“Ülkemizde İş Güvenliği Planlarının Tam Anlamıyla Yapılmıyor Olması İş Kazalarını Artırıyor”
İş kazaları konusunda görüşlerini aldığımız İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İskenderun Temsilcisi Selahattin Gündüz, tehlikeli iş kollarında inşaat sektörünün maden sektöründen sonra en riskli iş kollarından biri olduğunu kaydetti.
Odaların işleyişi ve iş kazaları konularında gazetemize bilgilendirmelerde bulunan Gündüz, ilk olarak İnşaat Mühendisleri Odası hakkında bilgiler vererek; “Odamız, sağlıklı ve yaşanabilir bir kent ve çevre için planlama ilkeleri ve kuralları ile mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerin teknik ilkeleri esas alan yerel ilkeleri hayata geçirecek bilinçteki teknik uygulayıcılardan oluşan, TMMOB’ye bağlı ve gücünü anayasanın 135. maddesinden alan 6235 sayılı yasa ile kurulmuş yarı resmi bir kuruluştur” diye konuştu.
Odalarının ilgilendiği konuları da sıralayan İMO Temsilcisi Gündüz; “Deprem, yapı niteliği, taşkın, heyelan vb. risk altındaki alanlar yapı güvensizliği olan ve eskimiş kent bölgeleri, doğal tarihi arkeolojik kent kimliğini belirleyen alanların dikkate alınması konuları, inşaat mühendisleri odasını doğrudan ilgilendiren konulardır” dedi.
Sağlık bir çevre oluşturulmasında, TMMOB’ye bağlı meslek odalarının görüşlerinin alınmasının önemine vurgu yapan İMO İskenderun Temsilcisi Selahattin Gündüz; “Sağlıklı ve güvenli bir çevre oluşturulmasında kritik öneme sahip yapı denetim sisteminde kamu denetimini etkinleştirmek kentsel iyileştirme kararlarının alınmasında TMMOB’ye bağlı meslek odalarının görüş ve önerileri alınmalı ve meslek odaları denetim sürecinde destek almalıdır. İnşaat mühendisleri odası kenti ilgilendiren projeleri rant artışının değil, can güvenliğinin sağlanması ve rant artışının doğrudan doğruya kamuya kazandırılması için mücadele eder. Yaşamın gerçek sigortası olan ortamlar, meralar, sulak alanlar, kıyılar gibi doğal varlıklar verimli tarım alanları, zeytinliklerin korunmasının önemine inanır” şeklinde konuştu.
Yılda 350 İşçi Yaşamını Yitiriyor
İnşaat sektörünün riskli iş kollarından biri olduğunu iş ve işçi güvenliğinin en fazla önemsenmesi gereken sektörlerin başında yer aldığını sözlerine ekleyen Gündüz; “İnşaat sektörü birbirinden riskli iş kalemlerini barındıran “risklerin” projeden projeye farklılık gösterdiği bir sektör olup işçi sağlığı ve iş güvenliğinin en fazla önemsenmesi gereken sektörlerin başında yer alır. Yılda resmi rakamlarla 350 işçinin yaşamını yitirdiği inşaat sektörü toplam istihdamdaki payının neredeyse 3 katı oranında toplam ölümlü kazalarda büyük bir paya sahiptir. İnşaat sektöründe çalışan işçiler sosyal ve eğitimsiz olup eğitim faktörü her zaman geri planda kalmaktadır. Ayrıca sektörün bir tarafını oluşturan işverenle mühendisler, müteahhitlerin büyük çoğunluğu açısından işçi sağlığı, iş güvenliği, baret ve emniyet kemeri gibi basit kişisel koruyucular olarak algılanmaktadır.
Öte yandan ülkemizde iş güvenliği planlarının tam anlamıyla yapılmıyor olması, işçilerin vasıfsız ve sürekli olması meydana gelen sürekli kazaların sayısı ve şiddetini artıyor. Bunun yanı sıra barınma koşullarının yetersiz olması, sağlık sorunlarını ortaya çıkarmaktadır.
Mesleğin öneminin daha da kavranması, plansız ve programsız açılan onlarca inşaat mühendisliği fakültesinden mezun gençlerin mesleki bilgilerinin artması için odaya katılımlarının sağlanması önemlidir. mesleki dayanışmanın yanında ayrıca sosyal, toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmek, eşitlik, özgürlük, laiklik temelinde barış adalet ve demokrasi savunucuları olarak yaşanabilir bir kent ve ülke için hepimize görev düşüyor” şeklinde konuştu.
