Tüm dünya Noel’i kutlamaya hazırlanırken, depremden ağır yara alan Hatay/İskenderun’da da Noel Bayramı, buruk ama geleneksel ritüeller yerine getirilerek kutlanacak.
İskenderunlu Hristiyan vatandaşlar, büyük felaketin ardından toparlanmaya çalışırken, özel günlerde bir araya gelerek birbirlerine destek olmayı da sürdürüyor.
Ana kiliseleri olan Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesinin kısmen yıkılmasına rağmen, Aziz Corç Kilisesinde dini vecibelerini sürdürdüklerini ifade eden İskenderun Aziz Corç Rum Ortodoks Kilisesi Pederi Yusuf Nicholas Papasoğlu, bu kapsamda Noel Bayramı için de hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade etti.
Kilise ve Salon süslemelerinin yanı sıra koro dinletisine de hazırlandıklarını kaydeden Papasoğlu; “Depremden önce nasıl her Pazar ayin yapıyor isek şimdi de aynı şekilde ayinlerimize bu kilisemizde devam ediyoruz. Ana kilisemiz yıkılmış olsa da şu an içinde bulunduğumuz Aziz Corç Kilisemizde tüm dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz.
Noel süreci, Kasım ayının 15’inde, orucun ilk günüyle başladı. Noel Sürecinin ilk gününden şimdiye kadar çocuklarımız ve gençlerimizle birlikte hazırladığımız koro çalışması var, çalışmalara hala devam ediyoruz. Noel’den bir gün önce koro dinletimiz olacak.
İçimiz Buruk Olsa da Ruhumuzu Kaybetmemek İstiyoruz
Her ne kadar içimiz buruk olsa bile aynı zamanda bu ruhu kaybetmemek için hep birlikte Noel’i kutlamaya çalışacağız. Önceki yıllarda Noel balomuz olurdu, hep birlikte eğlenirdik lakin herkesin bildiği gibi geçirmiş olduğumuz bu deprem felaketinden ötürü şu an sadece kilisemizin içinde yapacağımız Noel ayiniyle bu günü kutlayacağız.
Çocuklar içinse yine her yıl düzenlediğimiz hediye dağıtım günü olacak. Bizler bu süreci dolu-dolu yaşamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızla ve gençlerimizle Noel ağaçlarımızı süsledik, salonumuzu süsledik, onlarla birlikte oyunlar oynadık. Çocukların bu deprem dönemini en güzel şekilde atlatmaları için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Kilise salonunda kurulan ve Mesih İsa’nın yemlikte doğumunun temsil edildiği mağaradan da söz eden Peder Papasoğlu; “Burada gördüğümüz gibi, İsa Mesih’in doğduğu yeri simgeleyen yemliğe benzetmeye çalıştık. Mesih İsa yemlikte doğdu, burası da yemliğin olduğu yer, hayvanların, gökbilimcilerin ve gökbilimcilere yeri gösteren yıldızın simgesi var. Biz burada o doğum anını görsel olarak simgelemeye çalıştık. Mesih’in doğduğu günün temsili, ikonası diyebiliriz” diye konuştu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)