Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yargı paketi görüşmeleri kapsamında bir konuşma yaptı.
Konuşmasında hükümetin yargıya bakışını eleştiren Milletvekili Eryılmaz, her hafta Mecliste AKP’nin yeni yargı paketiyle, kanun teklifleriyle karşılaşıldığını bu gelen kanun tekliflerinden amaçlarının yargı bağımsızlığı, adalet, özgürlük olmadığının da çok net anlaşıldığını öne sürdü.
Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede ne adaletten ne eşitlikten ne özgürlüklerden ne de kişi hak ve hürriyetlerinden bahsetmenin mümkün olmadığını vurgulayan Eryılmaz; “‘Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır’ diyen bir zihniyetin bu ülkeye bağımsız yargıyı getirmesi, demokrasiyi ve özgürlükleri getirmesi beklenebilir mi? Kişiye özel, birtakım yolsuzlukların üstünü örtmek, yolsuzluk yapanları yargıdan kaçırmak amacıyla bu Meclise kanun teklifi getirilir mi? Evet, AKP maalesef bunu yapıyor. Bugün yargının bağımsızlaştırılmasından öte yargının kuşatma altına alınmaya çalışıldığı, yargının siyasi iktidarın denetimi altına alınmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Ben Hükümetin bugüne kadarki uygulamalarından, bu Meclise getirdiği kanun tekliflerinden, yargıya olan baskılarından ve eleştirilerinden şunu net olarak anlıyorum: ‘Yargı bağımsızlığı bize lazım değil, bize biat eden, bize hizmet eden bir yargı istiyoruz’ diye yola çıktılar ve bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bugün bir ülke düşünün ki daha önce Başbakan sıfatıyla, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bir karara tepki olarak ‘Ben Anayasa Mahkemesine saygı duymuyorum’ diyor, Cumhurbaşkanı sıfatıyla da hoşuna gitmeyen bir Danıştay kararına karşı da vatana ihanet gibi çok ağır bir suçlama yöneltebiliyor. Şimdi, böyle bir zihniyetten siz bu ülkeye bağımsız yargının getirilmesini bekleyebilir misiniz?” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin İtibarı Yerle Bir Olmuştur
Geçtiğimiz haftalarda Suudi Arabistan’da çalışan 30 yaşındaki Türk Vatandaşının idam edilmesi konusunu da hatırlatan Eryılmaz; “Şimdi ben soruyorum: ‘Kanka’ dediğimiz, ‘Müslüman Kardeş’” dediğimiz, Suriye’de beraber demokrasiyi götüreceğiz diye yola çıktığımız bu Suudi Arabistan yönetimine, bu kardeşimizin başının kesilmemesi hususunda engel olamadınız mı, söz geçiremediniz mi? Bu Türkiye’nin itibarını yerle bir etmiştir. Ve şimdi aile perişan, her gün bizi arıyor, cenazeyi getiremiyorlar. Ben Sayın Dışişleri Bakanına soruyorum: Bu gencimizin başının kesilmesine engel olamadınız anladık. Kendi vatandaşınıza sahip çıkamadınız onu da anladım. Peki, bunun cenazesinin getirilmesine neden yardımcı olmuyorsunuz? Suudi Arabistan’a, Suudi Arabistanlı yetkililere neden gerekli notayı vermiyorsunuz? Acaba Suudi Arabistan’da cezası infaz edilen bu vatandaş, Amerikan vatandaşı, İsrail, İngiltere, Alman vatandaşı olsaydı bu ceza infaz edilebilir miydi? Araştırın bakın, böyle bir şey yapması mümkün değildir. Ama Müslüman Kardeşler örgütünden 13 tane temsilciye vatandaşlık verdiğiniz için Suudi Arabistan’la köprüler atıldı. Şu anda ilişkilerimiz limoni ve maalesef bu gencimiz de buna kurban gitmiştir. Hükümete sesleniyorum vatandaşın öldürülmesine engel olamadınız bari cenazeyi ailesine teslim edin” dedi.