Değerli dostlarım, futbolumuz bazen öyle bir hal alıyor ki, ‘özelleşiyor mu, genelleşiyor mu’ bunları anlatmakta güçlük çekiyorum. Fakat devletleştiğini kesin olarak söyleyebilirim. Sözü buraya getirmişken, yine edebi bir şeyler sunmak istiyorum.
“…Sessizliğin değeri, gürültünün kol gezdiği yerlerde daha iyi anlaşılır. Bunları anlatırken kendi derinliklerime çekildiğimi düşünüyorum. Bunu da becerebiliyorum az çok. Demek ki o sığınağı dışarıya taşıma zamanı gelmiş. Böylece dış şartlar ne olursa olsun, sükûnetimi korumanın yanında onu da geliştireceğim. Fazlaca sessizliğin, derinlere dalmanın bir yararı olmayacağına inanıyorum artık.
Büyüklerimiz, susmanın çok iyi bir şey olduğunu söylediler hep. Ama haklıyken uzun vadeli susmak içine ateş düşmüş mavi deniz gibidir, üzerine puslu bulutlar çökmüş başı karlı dağlar gibidir. Ancak, susmak sadece konuşmamak mıdır? Susmayı bu şekilde algılayanlar en büyük yanlışa düşmüş olurlar. Bu yanılgının en güzel ispatını dilsiz olanlar gösterir.
Sükûtun altın olduğunu hep duyarız ve. Daha fazla susmanın hangi kıymetli maden olduğunu duymadım. Dilimiz lal değilse, hakkımızı aramak için konuşmak şart. Aksi halde her şeyimizi yitiririz…”
Tribünlerde rakipler yan yana oturmazlar, bu genel olarak doğrudur. Peki, yan yana otururlarsa n’olur? Hafzanallah! Peki, dışarıda durum nasıl? Sporu da, siyaseti de ve de aklına neler geliyorsa ikiye bölünmüş durumda. Yeşil zemin üzerinde maç oynanıyor ya, esas maç tribünlerde. Herkes birbirine odaklanmış, tetikteler, suya atlayacakmış gibi, paraşüt açılıncaya kadarki süratle eşdeğerde.
Bir spor müsabakası izlenirken iktidar, muhalefet diye bir şey düşünülür mü sizce? Tabi ki düşünülmez. Unutmayın ki orada düşünenler çoğunlukta. Bu ne anlama geliyor? Doğruyu söylemek o kadar zor ki. Demek ki bu asil millet sporuyla siyasetiyle ikiye bölünmüş durumda. Bu bölünmelere önayak olanlar kimler?
İşte, o hassas konuda hiç kimse bir şey bilmiyor. Bilenler var mıdır acaba? Mutlaka vardır da, milli takım zarar görür diye şimdilik ses çıkarmıyorlar. Eminim bir gün haykıracaklardır. Ancak, şunları aklımızdan çıkarmayalım.
Bu millet var ya bu millet. Öyle bir anda sesini yükseltir ki, sağır sultanın bile kulak zarı patlar. İşte o zaman da milli futbol takımımız hep galip gelir. Onlar bu söylediklerimin hepsini biliyorlar. Çok ilginçtir ki, onlar da susuyorlar. Çünkü onlara bu sükûtun altın olduğunu belletmişler. Hem susacaksın, hem de milli takım galip gelecek. Nasıl olur demeyin, bu işin raconu bu!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA