Kıymetli hemşerilerim, aziz dostlarım, dört ay gibi, bana göre uzun bir zaman aralığından sonra, gazetemiz köşesinde sizlerle beraber olmanın mutluluğu içerisinde, güncel ve cennet Vatan Türkiye’mizden taraf olmak üzere eğmeden bükmeden yazılarımıza devam edeceğiz.
Bence hoş ve yerine oturan çok güzel bir başlık. Evet, insan bir Melektir, hatta Melekten de üstün bir yaratıktır. Eşrefi mahlûkattır, yaratılanların en şereflisi olup, bu durum ayetlerle de sabittir.
Allah (cc) azimüşan melekleri ve insanı yarattığında, insanlara fazla değer vermesi ile sızlanarak, “Ya Rab nasıl olur biz Meleğiz günahsız suçsuzuz. İnsanlar ise malum, nasıl olurda bizden üstündür” diye yakarmalarına, cevabı; “Ben sizi suçsuz ve günahsız yarattım. İnsanları da suçsuz, günahsız yarattım ama tek fark, onlara nefis verdim” olmuştur. “Bize de ver, bizde üstün olalım”a karşılık, yapılan deneme sonucu nefse mahkûm olmuş ve “Şeytan” olmuştur.
Tin suresinde bunu apaçık anlatmakta ve ben insanları en güzel bir şekilde yarattım diyerek Rabbimiz, Turu Sina dağı, İncir ve Zeytin üzerine yemin ederek, ben sizleri en güzel şekilde halgettim (yarattım) ama siz kendiniz Güzel ve Salih amellere değil de yanlışa (Esfelisafiline) gittiniz diyerek açıkça beyan etmektedir. Bütün bunlara karşı bir kapı açık bırakmış, TEVBE kapısını. Her şeye rağmen yaptıklarına nadim ol, bir daha işlememek üzere dön yine tertemiz ol demiştir.
Ayrıca affı zor olan ve sadece insanların helalleşmesi ile bağışlanacak günahlar vardır. Allah bunlara karışmamaktadır. Yine de yaratılanın borçlu olduğu kimseyi memnun edici bir güzellik bahşederek, Allah (cc)’ın devreye girmesi muhtemeldir. İşte bu Maun Suresinde belirtildiği gibi Yetim Hakkı ve Kul Hakkıdır. Allah (cc) tüm insanları bundan korusun, zor bir vakıadır.
Aziz dostlar, ömür kısa dünya küçüktür, zaman nakittir ve çok kıymetlidir. Biri birimizi sevelim ve incitmeyelim. Yunus’un dediği gibi “Yaratılanı Yaratandan ötürü sevelim!” Tövbe kapısını iyi bilerek Mevlana’nın dediği gibi “Ne olursan ol yine de gel, Tövbeni ne kadar bozarsan boz, nadim ol yinede gel” düsturuna sarılarak kısa ömrü güzel geçirelim. Çok acılı geçen hastane ve yatakta geçen günlerde bunu, Yaratanla baş başa kalarak yaşadım.
Affınıza ve hoşgörünüze sığınarak anlatıyorum ki geçirdiğim kazada, üçüncü kattan düşerek beton zemine çakıldığım halde, iki kalça kırığı, iki ayak topuğu dağılması ve parçalanması ile beni meleklerin kanat gererek kucaklayıp indirdiğine inanıyorum. Başka türlüsü de mümkün değil. Paramparça olmam gerekirdi. Hamd-ü Senalar olsun diyerek, gazetemiz ve çalışanları ile tüm dualarını esirgemeyen hemşerilerime, dost ve arkadaşlarıma, akrabalarıma sonsuz saygı ve minnettarlığımı arz ediyorum. En kısa sürede sizlerle olacağım inancıyla, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com