Başbakan 27 Eylül günü “İmralı ile görüşmeler yeniden başlayabilir” dedi. Daha sonra da “Teröristlerce kucaklaştıkları için, BDP’lilerle görüşmem” ifadesini kullandı.
Apo ile ilk görüşmelerinin ardından, muhalefet parti liderlerinin “Hükümet Apo ile görüşüyor” iddialarına karşılık, “iftiradır. İspat etmezlerse alçaktırlar, şerefsizdirler” diyen başbakan, artık bu görüşmeleri inkar etmiyor, dolayısı ile bu iddiaları kabul ediyor.
Hükümetin başının elli bin kişinin katili terörist başı ile “görüşmelere başlanabilir” demesi, bir acizlik ifadesidir. Daha önce de dışişleri bakanını yardım için Yahudi-Peşmerge Barzani’ye gönderen Başbakan, bu tutumu ile yılgınlığını ve acziyetini ifade etmektedir.
BDP, PKK’nın ve APO’nun legal kuruluşu, resmi uzantısı değil midir? Ha BDP ile görüşmüşsün, ha Apo ile… Apo ile görüşmek ile PKK ile görüşmek arasında bir fark var mıdır? PKK ve BDP onun emri ile hareket etmiyorlar mı? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adaletinin mahkûm ettiği bir cani ile görüşüyorsan, onu muhatap alıyorsan, bari dışarı çıkar da adam meclise girsin.
BDP terörizmin meclisteki uzantısı değil mi? Dağdaki teröristle kucaklaştığı için BDP ile görüşmeyeceksin, her gün Askerimizi, polisimizi şehit eden teröristin emir aldığı başkanları ile görüşeceksin. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu? BDP’lilerin kucaklaştığı teröristleri Habur’da kırmızı halılarla karşılayan ve kurduğun mobil mahkemelerde beş dakikada salıveren sen değil misin ey eş başkan?
Terörle PKK ile savaşan, mücadele eden askerleri haksız yere Türk yargısı mahkûm etmemiştir. Bundan bir ay kadar önce yurdumuza gelen, askerlerimizin başına çuval geçiren CIA başkanı acaba hangi ev ödevini getirdi teslim etti Başbakan’a? Sakın bu ödev, tutuklu paşaların alması gereken cezaların dökümü olmasın? Olabilir mi? Pekâlâ olabilir. Türkiye’de artık yargı bağımsız değil!!!
Her şeyden önce Türk askerinin başına çuval geçirmiş bir adamın Türkiye’ye sokulmasına bu ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, hükümeti nasıl müsaade edebiliyor? Çok iyi hatırlıyorum Kurtlar Vadisi Filminde Polat’ın ABD askerlerinin başına çuval geçirdiği film, başta Bülent Arınç olmak üzere iktidar mensuplarının çoğu tarafından seyredilmişti. Çünkü o film, askerimizin başına çuval geçirmenin öcünün alınmasını anlatıyordu. Demek ki askerimizin başına çuval geçirilmesini AKP’liler bile hazmedememişlerdi. Acaba Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı bu duruma nasıl seyirci kalabiliyorlar?
Apo ile görüşme yapılması terörle ve teröristle pazarlık yapılması demektir. Bir taraftan askeriniz polisiniz o pazarlık yaptığınız terörist tarafından şehit edilecek, siz bir taraftan onların başı bebek katili ile pazarlık masasına oturacaksınız. Teröristle pazarlık masasına oturmanız, onların elini güçlendirecek ve Türkiye’de terör daha da şiddetlendirilecektir. Yani elini güçlendirmek, sizden daha fazla taviz koparabilmek için…
Terörist başı ile görüşecek, meseleleri müzakere edeceksiniz. Ondan terörün yavaşlatılmasını ya da bitirilmesini isteyeceksiniz. Peki, o sizden karşılığında bir şey istemeyecek mi? Bunun karşılığında ona istediklerini vermeyecek misiniz? Elbette vereceksiniz. Onun istedikleri arasında güneydoğu olacaktır, özerklik olacaktır, otonomi olacaktır. Yani o bölgenin tamamen kendilerine verilmesiyle birlikte, kendi askeri-polisi ile kendi idarelerini kurmaları için ne gerekirse onu isteyeceklerdir. Bunu vermeye hazır mısınız? Bunları terörü bitirmenin şartı olarak sizden isteyeceklerdir, verebilecek misiniz?
Ey başbakan; Türk Milleti tamamı şehit olur ama vatanın bir santimetrekaresini vermez! Bunu iyi bilin ve adımınızı ona göre atın. Ayranı bir kez kabardı mı, önünde kimse duramaz! Vatanı için ölümü göze alan bir Milletin önünde hiçbir şey duramaz!..
