Lakap Takmak

0
719

Kimi insan bazen iyi ve güzel, bazen de çirkin ve kötü benzetmelerle anılır. Karakter dediğimiz davranış biçimi, insanın iç dünyasını yansıtır. Davranış biçimlerine göre uygun lakaplar (unvan) takılır.

Fiziksel ve ruhsal yapıya göre “sembol, sıfat veya lakap” gibi uyum sağlayan benzetmeler yakıştırılır insana. Aslan gibi cesur ve yürekli, tilki gibi uyanık ve kurnaz, kiraz dudaklı, elma yanaklı… Genellikle hayvan ve bitkilerle özdeşleştirilen lakaplar…

Hoşa giden övgü dolu lakapların yanı sıra tepki çeken lakapların “hakaret” sayılarak yargıya taşındığına tanık oluyoruz.

Lakapların anlamı, toplumdan topluma kültür farklılıklarından dolayı değişebiliyor. Örneğin kimi toplumlarda aslan güç ve cesareti simgelerken, başka toplumlarda aslan, “yırtıcı ve vahşi” olarak algılanır.

Yeryüzünde tek bir insan türü varken, yüz binlerce hayvan türü mevcuttur. İnsan akıl ve zekâyla, hayvan içgüdüyle hareket eder. Hayvan, insanı taklit edemez. İnsan ise hayvanları taklit etme yeteneğine sahiptir.

Düşünen ve konuşan tek canlı türü olan insan, aklını kullanarak yakıştırma ve lakaplarla kendisini doğadaki diğer varlıklara benzetmeye çalışır.

‘Lakap takma’ sadece hayvanlarla sınırlı kalmıyor. Başta hayvanlar olmak üzere, bitki, doğa olayı, yer ve gök cisimlerinden esinlenerek mizaca uygun benzetmelerle nitelenir.

“Gibi” ile başlayan özel anlamlı lakaplarla ilgili örnekler verirsek, “yılan, akrep, köpek, kedi, kuzu, eşek, arı, karınca, aslan, tilki, ceylan, bukalemun, ayı, kene, karga, öküz, deve, kartal, bülbül, güvercin, papağan…” Bitki türlerinden birkaç örnek “çınar, kavak, kaktüs, gül, papatya…” Doğa olayı, yer ve gök cisimlerinden “güneş, ay, yıldız, ateş, kaya, yıldırım, şimşek, fırtına…” örneklerini verebiliriz.

Lakaplar, “şaşkınlığı, uğursuzluğu, çalışkanlığı, tembelliği, aptallığı, kabalığı, unutkanlığı, yırtıcılığı, çevikliği, gücü, sadakati, saflığı, inatçılığı, kurnazlığı, zekâyı, cinliği, aşk, sevgi ve barışı…” simgeler.

Toplumda alınganlık, tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, öfke ve yalakalık tavan yapmış durumda. Aşırıya kaçan “övgülü” lakaplarda “yapmacık”  koku hissedilir ve toplumda kabul görmez.

Birilerine lakap takarken titiz davranmak, ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Aksi halde “Aşağılayıcı ve hakaret” içeren benzetmeler “kaş yapayım derken, göz çıkarır…” Bedeli de ağır olabilir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here