İTSO Meclisinde Limanlar ve Lojistik Köy Konuları Görüşüldü
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO)’nın Ağustos ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen’in konuşması ile başlayan toplantıda gündem dışı söz alan İTSO Meclis üyesi Müfit Tennioğlu, İskenderun Limanının özelleşme sonrası bölgede ihtiyacı önemli derecede hissedilen Lojistik Köyün önemine vurgu yaparak, tünel projesinin de yerinde bir karar olduğuna dikkat çekti.
İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz da özellikle lojistik köy projesinin hayata geçirilmesi ve limanımızın tam kapasiteye yakın bir performansla çalışmasının şehrimiz ekonomisi için önem arz ettiğine işaret etti. Ülkemizin en eski ve doğal limanlarından olan İskenderun Limanının yıllarca yatırım yapılamaması sebebiyle kapanma aşamasından döndüğünü de hatırlatan Yılmaz; “İskenderun Limanı, 30 Aralık 2011 tarihi itibariyle özelleştirilmesi tamamlanarak Limak Holding A.Ş.’ye devri yapılarak faaliyete başlamıştır.
Körfez savaşından bu yana çok sıkıntılı günler geçiren ve tüm umudunu limanın çalışmasına bağlayan İskenderun esnafı; limandan umduklarını bulamamışlardır. Ama artık limanımız özelleştirilmiş ve faaliyetine başlamıştır. İskenderun olarak limandan beklentilerimiz; öncelikle limancılık faaliyetlerine İskenderun esnafının katılımın sağlanması ve şehir halkına istihdam sağlanmasıdır.
Toplantılarımızda sürekli söylüyoruz; unutulmamalıdır ki, İskenderun bir sanayi kentidir. Dış pazardaki rekabet koşullarını etkileyen en önemli unsurların başında lojistik maliyetler gelmektedir. Bu bağlamda; karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu ulaşım ağının merkezi konumunda bulunan İskenderun, bu konumunun avantajını kullanmaya devam etmelidir. Enerji maliyetlerindeki yüksek rakamları, lojistik maliyetlerindeki düşük rakamlarla dengelediğimiz müddetçe ihracat miktarımız hızla artacaktır” dedi.
500 Milyar Doların Yaklaşık 8 Milyar Doları Hatay’dan!
İTSO Başkanı Yılmaz meclis toplantısında meclis üyelerine ekonomik veriler ile ilgili istatistiki bilgiler de verdi. Yılmaz; “Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının birlikte oluşturduğu geçici dış ticaret verilerine göre; ihracatımız 2013 yılının Haziran ayında, 2012 yılının Haziran ayına göre %6 azalarak 12.438 milyon dolar olmuştur. İthalatımız ise %2,8 artarak 21 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatımızın ithalatı karşılama oranı ise 2012 Haziran ayında %64,7 iken, 2013 Haziran ayında %59,2’ye gerilemiştir. Dış ticaret açığımız ise %18,9 artmıştır.
Avrupa Birliği’ne ihracat %5,3 artmıştır. En fazla ihracat yapılan ülke Almanya olurken, ithalatta ise ilk sırayı Çin almaktadır. İhracatta motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları ilk sırada yer alırken, ithalatta mineral yakıtlar ve yağlar ilk sırada yer almaktadır. 2013 yılının ilk altı ayında Türkiye’den yapılan ihracat tutarı 75 milyar dolar iken, Hatay’ın 2013 yılı ilk altı ayı ihracat rakamı 1.115 milyar dolardır.
Bu tablolar dikkate alındığında Türkiye’nin 2023 yılındaki ihracat hedefi olan 500 milyar doların yaklaşık 8 milyar doları Hatay tarafından yapılacağı sürpriz olmayacaktır. Şüphesiz Suriye olayların çözüme kavuşturulması ayrıca; enerji, lojistik, ağır sanayi ve turizm yatırımlarının yapılması bu rakamın gerçekleşmesini sağlayacaktır” diye konuştu.
Konteynırlar Nasıl Gelecek?
İTSO Meclisinin Ağustos ayı toplantısına konuşmacı olarak katılan Assan Port Genel Müdürü Vedat Ohri ise yaptığı açıklamasında; “Önemli olan konteynırların ülkemize ve bölgemize gelmeleri için çalışmalar yapmak ve kapasitelerimizi arttırarak bölge ekonomisine katkı sağlamayı hedeflememiz lazım. Limanlara yatırımlar yapılıyor ama konteynerleri nasıl getireceğiz. Tartışmamız gereken konunun bu olduğuna inanıyorum” dedi.
Meclis toplantısında sine-vizyon destekli olarak sunum yapan Limak Port İskenderun Limanı Genel Müdürü Cem Aysel ise, 23 Mart 2013 tarihi itibari ile konteynır taşımacılığına başladıklarını belirterek; “İskenderun Limanından Ortadoğu’yu ve çevre ülkelere Konteynır yük taşımacılığını da yapmaya başladık” şeklinde konuştu.
İskenderun Doğu Akdeniz’in Geçiş Koridoru
Toplantıya katılan Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı (AKİB) Bülent Aymen, ise, İskenderun Limanı ve Lojistik köyün kurulmasının bölge ekonomisine daha çok değer katacağına vurgu yaparak; “Lojistik ile birlikte depolama, transit lojistik faaliyete geçmelidir. Bizler sürekli Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması noktasında lojistiğin önemine değiniyoruz. Bölgemiz için de lojistik merkezinin kurulması çok önemlidir. Çünkü hava yolu, demiryolu ve denizyolu üzerinde geçiş koridorunda bulunması lazım. İskenderun Limanı da bu özelliklere sahip! İskenderun’un şuan en çok ihtiyacı olan konu liman konusudur. İskenderun Doğu Akdeniz’in geçiş koridorudur. Ticaret ve Sanayi Odası olarak bunlara gerekli alt yapıyı sağlamamız lazım” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, İTSO Meclisinin son gündem maddesi olan Temmuz ayı Mizanı da oy birliği ile kabul edildi.
İlhami Genç’in Liman Ekonomisi kitabından ;
Bazı limanlar (örneğin; Jebel Ali Limanı, BAE), yalnızca aktarma amacıyla şebeke (network) olarak mevcutken, diğerleri (örneğin; Nagoya Limanı, Japonya) öncelikli olarak kendi iç bölgelerine hizmet etmektedir. Transit limanlarında kargo gemi-rıhtım-gemi aktarılırken, hinterland limanları gemiden hinterlanda yük taşımasına odaklanır. Gemi türleri arasında ilgili bir ayrım vardır. Besleyici gemiler, aktarma limanlarından nihai varış yerlerine yük taşımaktadır ve iki aktarma limanı arasındaki hareketler, daha büyük gemiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu daha büyük gemiler, genellikle yolculuklarının her iki ucunda sadece büyük limanlara uğrarlar. Bu dağıtım ağı, daha büyük gemiler için, bir dizi farklı limanda sürekli yükleme ve boşaltma süre kaybı vb. önlenmesi mali ve teknik verimlilik sağlar.
Besleyici gemilerin kullanımı nispeten yaygındır, örneğin; Bangladeş’in 40 milyar dolarlık dış ticaretinin %80’i Singapur Limanı üzerinden yapılır. Bangladeş yükünün limana taşınmasını sağlayan besleyici gemiler vasıtasıyla nihai büyük gemilere yerleştirilir. Besleyici gemilerin ve aktarma limanlarının daha büyük gemilerden ve hinterland limanlarından ayrılması önemlidir, çünkü uzun mesafeli uluslararası ticaret için kısa mesafe besleyici hizmetlerinin maliyeti, toplam taşıma maliyetlerinin nispeten küçük bir oranını içermektedir
İlhami Genç’in Liman Ekonomisi kitabından ;
Limanlar gibi iktisadi gelişmenin motorları olan endüstrilerin ülke kalkınmasının yanında iktisadi büyüme üzerinde de olumlu etki yaratmaktadır. Arabirim, depolama ve dağıtım noktaları gibi ana işlevlerine ek olarak, etkin limanlar da büyüme kutupları olarak işlev görür, yeni faaliyetler çeker ve ticareti teşvik eder. GSYİH büyümesine ve bölgesel kalkınmaya bariz doğrudan katkılarından ayrı olarak, limanların ekonomiye dolaylı katkısı da ülkenin ihracat endüstrilerinin rekabetçiliği bakımından da aynı zamanda önemlidir. Bu nedenle, devlet müdahalesi genellikle sadece ticari değil, aynı zamanda limanların hedeflerine dayanır. Bununla birlikte, devletin bu tür makro ekonomik hedeflerinin maliyetleri, çoğu zaman, ekonomik verimlilikten, tam anlamıyla, devletin kendisi tarafından karşılanmalıdır ve özel yatırımcıların kârlarını paylaşmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır. Yine, eğer özel yatırım isteniyorsa, imtiyaz sözleşmeleri, kamu refahı hedefleri ile özel istekli olanlar arasında bir denge kuracak şekilde hazırlanmalıdır. Örneğin, Japonya’da liman operasyonlarının doğrudan finansal getirilerinin dışında, liman gelişimi bölge ve milletin sosyal ve ekonomik gelişimine yaptığı katkı temelinde değerlendirilmektedir. Liman kalkınma planları böylece ülkenin bölgesel kalkınma planlarına uyarlanır ve dâhil edilirken, limanlar kamu sektörü organları tarafından yönetilir veya yönlendirilir. Diğer avantajlar arasında, bu yaklaşım liman yatırımını rasyonalize etmeye yardımcı olur. Ağırlıklı olarak geri dönüşün artması ve batma maliyetlerinin tanımladığı bir endüstride aşırı rekabet nedeniyle kıt kaynakların çoğalmasını ve israfını önler ve nihayetinde liman yatırımlarının mekânsal yönlerini optimize etmeye yardımcı olur. Bu süreç anlamlı bir şekilde ülkenin altyapısının bütünüyle gelişmesini temin eder (Haralambides 2017, Goss 1990, Wilson vd. 2003, Ezzat 2016, Esmer vd. 2012). Örneğin ülkemizde Mersin Limanı’nda rekabet sınırlı olarak kabul edilebilir. Bölgesel şebeke avantajına sahip olmasına rağmen, hinterlandındaki altyapı yetersizlikleri ve liman yakınında başka konteyner limanı bulunmaması limanın göreceli tekel konumunu korumaktadır (Merk, 2014).
Ortadoğunun hiroşiması Lübnan patlaması ve covid 19’un iktisadi etkilerini anlamak için liman ekonomisi kitabına bi’ göz atmanız yeterlidir.
Ortadoğunun Hiroşiması lübnan patlamasını ve covid 19 u anlamak istiyorsanız Liman Ekonomisi ne bi göz atmanız yeterlidir. Ayrıca gemi elleçleme giderlerinde daha düşük ücret ödemek istiyorsanız mutlaka okumalısınız
liman yük endeksi nasıl hesaplanır
göz atın
Liman ücretler nasıl düşük ödenir.
DÖVİZ EKONOMİSİNE GÖRE HAREKET ETMELİSİNİZ.
ÖRNEK YAZ SEZONU KUR DÜŞER
İTHAL YÜK GETİRİN İHRAÇ YÜK GÖDERİN
Liman ekonomisi kitabı acilen yazılmış bir ihtisas ekonomisi kitabı gibi gözükmektedir. Ben de acil okudum. Alan bilgisi istemektedir. Dikkatlice tekrar okuyacağım. Konu ile ilgili uzman kişilerin yeni kaynak eser üretmesinde yarar vardır.
Tebrik
https://www.iskenderungazetesi.com/limanin-calismasi-sehir-ekonomisi-icin-onemli/ Okur yorumlarının yayını ve diğer işlerinizde gösterdiğiniz titiz ve dakik çalışmalrınızdan dolayı tebrik eder, sağlıklı günler ve kolaylıklar dilerim. Ayrıca objektif yayıncılık anlayışınız da her türlü övgünün üzerindedir.