İyi Kalmak Çok Zor

0
93

Değerli okurlarım, affedici olmaz, toleranslı, iyi niyetli, bağışlayıcı, hataları genel olarak görmezden gelmek ve özellikle kendinize yapılan yanlışları unutma eğiliminde olmak, hele de unutabilmek… Bu saydıklarım, iyi insan olmanın, gönül adamı olmanın faziletleridir, tabi ki asgarisinden becerebiliyorsak. İnsanlar içlerindeki cevheri ya bilmezler ya da oldukça geç fark ederler. Bazılarımız geç kaldık, kaybettik deyip yenilgiyi kabulleniriz.

Ancak, toplumda parmakla gösterilecek kadar az da olsa, iradeli bireyler bulunmaktadır. İyi ki onlar var. Vasıflı insan olabilmek için zaman önemli değildir, sadece güzelliklere karşı şartlanmak ve ısrarcı olmak.

Efendim, insanlar kötülük yapmak ya da fena insan olarak dünyaya gelmez. Bunun zenginlikle fakirlikle ilgisi yoktur. Her toplumda olumsuz insanlar az ya da çok bulunabilir. İyi insan olmak güzel, hem de çok güzel. Fakat iyi insan olarak kalabilmek daha zordur. Bildiğiniz gibi, iyi insanları sevmeyenler ve de onları zor durumda bırakmak isteyen sana-vita karışımı insanlar çoğunluktadır.

Okumanın insanlardaki cehaleti en aza çektiğini biliyoruz ama iyi insan yetiştiren okullar var mıdır, bunu bilmiyoruz. Bana kalırsa o okul kişinin yüreğinde. İnsanların yüreği yumruk kadar bir uzuvdur ve de yaptığı görev de oldukça büyüktür. Ayrıntıya girecek değilim. Yüreğimizin kabullendiği bir şeyi biz de hayal gücümüzü kullanarak gerçekleri daha objektif olarak görebilmemiz mümkündür. Nasıl bir hayal, hayaller gerçekleşirmiş ki, diye düşünenler için şu örneği vermek istiyorum.

Sıcak bir yaz günü serinlemek istiyorsunuz ama öyle bir yer yok. Umutsuzluğa kapıldığınız anda gözünüze karşınızdaki dağ ilişiyor. Her tarafı yemyeşil ve serin bir yer olduğunu da söylememe gerek yok. Sizden daha önce o dağa çıkıp rahatlayanları biliyor ve de uzaktan da olsa görüyorsunuz. Temiz havanın ve güzelliklerin tadını çıkarıyorlar. Siz de orada olmayı çok istiyorsunuz ya, o dağı ve zirveyi kendinizden uzakta görüyor ve umutsuzluğa kapılıyorsunuz.

Kaldı ki, orada sefa sürenler ne sizden güçlü, ne de adımları sizinkinden büyük. Israrla tırmanmaya devam etmişler zirveyi yakalamışlar. Onlar muhtemelen imkânsızı gerçekleştirmişler. Bunu da yürüyüşlerine süreklilik kazandırarak başarmışlar. Zaten, taşı delen de, su damlasının gücü değil, sürekliliğidir. Bunu kesinlikle aklımızdan çıkarmayacağız. Yukarda verdiğim örneği beğendiğiniz mi bilmiyorum.

Olumsuz olmak, kötülük düşünmek kolaydır bildiğiniz gibi. Bunlar belli bir süre kazanırlar. İyi olanlar ve iyi kalmaya özen gösterenler belki önceleri kaybederler ama sonunda mutlaka kazanırlar. İnsanların çocuklarına bırakacağı en önemli miras (bana göre) vefat etmiş olsa bile, hep olumlu şekilde yâd edilmesidir. Bu az bir şey değil. İyi insanlar ve iyi kalmaya özen gösterenler, karşınızdan gelsin.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

En İyi Konsantrasyon

Değerli okurlarım, her hangi bir iş, nasıl bir iş olursa, başlarken konsatrasyonumuz iyiyse, sonucunda istediğiniz gibi olur uğraş verdiğiniz konu. Hani arada bir düşünürüz ya… Konsantre oldum, konsantrasyonum iyi, iyice motive oldum, motivasyonum harika! Bu kavramlara morali de ilave edebiliriz.  Zaten bu kavramlar birbirine göbekten bağlıdır. Anlam olarak da aynı kapıya çıkar.

Ancak, konsantre olmak bir konu üzerinde yoğunlaşmak, düşünmek, taşınmak, öğrenmenin de, öğrendiklerimizi belleğe kaydetmek yapacağımız işin vazgeçilmezi olarak kabul görse bile, bunlar yine de kolay işler değil. Yapılması gereken, alınması gereken tedbirler, gerekli stratejiler, kısacası burada da bilinmesi gereken ayrıntılar var. Birçok şeyler de o ayrıntılarda gizli.

En gelişmiş beyinlerde, en zeki insanlarda bile konsantrasyonda üst sınır seksen ya da doksan dakikadır. Sözü buraya getirmişken, hani uzun yollarda direksiyon sallayan sürücüler var ya, işte o insanların konsantrasyon olayına daha sıkı sarılmaları gerekir. Neden mi? O sürücünün sağlıklı biçimde dinlendiğini ve gıdasını en iyi şekilde aldığını varsayalım. Yollarda karda yok çamurda, yani bahar havasının egemen olduğunu düşünelim.

Bunları düşünmek, bu güzellikleri varsaymak harika. Ya konsantrasyon ne alemde? Bunu kendisi de bilmez, yardımcıları da fark etmez. Yolcular ise kendi alemindeler doğal olarak. Kısa mesafeli durmalar kalkmalar lehte bir puan ama uzun mesafeli yollarda saatler sonra mola veriliyor, bildiğiniz gibi.

Şunları söylemeye çalışıyorum. Bir saati geçtikten sonra o sürücü yola sadece bakıyor, aklı başka şeylerle meşgul. Bu onun suçu değil, birilerinin “Kaptan merhaba” demesi gerekiyor. Bu yaklaşımı arada bir yaptığımı söylemeliyim. Bizler yazdığımız makaleleri değiştirme şansına sahibiz ama sürücülerin kaza yapma lüksü var mı? Bunu bir örnek olarak sundum, beğendiğinizi ümit ediyorum. Konumuza dönelim…

Her hangi bir konuda işler ters gittiğinde umutsuzluğa kapılmadan moral-motivasyonu devreye sokmalıdır. Biraz da iyimser olup bardağın dolu tarafına bakmalıyız. İyimserlik de konsantrasyonun bir dalıdır ve onu alabildiğine yukarı çeker. Bu şekilde olumsuz olaylara ve duygulara gem vurmuş oluruz, biraz da bilerek ve de isteyerek menfi olayları görmezden geliriz.

Moral, motivasyon, konsantrasyona bilimsel olarak bir göz atalım dilerseniz. Bakalım bizlere nasıl yardımcı oluyorlar.

Moral: Olumsuz şartlara, sıkıntılara, güçlüklere karşı koymayı sağlayan dirençsel bir duygudur. Savaşlar bile yüksek moralle kazanılır.

Motivasyon: Yüksek moralle insanları harekete geçiren, hareketleri devamlı hale getiren vede yönlendirirken süreklilik kazandıran duygulardır.

Gelişmelere bakış açısını değiştirmekle, yandaş olmamakla stresiz, gerilimsiz yaşamak doğal olarak mümkündür. Kişinin gelişmeleri ve olayları değiştiremeyeceğini bilmeli, onu ancak beyninde bitirmesi gerektiğine inanmalıdır. Her şeyi Allah’a bırakamayız. Onun sabrı çok geniştir. Kullarını sevindirmek için, önce eşeğini kaybettirir, sonra buldurur. Bizim için bu bile önemli.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Yeni Yılların Gizemi

Bir zamanlar yeni yıllar bizlere mutluluk verirdi. Cenneti mekân anam sosyal bir kadındı. Hindisiz yılbaşı olmazdı bizde. Onu genç yaşta kara toprağa yoldaş ettik. Yeni yılı yaşamak güzelde, yukarıdakiler daha şimdiden başkanlık için birbirinin gözünü oyuyor. Onları üzülmüyoruz. Yerleri boş kalacak olan Aydın Boysan, Münir Özkul gibi duayenler bazı dostlarını çağırırlar mı diye endişe ediyorum. Her şeye rağmen, Allah gençlerimizi korusun. Amen!

Günün Sözü

İyi Kalmak Zorsa Dünkü Gibi Ol!

Öcal’dan İnciler

Yüksek Moralin Bile Açlığa Faydası Yoktur

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here