Veda Hakları İçin Özgürlükleri Sağlanmalı!
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, hapishanedeki ağır hastaların ve sakatlık durumları olan mahpusların serbest bırakılması için yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte geçtiğimiz hafta sonu Boyacılar Parkında bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
İnsanlık tarihinin en karanlık mekânlarının her zaman hapishaneler olduğunu ifade eden İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk; “Hapishanelerde yaşatılan bu zulüm uygulamaları vicdan sahibi herkesin gözünü hapishane duvarına çevirmesini sağlamıştır. Eğer vicdanınız varsa, bu ülkede duvarların arkasındaki işkenceyi, çığlığı haykırışı duyabilirsiniz. Bugün Türkiye’de 228’i ağır toplam 578 hasta mahpus hapishanelerde yaşam mücadelesi vermekteler.
Türkiye’deki infaz anlayışı insani olmayan bir yaklaşım üzerine kuruludur. Hapishanelerin fiziki yapısı, infaz koşullarının yarattığı olumsuzluklar, özellikle tecrit uygulamasının fiziki ve psikolojik etkileri artık herkes tarafından bilinmektedir. Durumları ağır olan ve hapishane revirinde tedavi olanağı olmayan mahpuslar kendilerini uzun süre ilgili sağlık kurumlarına sevk ettirememekte, sevk kararları çıksa bile bu sefer araç ya da personel eksikliği nedeniyle hastaneye ulaşmak mümkün olmamaktadır.
Haykırışlar Duyulmalı!
Kanser hastalığı veya felçli konumda bulunan, sürekli tedavisi gerektiren ağır hastalığı ve sakatlık durumu olan ve bu nedenle de derhal salıverilmesi gereken hasta mahpuslar açısından durum çok daha da kötüdür. İnsan hakları savunucuları olarak hasta mahpusların haykırışının duyulması taleplerinin karşılanması için yıllardır onların seslerini duyurmaya çalıştık. Bu konuda istenilen yol alınmadı ve yaşamsal öneme sahip hasta mahpusların son özgürlük günleri, veda hakları için özgürlükleri sağlanmalıdır” dedi.
Başkan Selçuk, Kobane’ye yönelik saldırılar nedeniyle, AKP-IŞİD işbirliğinin sona ermesi ve Rojava’ya insani yardım koridorunun açılması talebiyle, 15 Ekim günü 94 siyasi tutsağın açlık grevine başladığını duyurdu. Selçuk, siyasi tutsakların taleplerinin hükümet tarafından karşılık bulması umudunu taşıdığını da sözlerine ekledi.
