Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle yanarak can veren 35 aydın, ölümlerinin 20. yılında İskenderun’da da çeşitli etkinliklerle anıldı…
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle yanarak can veren 35 aydın, ölümlerinin 20. yılında İskenderun’da da çeşitli etkinliklerle anıldı. Karaağaç Beldesi’nde bulunan 2 Temmuz Parkı’nda toplanan çok sayıda vatandaş, katliamda yaşamını yitiren 35 kişinin adının yazıldığı mozoleye karanfil bıraktı.
İskenderun Emek ve Demokrasi Platformunun gerçekleştirdiği anma törenine sendikalar, sivil toplum örgütleri ve bazı CHP’li vatandaşlar katıldı. Yapılan anma töreninde “Susma haykır, halklar kardeştir” “Kahrolsun faşizm!” “Hepimiz çapulcu, hepimiz Aleviyiz!” sloganları atıldı. Sloganlar eşliğinde devam eden törende İskenderun Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşma yapan Hasan Koyuncu, bundan 20 yıl önce Sivas’ta katledilen aydınların, faşist bir güruh tarafından, polis ve askerlerin gözetiminde ateşe verildiğini savundu.
Koyuncu, Sivas’ta yaşanan katliamın yargı sürecinde, aradan yıllar geçmesine rağmen 5 sanığın da halen firarda olduğunu ve davanın zaman aşımına uğratılmak istendiğini belirtti. Yapılan yargılamanın adil olmadığını da söyleyen Hasan Koyuncu; “Adalet sisteminin bu haliyle insanların vicdanlarının rahatlaması mümkün değil. Sivas katliamının yargı süreci, sistem açısından tamamlansa bile halkın vicdanında bu dava sonuçlanmayacak. Hem katliamı yapan güçler hem de arkasındaki güçler halkın vicdanında mahkûm olacaklardır” dedi.
Hükümetin muhalif olan kesimlere karşı ortaya koyduğu yaklaşımının antidemokratik dayatmalarla dolu olduğunu söyleyen Koyuncu; “Kendinden olmayan herkese savaş açan AKP Hükümeti bir yandan mücadele eden insanların arasına nifak sokmaya çalışarak, diğer taraftan da kendi yandaşları ile muhalif kesimleri tehdit etmektedir. Hak arayan, özgürlük, demokrasi, barış isteyen insanları çapulcu, marjinal olarak nitelendirmektedir” diye konuştu. Son günlerde yaşanan Gezi Parkı direnişine de değinen Koyuncu, direnişe karşı yapılan sert müdahalenin ve hükümet kanadından gelen söylemlerin de, yıllardır ötekileştirilen kesimlere karşı süren baskı ve sindirme politikalarıyla paralel bir örnek oluşturduğunu söyledi.
Hükümetin Açılımları Sahte!
Hükümetin yaptığı açılımların, sahte olduğunu da vurgulayan Hasan Koyuncu; “Barış dilinin konuşulduğu bu günlerde bir yandan İstanbul’a yapılacak 3. köprüye, 40 bin alevinin katili Yavuz Sultan Selim’in adı verilirken, diğer yandan Alevilere yönelik açılım yapılacağını söylemek tam bir iki yüzlülüktür” dedi.
Alevilik inancının insanı esas aldığını sözlerine ekleyen Koyuncu; “Taksim Gezi Parkı’nda olduğu gibi farklılıklarımızla birlikte bu değerler için mücadelemizi ortaklaştırıp büyüteceğiz. Egemenlerin bir daha ne Sivas’ta ne Roboski’de ne de Taksim olayları sırasında yaptıkları gibi katliamlar gerçekleştirmelerine izin vermeyeceğiz. Bütün inançların, kültürlerin, dillerin özgür olduğu adil ve eşit bir sistem yaratıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Konuşmanın ardından park içerisinde bulunan, katliamda ölen 35 kişinin isminin yer aldığı mozoleye karanfiller bırakıldı. Daha sonra otobüslere binilerek İskenderun Cem Evi’ne ziyaret düzenlendi.
