Karayılan “T.C. kalksın dedik…” diyor. T.C. birçok yerde kaldırıldı. Bazı yerlerde de halkın tepkisi nedeni ile geri konuldu. Yine Karayılan “PKK’lıların Oslo’ya MİT uçağı ile götürüldüğünü” söyledi. Türk Milletinin parası ile alınmış olan devlet uçağı, müzakereleri görüşmek üzere teröristleri taşımış. Binlerce kişinin katilleri, AKP iktidarınca muhatap alınarak, hem de Milletin uçakları ile taşınmıştır.
Başbakan, bakanları, danışmanları, bilumum şürekâsı “PKK silahsız çekilecek” derken, Karayılan yine “silahsız çekilmemiz söz konusu olamaz” diyor. Bu konuda başbakanın başdanışmanı ve Milletvekili olan Yalçın Akdoğan bir TV kanalında “Karayılan bu süreci anlayamamış” gibi saçma sapan bir yorumda bulunuyor. Arkadan bakıyoruz, çekilen TSK! Başbakan yine bu hususta yasa çıkarılması mümkün değil derken, Adalet Bakanı Sadullah Ergin “bu suçsa, ben suç işliyorum” demişti.
Bir kaç gün önce BDP Batman milletvekili Ayla Akat bu konuda düzenleme yapılması, “terörle mücadele yasasının” ve koruculuğun kaldırılması ile ilgili yasa teklifi verirken, özel timin bölgeden çekilmesini ve bölücü başı Öcalan’a “özgürlük” verilmesini istedi.
Devletin resmi haber ajansı “Anadolu Ajansı”nın ve diğer TV’lerin Karayılan’ın basın açıklaması için yarışarak Kandil’e gitmeleri ve bir devlet adamı gibi bu katilin açıklamalarını alarak halka yansıtmaları, AKP iktidarının, PKK terör örgütünü meşrulaştırılma sürecinin bir parçasıdır.
AKP genel kuruluna şeref konuğu olarak bizzat başbakan tarafından davet edilen terör örgütünün hamisi, Büyük İsrail Devletinin müstakbel başkanı Mesut Barzani “Kürdistan’ı birleştirelim” diyor. Zaten bölgede oynanan oyun, bu Yahudi devletinin kurulması için değil mi? Sözde Kürt liderleri olan BDP vekil ve yöneticileri olan Ermeni zevat, bu işin taşeronudur. Bu Ermeni dölleri aynı zamanda sözde “Ermeni Soykırımı”nın kabul edilmesini neden ısrarla savunuyor dersiniz? Bunlar dönme falan değil, düpedüz Ermeni’dirler.
PKK’yı Kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi göstermek, oyun içerisindeki oyundur. Güneydoğu bölgemiz Petrol, Altın, Çinko, Bor v.s. yer altı ve yer üstü kaynakları açısından son derece zengindir. Vahşi batı, “Hasta adam” olarak gördüğü Osmanlı’ya imzalattığı Sevr Antlaşması ile alamadığını, bugün AKP eli ile almanın kurnazlığı içerisindedir. AKP halkımızın dini inançlarını istismar ederek, bugüne kadar iktidarda kalmayı başarmıştır. Ama her şeyin sonu olduğu gibi her iktidarın da bir sonu vardır. Attığı yanlış adımlarla kendi sonunu hazırlamaktadır.
MHP’nin Bursa ve İzmir Mitingleri oldukça kalabalıktı. Ne yazık ki; bu mitingleri Ulusal TV’ler başbakan ve iktidar korkusundan yayınlayamadılar. Haberleri, mitingin sadece birkaç saniyelik görüntülerini vermekle geçiştirdiler. Oysa hiçbir Türk bayrağının bulunmadığı BDP’nin (PKK’nın) Diyarbakır Nevroz Kutlamalarını gün boyu vermişlerdi.
Başbakan ve AKP ileri gelenleri de Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyetine küfürler edilen ihanet dolu bu kutlamaları öve-öve bitirememişlerdi. Bu olayı görmezden gelen Cumhuriyet Savcıları, Bursa Mitingine katılanları terörist olarak nitelendirerek, haklarında soruşturma başlattı. Ne günlere kaldık? Vatanseverler terörist, teröristler “özgürlük savaşçıları” oldu.
Apo “MHP beni iki saat yaşatmazdı” diyor. Neden?
Çünkü o da biliyor ki; ülkücüler, uğrunda ölmeyi şeref saydıkları bu cennet vatanın ve yüce Türk milletinin milli refleksidir. Tek sevdaları vatan ve millet olan ülkücüleri “terörist” olarak nitelendirmek, vatan hainliği ile eşdeğer bir yaklaşımdır.
