Değerli okurlarım, bu güzel günü, Öğretmenler Günü’nü en iyi dileklerimle kutlar, değerli öğretmenlerimize şükranlarımı ve en derin saygılarımı sunarım. Öğretmenlerimiz garibandır, mütevazıdır, çok şeylere gözü yoktur. Yani tok gözlüdür ilim ve irfan ordusunun öncüleri. Öğretmenler Günü’nü esnafın ve ticaretle uğraşanların bir bölümünü bilir. Menfaati olduğu ve çıkar sağlayacağı için. Türk insanının da inanın büyük bölümü bu önemli günü bildiğini hiç sanmıyorum.
Esnaf ciro yapacağından bugünü bilmesi çok normal… Vitrinlerine de yazdıkları rakamlarla bunu ispatlıyorlar. Vitrinde şunlar yazılı: “Öğretmenler %40 Iskontoludur…” Yazılış şekline sözüm yok da, icraat nasıl yapılıyor? Birçok yerlerde değerli öğretmenlerimizin kandırıldığına çok tanık oldum. Böyle şeylere tevessül etmeseler çok daha iyi olur.
Aslına bakarsanız, bir ülkenin dünya üzerindeki itibarı öğretmenlerine verdiği değerle ölçülür. Kaldı ki bizim öğretmenlerimiz fak’ru zaruret içinde. Ülkemizin sırtına binen cehaleti, yobazlığı, istismarcılığı yok etmek için savaşan irfan ordusunun birer neferidir.
Bir ülkede, ilim irfan ordusu olmadıkça, zafiyet gösterip irtifa kaydetmişse, o ülkede güzel şeylerden söz edebilmek mümkün değildir. Zayıf karakterli öğretmenleri konumuzun dışında tutuyorum.
Öğretmenlerimiz, muhtelif yerlerde pazarcılık yapıyorsa, şurada burada simit satıyorsa, kendi el emeğini pazarlıyorsa, buna karşın Allah’ı, dini, imanı istismar ederek kuracakları hayali şirketler için, yurt dışında kurdukları ve kuracakları holdingler için para toplayanlar, yaptıkları işlerde başarı sağlayanlar oluyorsa, hayallerimizdeki pembe ufuklar nasıl yakalanır? Sizce mümkün müdür?
Öğretmenler Günü, analar, babalar günü kadar değerli ve daha da önemlidir. Aynı zamanda muhterem insanlara saygılı olmak hepimizin asli görevidir.
Bu ilim ve irfan ordusunu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliğinin bilmesi ve de unutmaması çok daha anlamlıdır. İlim irfan ordusunun değerli üyelerinin yani öğretmenlerimizin bu özel günlerini “Öğretmenler Günü”nü en iyi dileklerimle kutlar, büyük küçük ayırt etmeden hepsinin ellerinden öperim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Öğretmen Cefakâr ve Vefakârdır
Değerli okurlarım, sohbetlerimizde, yakın dostlarla yaptığımız âlemlerde, yolculuklarda falan, vefadan cefadan, hatalardan sık-sık söz ederiz. Muhtemelen noksanlarımız onlardır. Öyle bile olsa kabullenmeyiz. Toplumu yönlendiren, adalet dağıtan kurumların, sağlığımızla doğrudan ilgilenenlerin, gece gündüz rahatımız için mesai yapanların farklı yerlerde olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Bunların içinde, bizleri eğiten hayata hazırlayan, iyiyi ve kötüyü öğretenleri yeni Öğretmenleri hep ön planda tutmak, onore etmek görevimizdir. Ülkemizin geleceğinin ve kalkınmakta olan Türkiye adına Öğretmenlerimizin çektiği cefayı, gösterdiği vefayı kimse görmezden gelemez. Ulu Önder Atatürk’ün sunduğu, gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmemiz de yine Öğretmenlerimiz hep ön plandadır.
Ülkemizin kalkınması ve muasır medeniyetleri geçebilmesi, çocuklarımızın iyi koşullarda eğitilmesi, öğretmenlerimizin en iyi şekilde donatılması ile mümkündür. Yani cebimizi değil, vatanımızı, milletimizi, çocuklarımızla birlikte onların geleceğini düşünmeliyiz. Bunları gerçekten yapabilirsek adam gibi adam oluruz. Aksi halde hepimiz yerlerde sürünürüz, paspas oluruz.
Öğretmenlerimizin bizlere verdiği hizmetler daima gönlümüzde ve belleğimizdedir. Öğretmenlerimize teslim ettiğimiz çocuklarımız aynı konumda değillerdir şüphesiz. Aile durumları nedeniyle bazı farklılıklar kendini göstermektedir.
Kuralları yaşamayı öğreten ailede yetişen çocuklarla, Çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayan ailede yetişen çocuklarla, Tolerans ve sevgi ortamında büyüyen çocuklarla… Sporla, Tiyatro ile ve Edebiyatla ilgilenen çocuklarla, Toplumsal duyarlılık ve sorumluluk sahibi ailelerde yetişen, bunları özümsemiş çocuklarla, Ev yaşamında saygılı, ahlaklı ve demokratik davranışı benimsemiş ailelerde büyüyen çocuklarla…
Çocuğunu anlayabilen, onun düşüncelerine önem veren ailelerde büyüyen çocuklarla, Çocuğuna emek veren, onları destekleyen, onlara ilgi ve sevgi gösteren ailelerin çocuklarıyla, Tutum ve davranışları tutarlı olan, çocuğuna iyi örnek olan ailelerde yetişen çocuklarla…
Bilgiye ulaşma yollarına açık olduğu, Bilimsel ve Teknolojik gelişmeleri izleyen ve böyle ailelerde yetişen çocuklarla, bu imkânlardan yoksun büyüyen çocuklar arasında doğal olarak belirgin bir fark olacaktır. Koşullar ne olursa olsun, az ile çoğu harmanlayarak çocukları istenilen seviyeye getirmek yine değerli Öğretmenlerimizin elindedir.
Yarınları güven altında olmayan, bir sonraki günün mutfak giderini düşünen, Öğrencilerinin karşısında derli toplu çıkamayan Öğretmenlerimize bu perişan hali yaşatanlar, sık-sık üç çocukta ısrar etmeleri ne anlama geliyor bilemiyorum.
Kaldı ki, bir çocuğunu bile okutup eğitirken zor yıllar geçiren insanlarımız, onlar gibi, ne gemicik filosu, ne ayakkabı kutuları, ne de TIR filoları var. Sadece yontulmuş kuşa dönmüş bir maaşları bulunmakta. Kasımpaşalının o ek ücret gibi aylıklarda gözü var.
Açken tok gözükmeye çalışan milyonlarca insanımız yaşam karşısında dik durmaya çalışırken, onlarla alay edercesine yaklaşımlarda bulunmak ne denli doğrudur siz karar verin. Bu karar çok önemlidir. Seçimlerde bile sizler karar vereceksiniz.
Ülkemiz öğretmenlerle birlikte ayın sonunu getiremeyenlerle dolu, ekmeğe dayalı bir yaşam sürmektedirler. Öğretmenlerimiz de bu kategoriye dâhil. Bu insanlardan nasıl süper eğitim bekleyebiliriz? Siz karar verin.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Sevgili Öğretmenim
Efendim, Kızılay’da simit almak için tezgâha yaklaştım ve simit almak istedim. “-Bir simit verir misiniz?”
“-!!…..!!
Simitçinin elleri ve giysileri dikkatimi çekti. Hiçte Simitçiye benzemiyordu. “-Mesleğe yenimi başladınız?” “-İki yıl oldu!” “-Daha önce ne yapardınız?” “-Öğretmendim, emekli oldum.” Simidi mi alsam, paranın üstünümü alsam, inanın şaşırıp kaldım. Yerimden kımıldayamadım. Simit satan Öğretmen sanırım anladı. Ve…
“-Ayıp bir iş mi yapıyorum?”
“-Estağfurullah, ayıbı siz yapmıyorsunuz ki. Size simidi sattıranlar utansın.”
Ve ilave ettim “-Öğretmenler günü kutlu olsun”
Dedim ve hızla yürüdüm. Kim bilir ülkemizde daha neler yaşanıyor. Benim gördüğüm belki de en hafifi. Kapıcılık yapan, temizliğe gidenler de varmış duyduğum kadarıyla…
Günün Sözü
Sevgi Kutsal Duygudur Ona Saygı Duyulur
Öcal’dan İnciler
Yüce Allah Sevmeyi Herkese Nasip Etmez