Medeniyetler Korosu Temsilcileri İkem Koleji Öğrencileri İle Bir Araya Geldi
Hatay’ın çok kültürlü yapısını, Türkiye ve dünyaya tanıtmak amacıyla bir araya gelmiş olan “Medeniyetler Korosu” temsilcileri, İkem Koleji’nin TÜBİTAK için hazırladığı proje kapsamında öğrencilerle bir araya geldi.
Proje Danışmanı ve Coğrafya Öğretmeni Ahmet Korkmaz’ın organizasyonuyla İkem konferans salonunda öğrencilerle bir araya gelen Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz Özfırat, Antakya Ortodoks Kilisesi Papazı Jean Delüller, İmam Ahmet Gürbüz ve Musevi cemaatinden İbrahim Cemal, kendilerini bir araya getiren ve bir arada tutan değerleri, öğrenci ve öğretmenlere aktardılar.
Medeniyetler Korosu, geçtiğimiz yıl “Nobel Barış Ödülü”ne aday gösterilirken, beş yıldır Türkiye ve dünyada 250 civarında konsere çıktı ve Hatay’ın nasıl bir barış ve kardeşliğe sahip olduğunu bütün dünyaya başarıyla gösterdi.
Popüler Olmak Gibi Bir Niyetimiz Yok!
İkem’deki konferansta konuşan koro başkanı Yılmaz Özfırat ise barış ve kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bu zamanlarda, Hatay’ın farklı din ve ırklardaki insanları yüzyıllardır nasıl bir arada tuttuğunu müzik yoluyla göstermeye çalıştıklarını belirtti. Bunun çok güçlü bir bağ olduğunu vurgulayan Özfırat, “Asla popüler olmak ya da para kazanmak gibi bir düşüncemiz olmadı. Şu an korodaki yaklaşık 125 kişi büyük fedakârlık ve özveriyle bir arada bulunuyor” şeklinde konuştu.
Bir öğrencinin Ortodoks ve Katolik mezhepleri arasındaki, kilise farkı yaratacak ve katı kurallarla birbirinden ayıracak kadar kesin olan ayrımının sebebini sorması üzerine, Antakya Ortodoks Kilisesi Papazı Jean Delüller söz aldı. Delülller, kendi kiliseleri için asla böyle bir fark olmadığını, Antakya’nın hoşgörüsünün bu katı kurallarını yıkacak kadar etkili olduğunu söyledi. Antakya’nın “Hıristiyan” sözcüğünün kullanıldığının ilk yer olduğunu ancak bu ve bunun gibi nice durumun birçok kimse tarafından bilinmediğini de sözlerine ekledi.
Musevi cemaatinden İbrahim Cemal ise yıllar önce İsrail’e gittiğini, ancak altı yıl kaldığı halde alışamadığından gerçek yurdu olarak gördüğü Antakya’ya geri geldiğini belirtti.
Söyleşi amacıyla ilk defa bir okula geldiklerini vurgulayan konuşmacılar, bunun heyecanını da ayrıca yaşadıklarını özellikle belirttiler. Oldukça keyifli geçen söyleşi öğrencilerin ve katılımcıların alkış ve teşekkürleriyle sona erdi.