Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Yılmaz Şahutoğlu, kanser türleri arasında görülme sıklığı dördüncü sırada olan kolon kanseri belirti, teşhis ve tedavisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Dünya genelinde, yılda yaklaşık bir milyon insana kolon kanseri teşhisi konduğunu ifade eden Şahutoğlu; “Kolon kanserleri mesleki yaşantımızda sıklıkla karşılaştığımız bir sorun, tedavisi mümkün olabildiği için, erken teşhis edildiği takdirde rahatlıkla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken evrede yakalandığı zaman tedaviden fayda görülebilen bir kanser türüdür. Dünyada da görülme sıklığı itibariyle çok sık rastlanan bir hastalık. Dünyada ortalama bir milyon insana her sene kolon kanseri teşhisi konulmakta, bu çok ciddi bir sayıdır. Ortalamada d, yaklaşık beş yüz bin insanı, kolon kanseri nedeniyle her yıl kaybetmekteyiz. İnsan vücudunda akciğer kanseri, prostat kanseri ve meme kanserinden sonra 4. sıklıkta görülebilen bir kanser. Erkek ve kadınlarda görülen kanserlerin yüzde onuna tekabül eder. Bu kadar sık oranda rastlanabilen bir hastalık. Bizim için de, insan sağlığı açısından da son derece önemlidir” dedi.
Hastaların genelinde ciddi, belirgin bir şikayet göstermediğini belirten Şahutoğlu; “Hastaların çoğunda çok belirgin şikayet olmayabiliyor. Erken evredeki kolon kanserlerinde bazen hasta halsizlik ve kansızlık şikayeti ile gelebiliyor. Bunları araştırırken altında böyle bir sorunla karşılaşabiliyoruz. Bazı hastalarda dışkılama alışkanlıklarında düzensizlik olabilir. Kabızlık olabilir akabinde onu takip eden ishal şikayetler olabilir. İlerleyen vakalarda bağırsak tıkanıklığı gibi tablolara yol açabiliyor. Spesifik bir şikayetle karşımıza çıkan bir hastalık değil. Halsizlik, kansızlık, dışkılama alışkanlıklarında düzensizlik, bazen kilo kayıpları şeklinde hastalarımız bize başvuruyor.
Yaptığımız değerlendirmelerde, muayene ve tetkiklerde kolon kanseri şüphesi ile yaklaşırız. İlk etapta gaitada gizli kan bakarız. Gizli kan pozitifliği varsa mutlak surette bu hastalara kolonoskopi yapma endikasyonu doğuyor. Bu hastalığın teşhisinde altın standart kolonoskopidir. Kolonoskopide anüs bölgesinden kalın bağırsağın ulaştığı son noktaya kadar görüntüleme metoduyla inceleme yapıyoruz. Burada da şüpheli bir tablo ile karşılaştığımız vakit biyopsiler alıp hastalığın teşhisini %100 netleştirilmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.
Ailesinde kolon kanseri hikayesi olan insanların daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Şahutoğlu, kolonoskopik incelemenin kimlere yapılması gerektiği ile ilgili bilgiler vererek; “Kolonoskopi konusunda bazen hastalarımız tereddütlü davrana biliyor. Kimlere yapmamız lazım? Her şeyden önce ailede risk faktörü taşıyan insanlar, ailede kolon kanseri vakası olan kişilerin mutlak surette belli aralıklarla kolonoskopik inceleme yaptırmaları lazım. Çünkü bu hastalarda 1. derece akrabalarında kolon kanserleri varsa kendilerini de görülme ihtimali normal bir insanın iki üç katı daha fazladır. Onun dışında, kansızlığı olanlara mutlaka kolonoskopi yapılması lazım. Makattan kanama şikayeti ile gelen hastalarımıza mutlaka kolonoskopik inceleme yapmak gerekiyor. Tanının konmasında ki en önemli parametre kolonoskopidir. Kolonoskopik incelemeyle konulan teşhisten sonra bizim için en önemli süreç evre. Erken evrede yakalanmışsa kolon kanserleri tedaviden fayda görme şansları çok yüksek oluyor. Tedavide ilk etapta cerrahi tabi. Kanserlerin bulunduğu bölgeye göre cerrahi tedavi uyguluyoruz. Cerrahi tedavinin akabinde yerine göre kemoterapi veya radyoterapi tedavileriyle bu süreci destekliyoruz. Bu süreçten hastaların fayda görme şansı çok yüksek. Buradaki en önemli husus hastalığın erken teşhisi” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)