İnsan Hakları Derneği (İHD)İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, 26 Ekim Hasta Hakları Günü’nde yaptığı açıklamada cezaevlerinde yatan hasta mahkûmlara değindi.
Türkiye cezaevlerinde yaklaşık 280 bin mahpus bulunduğunu ifade eden Selçuk; “Mevcut hali ile toplam 220 bin kapasiteli cezaevlerinde bugün 280 bin mahpusun kalıyor olması mahpusların sağlık hakkı açısından başlı başına bir sorunudur. Türkiye hapishanelerinde tespitlerimize göre 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu sayının çok daha fazla olduğunu biliyoruz, ancak; Adalet Bakanlığı ilgili verileri kamuoyu ile son dönemde paylaşmamaktadır.
Aşırı kalabalık koğuşlar, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, tek kişilik insanlık onuruna aykırı nakil araçları, kelepçeli muayene, revire geç çıkarılmaları, hastane sevklerinin ya geç yapılması ya da hiç yapılamaması, yetersiz iaşe bedelleri, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, gün ışığından yeterince faydalandırılmaması, hapishanelerde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, diyet yemeklerinin verilmemesi, temiz suya erişimde yaşanan problemler, atak geçirmesi riski yüksek ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan mahpusları tek kişilik yerlerde tutulması vb. maddi problemleri içeren uygulamalar hasta mahpusların yaşam hakkının ihlal edilmesine yol açabilecek uygulamalar arasında yer almaktadır.
Mahpusların hasta haklarına ilişkin bir diğer konu ise tedavileri gerektiği gibi yapılmayan mahpusların hapishanelerde yaşamını yitirmesidir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla 2017 yılın başından 6 Ekim 2019 tarihine kadar hapishanelerde 44 hasta mahpus yaşamını yitirmiştir. (Adalet Bakanlığı bu konudaki verileri de bizlerle veya kamuoyu ile paylaşmamaktadır.) Yaşamını yitiren 44 mahpustan 19’u kalp krizi gibi anında müdahale edilmesi gereken bir hastalık nedeniyle vefat etmiştir. Hastanelerde haftada 2 gün ve yarım gün gelen bir doktor ve kısıtlı tutulan personel ve teçhizat imkânlarıyla ölümlere adeta davetiye çıkarılmaktadır.
Ağır hasta mahpusların, hastalıklarının son dönemlerine gelmelerine rağmen tahliye edilmemeleri cezaevlerinde trajik sonuçlara yok açmakta ve birçok ölüm meydana gelmektedir. Adli Tıp Kurumu tahliye kararlarını siyasi bir tutum izleyerek vermiyor. Tam teşekküllü hastanelerin vermiş oldukları raporlar Adli Tıp Kurumu tarafından kabul görmüyor. Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)