Mart ayının son haftasına denk gelen ‘Orman Haftası’nın içindeyiz. Ancak yeşilin ya da orman alanlarının bizler için ne denli önemli olduğunun farkında mıyız acaba? Yaşadığımız alanları ne kadar yeşillendirebiliyoruz veya mevcut yeşillerimizi koruyabiliyor muyuz?
Belediyeler ve Çevre Koruma Dernekleri, Orman Haftası’nda yapılacak etkinliklerin baş aktörleridir. Bir kentin ağaçlandırılması ve çevre düzenleme çalışmaları, belediyelerin “asli” görevlerinden biridir. Kentin yeşile bürünmesi için ellerinden geleni yapmaları gerekir. Hatta ellerinden gelenin daha da fazlasını…
Genellikle “Orman Haftası” süresince düzenlenen etkinliklerde aynı manzaralarla karşılaşırız. “Dostlar alışverişte görsün” misali, formalite gereği birkaç fidan dikilir, ormanın önemine dair süslü ve şatafatlı mesajlar verilir. İş orada biter! Her şey lafta kalır, etkinliklerin yıl içinde gerçekleşmesi beklenen kısımları kesintiye uğrar, unutulmaya yüz tutar.
Çağdaş kentleşmenin ölçütü, çevre düzenine ve yeşilliğe verilen önemden anlaşılır. Ağaçlar, yeşil alanlar, parklar ve çiçekler bir kentin doğal süsüdür, uygar olmanın simgeleridir. Uygarlık bir yerde yeşillik ve doğanın korunması ile de eşdeğerdir.
Şimdi dilerseniz, kentimiz İskenderun’daki “ağaçlandırma çalışmaları” konusuna değinelim. “Ağaçlandırma” kentimizde ihmal edilmiş birçok sorunların başında geliyor. Deveye, “boynun eğri” demişler; o da “nerem doğru ki?” demiş. İşte, İskenderun’umuzda aynı pozisyondadır.
İskenderun’un baştanbaşa, tepeden tırnağa kadar ağaçlandırılması gerektiğine dair defalarca yazdık, çizdik, özellikle dile getirdik. Ama bizi dinleyen ya da duyarlılık gösteren olmadı.
Bir zamanlar “Palmiyeler Diyarı” olarak anılan o eşsiz İskenderun’un o eski güzel görüntüsünden hiçbir eser kalmamıştır. Elbette ki şehirde yine Palmiye ağaçları mevcuttur. Ancak; ömrünü tamamlamış kurumaya yüz tutmuş, neredeyse 50-60 yıllık palmiye ağaçları can çekişirken, çürümeleri nedeniyle kesilen palmiyelerin yerlerinde ise yeller esiyor. Yıllar yılı onların yerini dolduracak hiçbir girişimde bulunulmadı.
Atatürk Bulvarında kesilen onlarca palmiyenin izleri hala durmaktadır. İskenderun, yılların ihmaliyle maalesef “ağaç fakiri” durumuna düşmüştür. Bu eksikliği gidermenin yolu, geçmişte yapılan hatalara bir sünger çekmek ve mahallelerin bir-bir taranarak gözden geçirilmesiyle ağaçlandırılmaya elverişli olan cadde ve sokakların tespit edilmesidir.
Medyada çevre il ve ilçelerdeki ağaçlandırma faaliyetleriyle ilgili haberleri gıpta ile izliyoruz. Doğaya verilen önem ve gösterilen duyarlılıklara tanık oluyoruz.
İskenderun Belediyemiz; Belediye Başkanı Fatih Tosyalı’nın öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı kampanyalar gibi, “İskenderun İçin Geleceğe Nefes” etkinliği düzenleyerek, geçmiş yıllardan kalan ağaçlandırma “ihmalini” elbette ki telafi edebilir.
Orman Haftası vesilesiyle, İskenderun’umuz; hak ettiği o eski güzel görüntülerine, hep birlikte, el ele, gönül gönle vererek tekrar kavuşturulmalıdır.
Geçtiğimiz hafta sonu Uğur Fırat Başkanlığındaki İskenderun Kuyumcular, Saatçiler, Fotoğrafçılar ve Çiçekçiler Odasının yönetimini de tebrik etmeden yazımı bitirmek istemiyorum. Nergizlik Mahallesinde, yanan ormanlık alanda ağaçlandırma etkinliği gerçekleştirdiler. Kendilerini yürekten kutluyor, kent içinde de yeşillendirme çalışmalarının bir an önce başlamasını temenni ediyorum.