Değerli okurlarım, kargayı tanımayan yoktur, çirkin sesli, liderlik vasfı olmayan, gözü pislik birikintilerinde olan ve havada uçabilen orta boy tavuk büyüklüğünde bir kuş… Kargaları kümes hayvanları gibi değerlendirmeyin, hele kılavuzluk için hiç düşünmeyin, hayal kırıklığı yaşarsınız. Çünkü onlar nerede pislik birikintisi görseler oraya pike yaparlar ve bir anda kılavuzluğu unuturlar. Kendi adıma konuşuyorum, koşullar ne olursa olsun kargalardan kılavuz düşünmem.
Diyelim ki kılavuzunuz karga kılıklı ve karakterli bir insan. O zaman sizi kimseler kurtaramaz ve tahmin ettiğiniz gibi, karganın burnunun battığı yere gark olur gidersiniz. Kargaların günahı yok, yaradan öyle yaratmış, kıymetlendirmiş. İnsanlara da akıl, fikir ihsan etmiş Yaradan. Bir nedeni olmalı değil mi? Ancak, belli kurum ve kuruluşlarda karga tipli, yani çapsız, kişiliksiz, pısırık, mıymıntı insanlar bulunuyorsa, bilin ki onlar bilerek oraya getirilmişlerdir. İnanın önemli bir nedeni vardır. Bizim hariciye nazırı gibi…
Peki, karakterleri nasıldır? Çapsız olduklarını kim biliyor? Bu tür insanlar önceleri ucuz çıkar peşinde olurlar, kışlık gömleğe kalın kravat takarlar, toplumun da tasvip etmediği insanlardır. Pantolonlarını yatağın altına sererek ütüleme işini halledenlerdir. Verilen emirleri yerine getirsin, Yukarıya taparcasına itaat etsin, Çalmayı, çırpmayı öğrensin, Sorunsuz bir bölge oluşmuş olsun.
Yukarıda saydığım evsaftaki insanlar spor camiasında bulunuyor ve orada çöreklenmişlerse ayıkla pirincin taşını. Pirinçten fazla taşı vardır ve bir çuval pirinçten bir fayda sağlanamaz… Oysa sporumuzun içinde olmakla beraber sessiz, sakin, ön plana çıkmak istemeyen, özverili, kültürlü ve öyle düzgün insanlar var ki işte onlar, sporumuzu demliyorlar, spora gerçek itibarını kazandırmaya çalışıyorlar, öyle kalmasına özen gösteriyorlar.
Yani az yiyorlar ama haram yemiyorlar… Mercimek çorbası daha da besleyici olsun diye, içine bir avuç bulgur ya da pirinç atmayı ihmal etmiyorlar. Bu sistem bazı konularda da kendini açıkça gösteriyor. Şu şekilde açıklayabiliriz… Gençlere eğilmeyi çok iyi biliyorlar ve tüm güzellikleri onlardan beklemenin bir fazilet olduğuna yürekten inanıyorlar.
Biz gençlerimizi gündeme getirirken hayatın neresinde, hangi görüntüsünde olursak olalım, gazete olarak gençlerin sporu özümlemesine, spora yönelmesine, gençlerin çevremizde çoğalmasına ve onlara daha çok yararlı olmaya özen gösteren bir yayın kurumuyuz. Çevremizde bu türden kuruluşlar var mı yok mu? Bilmiyorum ama eğer varsa hem dikkatli ve hem de yüksek sesli olmalarını öneririm.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA