İskenderun Mardinliler Derneği, kentte görev yapan basın mensupları ve ailelerine yönelik, geçtiğimiz hafta sonu peygamberler diyarı olan Şanlıurfa’ya gezi tertip etti.
Ülkemizin tarihi güzellikleri ve zenginliklerini yerinde görmek adına İskenderun’da görev yapan basın mensuplarını daha önceden Mardin’e götüren İskenderun Marder Başkanı Salih Bayar, bu kez de enbiyası, evliyası, ereni, ermişi ile gönül sultanlarının mekânı ve muhabbettin başkenti olan Şanlıurfa’ya gezi düzenledi. Gezinin ilk durağı Halfeti oldu. Fırat nehri üzerinde tekne turu ile nehir altında kalan köy üzerinde ve tarihi kale etrafında gezinti yapıldı. Daha sonra da kent merkezine geçildi ve burada 7 yıl çile çektikten sonra kendisine Allah tarafından nail olunan şifalı su ile yıkanıp yaralarından kurtulduğu Hz. Eyyüp’ün türbesi, Eyyüp Peygamberi görmek için üç ay yol yürüyen ve çok yakınına geldiği halde göremeden ölen Hz. Elyas’ın türbesi ve Rahime Hatun türbesi gezildi.
Hotel El-Ruha da öğle yemeği yendi. Burada Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri hakkında bilgi veren Emekli Şanlıurfa Kültür ve Turizm İl Müdürü Kadri Çetiner, Urfa’da doğan Hz. İbrahim Peygamber’in hayatı ile de basını bilgilendirdi. Çetiner; “Bir gün baş kahin Nemrut’un huzuruna gelir, görülen rüya ile ilgili gelecekten haber verir ve ‘Yakın zamanda doğacak bir erkek çocuğun senin kavmini dinlerinden ayıracak bir başka dine davet edecektir’ der. Bunun üzerine Nemrut, genel bir emir çıkartarak gebe kadınları hapsettirir. Doğan erkek çocukları boğdurur. Kraliyet halkından Azer’in karısı Zeliha gebeliği gizli tutup, durumunu kocasına bildirmedi.
Zeliha kaleden gizlice çıkar, bir mağaraya girer, Dergan denilen yerde Hz. İbrahim’i (M.Ö. 2100) doğurur. Büyüyen Hz. İbrahim, putları kırar, bunun üzerine ateşe atılmasına karar verilir. Atıldığı ateş, kenara çekilir ve ortada çimlerle çevrili berrak bir pınar çıkar. Bunun üzerine Nemrut, ‘Ya İbrahim Allah varmış’ der. 175 yaşında iken Hz. İbrahim, ‘Ellerim titremeden belim bükülmeden, ruhum ruhumu kabz eyle” der, bu duası kabul görür ve ebedi dünyaya intikal eder” dedi.
Basının sorularına da yanıt veren Kadri Çetiner, Arkeolojik bulgulara göre Urfa’nın, dünyanın en eski kenti, insanlık tarihinin başlangıcı, tüm insanlığın ortak ata yurdu olduğunu belirtti. Çetiner Urfa’nın, taşı toprağı tarihle yoğrulan ve tarihin her döneminde mutlaka izi bulunan; il genelinde ortaya çıkan her arkeolojik bulguda, tarihin yeniden yazılmasına vesile olup tarihe kaynaklık eden, tarihin gelecekle buluştuğu kadim bir şehir olduğunu söyledi.
Yemekten sonra da Urfa’da gezisini sürdüren İskenderun basını; Balıklı Göl, Hz. İbrahim’in doğduğu Derhan’ı, kiliseden camiye dönüştürülen Ulu Cami, mutfak müzesini gezme şansı buldular. Program, akşam saatlerinde Cevahir konuk evinde düzenlenen sıra gecesiyle son buldu.
