Sadık KARAKAŞ
Vatan Partisi İl Yöneticisi
Türkiye ekonomisinin içine girdiği derinleşen kriz koşullarında, özellikle iflas anlaşması taleplerinin artması ve iflas tehdidinin ağırlaşması karşısında,
-İşten çıkartmaları önlemek, çalışanları korumak,
-Üretimi sürdürmek,
-Kamu mülkiyetinin güçlendirilmesi ve işçinin yönetime katılması yoluyla verimliliği artırmak,
-İşçilerin işletme mülkiyetinden pay edinmesi ve iş güvencesine kavuşması sayesinde, işletmenin verimli çalışması için sorumluluk üstlenmesini sağlamak,
-Ekonomik krizin yüklerini ve krizden çıkışla elde edilecek kazanımları milletçe paylaşmak amacıyla, iflas eden büyük işletmelerde kamulaştırmaya gidilmelidir.
Kamulaştırma için, işletmenin Ticaret Mahkemesi hükmüyle iflasına karar verilmiş olması gerekir.
İşletme, Bakanlar Kurulu Kararıyla kamulaştırılır ve kamulaştırma Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle ilan edilir. İşletme, kamulaştırmayla birlikte Kamu İktisadi Teşekküllerinin (KİT) hukuki statüsüne girer.
Kamulaştırılan işletmenin mülkiyetinin;
-Yüzde 51’i kamu mülkiyetine geçirilir.
-Yüzde 44’ü iflasa hükmedildiği gün işletmede çalışan işçi ve memurlar arasında eşit olarak pay edilir. Bu paylar satılamaz ve devredilemez. Beş yıl içinde işletmeden ayrılan emekçinin payı, işletmede çalışan emekçiler arasında paylaştırılır. Ölüm halinde Miras Hukuku hükümleri geçerlidir.
-Yüzde 5’i işletmenin iflas tarihindeki sahibi ya da sahipleri arasında özel mülkiyet paylarına göre paylaştırılır.
-Mülkiyetin kamu, emekçiler ve şirket sahipleri arasında paylaştırma oranları, özel durumlarda ekmek teknesini geliştirme amacına göre düzenlenir.
-İşletmenin mülkiyetine ortak olan işçi ve memurlar, Yönetim Kuruluna ve diğer yönetim organlarına aralarından seçecekleri temsilciler aracılığıyla katılırlar. İşletmenin yeni mülkiyetinde pay sahibi olan özel mülk sahibi ya da sahipleri, yönetim ve denetim organlarına uygun sayıda üyeyle katılır.
-İşletme borçlarına ilişkin olarak, özel mülk sahiplerinin sorumluluğu İflas Hukuku hükümlerine göre devam eder.
-İşletmenin kamu borçları üretimin sürdürülmesi açısından uygun bir süre ertelenir.
-İşletmenin özel kurumlara ve kişilere borçlarının ödenmesi, işletme kaynaklarının yetersizliği durumunda devletin güvencesi altındadır. Devlet, bu borçların ödenmesini istihdamı koruma ve üretimi sürdürme amacına göre planlar ve uygular.
ATIL KAPASİTENİN ÜRETİM SÜREÇLERİNE SOKULMASI
İmalat sanayimizin kullanım kapasitesi yüzde 74’tür. Üretim kapasitesini üç yılda yüzde 90’a çıkarmak gerekir. Örneğin Türkiye’de gübre fabrikalarının kapasitesi 6 Milyon ton dolayındadır. Yıllık tüketimimiz ise 6,5 Milyon tondur. Bu tüketimin 3,5 Milyon tonu dışardan alınmaktadır. 3 Milyon tonu iç üretimden sağlanmaktadır. Yani gübre sanayimiz yüzde 50 kapasiteyle çalışmaktadır. Gübre dışalımını vergilendirerek üretim kapasitesi yüzde yüze yükseltilebilir.
Tarım arazilerinde ekili alan oranı yüzde 70 dolayındadır. Nadas, çok ortaklılık ve ilgisizlik gibi nedenlerle arazinin yüzde 30’u ekilmiyor. Bu toprakların ekilmesi için, üzerinde tarla kaydı olan mülk sahipleri, bu toprakları ekmekle ya da bir icar sözleşmesiyle kiraya verip ekilmesini sağlamakla yükümlü kılınacaklardır. İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, bu toprakların kiralanmasına yardımcı olacaklardır. Topraklarını ekmeyenler veya kiraya vermeyenler, dönüm başına tarımsal ürün kaybı cezası ödeyeceklerdir.
Hızlı ve etkin bir yatırım programıyla fabrikalar yurt düzeyine yayılacak, herkese iş sağlanacaktır. Halkın ihtiyaçlarını karşılayan, ileri teknoloji kullanan, kaliteli üretim yapan, yurt dışında yarışabilen millî sanayinin kurulmasına, kamu iktisadi kuruluşları öncülük edecektir. Ülke çıkarları ile uyumlu özel sektör yatırımları özendirilecektir. Tarım ürünlerini işleyen sanayi işletmelerinin kurulmasına önem verilerek tarım ile sanayinin uyumlu gelişmesi sağlanacaktır.
Devlet olanaklarıyla özel şirketleri ve mafyayı zenginleştiren teşvik siyasetlerine son verilecek, kamu kaynakları öncelikle kamu yatırımlarında, kamu hizmetinde ve millî tarım ile sanayinin gelişmesinde kullanılacaktır.
Ara mallar ve yatırım malları üreten sanayi birimleri ve küçük sanayi siteleri geliştirilecek, yeni teknolojilerle donatılacak, küçük ve orta sanayi işletmeleri desteklenerek iç pazar genişletilecek, ekonomimiz ve güvenliğimiz dışa bağımlılıktan kurtarılacaktır. Ekonomimiz ve güvenliğimiz dışa bağımlılıktan kurtarılacaktır. En büyük üretici güç, insanın kendisidir. Üretim Devriminin başarısı için kaliteli işgücünün eğitilmesi devletin görevidir.