İsdemir Aldı Başını Gidiyor… Karabük Sırada… Olumlu Hamleleriyle Yurt İçi Ve Dışında Örnek Teşekkül… Önce İnsana Verilen Önem Başarıyı Getirdi…
Geçmişte saatleri kurma işlemlerinden dolayı bayağı yorulurduk. Hele çoğu zamanlarda ise saati kurmayı unuttuğumuz çok olurdu. Teknolojiden uzak saatimizle, hangi vakitte olduğumuzu şaşırırdık… Dedem tren kabartmalı köstekli saatini kurarken, onu hayranlıkla izler ve bir sonraki saat kurma zamanını dört gözle beklerdim. Daha sonraları sallayınca kurulan saatler icat edildi. Her gün saat kurma işlemleri de böylelikle tarihe karışmış oldu.
Sallama saatlerin kötü yanı her daim kolunuzu gelişi güzel sallamanızdı ama rahmetli babam yine de elle kurmalıydı… Ömrünün sonuna kadar ”NACAR” markalı kol saatinden bir türlü vazgeçemedi. Daha sonra yılar yılları kovaladı ve teknolojiler o kadar çok hızlı şekilde gelişti ki saatleri kurma ve sallama derdimiz bitti. Pilli saatler şu anlarda günlük yaşantımızda… Son gelişmeler ise daha enteresan. Güneş enerjileriyle çalışan hassas saatler piyasalarda alıcıların yoğun taleplerinde.
Şimdi bu saat olayı nerden çıktı diye düşünebilirsiniz. İsdemir’de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili toplantılara katılmışlığım oldu. Toplantı sunumunu yapan üst düzey yöneticiler çalışanların ilk önce iş sağlığını ilgilendiren konuları anlatıp yerinde tatbik ettiler. Konuların takipçisi olduklarını ilk günden bu güne dek izlemem büyük bir aşama… İşverenin bu katı tutumundan dolayı bir insan olarak onlardan gurur duymamak elde mi?
İsdemir’in özelleşmesinden sonra gerçekleştirdiği başarılarının altında hep insana verdiği önem yatıyor. İlk önce insana yapılan yatırımlar sonucunda hedeflenen üretim kendiliğinden oluştu. Fabrika hızla yukarılara doğru başarı grafiğini yükseltti. İsdemir’in geçmiş dönemlerinde çalışanlar iş sağlığı ve güvenliğini hiçe sayarlardı. Bu yüzden her yıl birçok fabrika çalışanları geçirdiği iş kazaları sonucu ya ölür ya da sakat kalırdı. Parçalanmış ailelerin yaşantıları içler acısıydı… Öksüz ve yetim kalan çocuklar, dul eşler acı dolu günleri haksız şekilde yaşardı. Dikkatsizlikler sonucunda çok ocaklar söndü…
İnsana verilen önem sayesinde çalışan insanların çocukları da çalışanı gibi bilinçlendi..!! Körpe beyinlere verilen doğru mesajlar, aile içi huzur ve güveni tam manasıyla sağladı. Babası veya annesi işe giderken, onların sıhhatli şekilde eve dönmeleri konusunda öğrendikleri tüm konuları ebeveynleriyle paylaştılar. Aile sevgisi ve mutluluğu ön plana geldi! İş sağlığı ve güvenliği konuları aile bütünlüğü çerçevesinde görülmeye başlandı. Sonuçta ise; İş kazalarının azalması asgari derecelere düştü. Bölgemizin etrafında irili ufaklı birçok can alıcı tesisler faaliyette… İsdemir iş sağlığı konusunda bir okul ve o okulda öğrenecek çok şeyler var…
İsdemir’de oluşan ve özellikle canları ilgilendiren emniyet kilidinin bu başarısı yönetiminin kararlı ve çok başarılı çalışmalarıyla oluştu. Fabrika sahalarının değişik ünitelerinde haftanın her günü yapılan eğitimler, teknolojik bilimsel çalışmalar… Özellikle ele alınan iş sağlığı ve güvenliği, üretimde oluşan katma değerleri tavan yaptırıyor. Türkiye’yi özlenen ülke olmaya doğru hızla yaklaştırma çabasında…
Dünya standartları bence İSDEMİR’de oluşmuş! Kaidelere uyan insanlar; ünitelerde değişik renk bayrak uygulamalarıyla kendilerini belli ediyor. Fabrika ve site sahasında uygulanan trafik kuralları tam manasıyla takdire şayan… İsdemir bünyesinde faaliyet gösteren insan kaynakları çok yoğun faaliyette… Site içerisinde yayın yapan kapalı devre televizyonla evlere kadar ulaştırılan görüntülerde vurgulanmak istenen gerçek eğitim… Beyaz camla tüm konutlara ulaştırılıyor ve yayınları izleyen aile bireyleri, babalarını çalışırken gururla onları izliyor.
İş sağlığı ve güvenliği haftası; Yalnız Mayıs ayında değil, İsdemir’de yıl boyu her an her saniye çalışanların baş gündem konusu… İSDEMİR Genel Müdürü Sn. Recep Özhan; her konuda olduğu gibi ”önce insan” sloganı onun vazgeçilmezi. Talimatları aynen ve harfiyen uygulanılıyor. Yorgunluğu kazasız belasız geçen bir günün keyfi ile rahat. Eski bir İsdemir çalışanı sıfatıyla insana verilen önemi çok net görüyor ve takdir ediyorum.
Geçtiğimiz günlerin birinde, Boks sporumla ilgili Ankara seyahatim oldu. İsdemir’de başarılı Genel Müdür muavini dostum Sn. Uğur Yılmaz’ı ve Sn. Hakan Onur’u Karabük Demir Çelik Fabrikasında ziyaret ettim. Karabük benim gözümde çok eski bir fabrika gibiydi… 1978 yılında İsdemir beni Karabük Demir Çelik fabrikasına staja gönderdiğinden oraları çok iyi bilirim. O yıllar ne kötü bir fabrikaydı, çalışan Allah’a emanet gibiydi… Allah o fabrikada çalışanlara yardım etsin düşüncesindeyken, külüstür bir fabrikanın bir anda gülen yüzüyle karşılaştım. Fabrika güldü ben güldüm.
Uğur bey daha tam manasıyla başlamadık dese de Karabük müthiş bir değişimde… Tıpkı İsdemir’in özelleşme dönemecinde olduğu gibi sıfatı gelerek değişimde… Gel de o iş yapanlarla gurur duyma! Uğur Yılmaz’ın yorgunluğu eskisi gibi yüzünde yansıdıkça; Kazanan Türkiye!
Karabük Demir Çelik Fabrikasında yoğun eğitim çalışmaları tıpkı İsdemir gibi yapılıyor. Yorgun Özhan’lar, yorgun Yılmaz’lar olmasaydı fabrika yapan fabrikalar ayağa kalkar mıydı? İsdemir elle kurulan saatleri nostaljik olarak müzesine kaldırdı. Karabük’te aynı yolu izliyor. Güneş ışığıyla çalışan saatler şu an işletmenin emrinde… O saatler var ya o saatler; bitmez tükenmez sinerji ve enerjileriyle ülkemizin kalkınma ritmi… Yurdumuza örnek teşkil eden kuruluşlarımızla gurur duymaya kuşaklar boyu devam edeceğiz.
İSDEMİR, dünya sektörü zaten olmuş, darısı diğer kuruluşlara!
