendirilmesi, eğitim sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Topal, MEB Bakanı İsmet Yılmaz’ın ‘Artık Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmenlerden karşılayacaktır” sözünü talihsizlik olarak yorumladı.

Sözleşmeli Öğretmenlikle Kamuda Güvencesiz İstihdamın Kapısı Aralanıyor

Hükümet Yetkililerine uyarılarda bulunan Topal; “Eğitim demek,  en başta öğretmen demektir. Eğitim EMEK işidir. Eğitimci emeğinin sözleşmeli istihdamı olmaz. İmamın sözleşmelisi var mı ki, öğretmenin de olsun. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi, kadrolusu olmaz. Öğretmen öğretmendir. Öğretmenin niteliklisi olur. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geçerek, kamuda güvencesiz istihdamın kapısını aralıyorsunuz. Bundan sonraki öğretmen alımlarının hem sözleşmeli olacağını hem de mülakat ile alınacağını belirtiyorsunuz. Sayın Bakan, bu uygulamalar telafisi olmayan hatalara yol açar. Sizi uyarıyorum. Bu adım açıkça, FETÖ’yü bahane ederek eğitimde ataması yapılmayan öğretmenleri yine zora sokmanın, iş güvencesini kalıcı biçimde yok saymanın, yandaş sendikalardan gelen listelerle yine bir kadrolaşmanın adımıdır. Başta öğretmen yetiştirme problemleri olmak üzere, personel istihdam sorunları, derslik açıkları, fiziki ortam yetersizlikleri, kalabalık sınıflar, öğretmensiz okullar, bilimsellikten, sanattan, spordan uzak programlar ve plansız uygulamalar sonucunda sorunlar katlanarak artmış, eğitim sistemimiz çökertilmiş, eğitim emekçileri, öğrenciler, öğretmenler ve veliler mağdur edilmiştir

Sayın hükümet yetkilileri; sorun çözmüyor, kadrolaşma için fırsat kolluyorsunuz. Eğitimde istihdama eğitimci gözüyle değil, tüccar kafasıyla yaklaşıyorsunuz. Çocukların okulları kazanmayı düşündüğü değil, okulların çocukları kazanmayı düşündüğü bir sistem kurdunuz.

Sözleşmeli öğretmenliğin bugün geldiği nokta, kendi kaldırdığınız sözleşmeli öğretmenliği beş yıl sonra yeniden getiriyorsunuz. Eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hedefine uygun olarak yeniden kadrolaşmaya çalışıyorsunuz.

Biz size “eğitim batıyor, kadrolu öğretmen kalmadı” dedikçe, siz hababam  sınıfının tüccar müdürü gibi “battık battık, müşteri kalmadı” diye karşılık veriyorsunuz.

Sözleşmeli öğretmen adımı ancak niteliksel bozulmalara yol açar, öğretmenler arasında statü farkları oluşturur. Sözleşmeli öğretmen alırken yapacağınız sözlü sınav yeni paralel yapıların önünü açar. Liyakatı ön plana çıkarmamız gerekirken, sadece sözlü sınavı getirmeniz darbeden ders alınmadığını gösterir. Ülkemizde sözlü sınav, torpilin ve rüşvetin önünü açar. Bu uygulama alınacakların listesini sarı sendikada ve iktidarın ilçe başkanlıklarında hazırlanmasına neden olur. Öğretmen atamaları, iş güvencesine dayalı objektif kriterlerle yapılmalıdır.

Sözleşmeli Öğretmenlere Atanmaları İçin Ağır Şartlar Dayatılamaz!

4 yıl boyunca başka yere atanamayacakları, her yıl sözleşmelerinin yenilenerek süreyi doldurmaları, dört yıl sonrasında iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul etmeleri halinde kadroya geçirilecekleri gibi ağır şartlar ileri sürülmesi kabul edilemez.

 AKP hükümeti sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geri dönüşün gerekçesi olarak, “kalkınmada öncelikli yerler” olarak ifade edilen bölge ve illerde öğretmenlerin uzun süre çalışmak istemediğini göstermektedir. Bu sözleşmeli  öğretmenliğin geri getirilmesinin gerekçesi olamaz. Bu sorunu çeşitli teşvik politikaları (yüksek hizmet puanı, ekonomik ve sosyal teşvikler vb.) ile çözebilirsiniz. Mesele güvenilir öğretmen almaksa, mülakata gerek yok. Kamu görevlisi alımında detaylı bir güvenlik soruşturması yapılarak, istenmeyen yapılarla ve terör örgütleriyle mücadele edilebilir. Ama siz bunun yerine torpilin ön plana çıkacağı bir mülakatı tercih ediyorsunuz” dedi.

Sözleşmeli ve Mülakatla Öğretmen Alımına Karşıyız.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak mülakatla öğretmen alımına karşı olduklarını yineleyen Topal; “Öğretmenler toplumun ana lokomotifidir. Öğretmen niteliği ile toplumun ilerlemesi doğru orantılıdır. Bu nedenle CHP olarak; Öğretmenliği yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getireceğiz. Öğretmen niteliğini artıracağız. Öğretmen atamalarında, kayırma ve kadrolaşma amaçlı sözlü sınavları kaldıracak, başarı ve liyakatı esas alacağız. Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle tamamlamak istiyorum; Geleceğin Güvencesi Sağlam Temellere Dayalı Bir eğitime, eğitim ise öğretmenlere dayalıdır” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here