Defalarca anlat-anlat anlamadılar. Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bir bütün olduğunu yine anlamadılar. Kürtçe konuşulan şehirleri kurtarılmış şehir zannettiler. Kırdılar döktüler savurdular. Kimse onlara bir şey demez zannettiler. Yaramaz çocuklar gibi taşkınlıkların biri geldi biri gitti…
Kutsal parlamentomuza kadar girdiler. PKK, kendi şehrimde utanmadan yol kesip kimlik sordu! Direnen saf insanların geçmişine geleceğine bakmadan kurşunu sıkıp öldürdü. Kimleri öldürmediler ki? Kendi öz insanlarını dahi gözlerini kırpmadan öldürdüler. Öldürdüler, öldürdüler hep öldürdüler. Doğu ve Güney Anadolu’ya korku saldılar. O bölgede oturan kim varsa aynı korkuyla sarsıldılar.
Evleri tek-tek tespit edip, ufacık sübyan yaşta erkek ve kız çocuklarını ailelerinden kopardılar. Dağda veya kendi yerlerinde eğittikleri bu çocukları Türk askerinin önüne sürdüler. Kendilerini eğiten sözde dost ülkeler, yüzümüze gülüp bunlar vasıtasıyla mezarımızı kazmaya yeltendiler.
Türkün sabrını taşırmak demek, cehennemi ayaklarına getirmek olduğunu geç de olsa anladılar. Anladılar ama hala dimdik ayaktayız diye eylemlerine devam ediyorlar. Zayiatları artıkça eksildiklerinin farkına varmaya başladılar.
Ailelerinden kopartılan çocuklar evleriyle irtibatı sağlamaz oldu. Analar çocuklarını aradı bulamadılar. Sağa koştular sola koştular ama bir türlü evlatlarından sağlıklı haberler gelmez oldu. Ne yapacağını bilemez hale gelen analar babalar perişan şekilde! Diyarbakır’da ilk önceleri 10-15 aile bir araya toplanarak, HDP binası önünde birikmeye, evlatlarını onlardan istemeye başladılar. Kanımca bu topluluk kısa süre sonunda yüzlercesini bir araya getirecek.
Sonuçta o insanların evlatları yok. Kaybolmuş! Aileler için çok zor bir durum. Allah hiç kimseye evlat acısı göstermesin. HDP üst düzeyi, eş başkanları şu an şaşkınlık içerisinde. Analara sağlıklı bilgi verebilen yok. İşin tuhafı bu acılı analara destek olacak, kendi içlerinden kimsede ortalıkta yok. Bir zamanlar Cumartesi anneleri diye bir topluluklar vardı. Onlardan da ses seda yok. On binlerce toplanan insanlarda yok.
Peki, ne olacak bu zavallı anaların durumu? Yarınlarda, ümitler içerisinde yetiştirmek için mücadele eden anaların çocukları nerede? Demokrasi diye-diye bu hallere geldik. Demokrasi özgürlükse bu insanların çocuklarına ne oldu? Bu insanlar neden hırsla HDP binasında çocuklarını sorar oldu? Doğu Anadolu’muzda özgürce koşuşup duran bu çocukların suçu ne?
Türkiye Cumhuriyeti savcıları oluşan son olaylarla ilgili soruşturma başlatmış. Bakalım sonuçları ne olacak, kamuoyunda merakla bekliyoruz. Çocukların akıbetleriyle ilgili sağlıklı gelişme ve haberleri o analar kadar bekler olduk. Onlar da benim vatandaşım. Onların gözlerinden düşen her yaş, benimde göğsüme bıçak gibi saplanıyor. Olur, bazı şeylere insanlar inanabilir. Zaman geçtikçe inançlar boşa düştüğünde, esas gerçekler anlaşılır anlaşılmasına da önemli olan zararın neresinden dönülse kardır felsefesiyle, insanların gerçek gerçekleri anlayabilmesidir.
Neden bunlar oldu? Neden insanlarımızı birbirine düşürdünüz? Beyin yapınızı kendi yapımız üzerine dönüştürmediğiniz an, çaresizliklerle her daim boğuşursunuz. Şimdiki zamanda olduğu gibi!