Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? İlk önce ilçemize atanan yeni kaymakamımız Sayın Recep Soytürk’e “Hoş geldiniz” demek istiyorum. Dilerim İskenderun’dan ve halkından, basınından her zaman memnun kalır. Önceki görev yeri Dörtyol olduğundan, İskenderun hakkında baya bir fikir sahibidir diye düşünüyorum. İskenderun’a gelen kaymakamlar her zaman İskenderun’dan hoşnut kalmışlardır, İskenderun’da onlardan… Sayın Recep Soytürk dilerim sevgili İskenderun’u kendi evi gibi beller ve hepimiz aynı ailenin fertleri gibi oluruz. Gerçi basında izlediğim kadarı ve yüzünden eksik etmediği tebessümü ile bunun sinyallerini verdi bile. Yanılmıyorsam zaten kendisi de, İskenderun halkına hizmet edecek olmaktan dolayı büyük bir onur duyduğunu söyleyerek; Barış ve hoşgörü kenti İskenderun’a ve kadirşinas İskenderun halkına hizmet edecek olmamın mutluluk ve heyecanını gönülden yaşadığını söyledi. Dilerim bu heyecanı ve mutluğu daim olsun. Bizler her zaman bizim için atan yüreklerin yanındayız.
En yakın zamanda kendisinin de uygun bulduğu bir zamanda gazetemiz imtiyaz sahibi sayın Ruzkullah Terbiyeli ile “hoş geldiniz” ziyaretinde bulunacağız. Bendeniz buradan Sayın Recep Soytürk’e yeniden hoş geldiniz demek istiyorum.
& & & & &
Ve sevgili okuyucularım. Türkiye tarihinde böylesine bir hıyanetin yaşanmadığı 15 Temmuz darbesi yıldönümündeyiz. Bizler darbe çocuklarıyız. Kendimizi bildik bileli her on yılda bir darbe yaşadık. Ve hayatımız her zaman korku romanlarındaki gibi geçti; bu yüzden bizler her çeşit darbeye ölümüne karşıyız. Ve 15 Temmuz gecesi bu hain darbenin karşısında durabilmek için sokaklardaydık. Ve gördük ki birlik olunca karşıdaki, topu, tüfeği, tankı, toması olsa da halkın gücünden güçlü değildir.
Bizler silahlı değildik, sokaktaki, evindeki halkın silah neyine ama bir silahımız vardı ta Kurtuluş Savaşından kalma imanımız ve haksızlığa isyanımız! Evet şehit verdik, lanet olsun hainler vatan evlatlarını ezdiler, öldürdüler… Ne tarih ne de bizler onları asla affetmeyeceğiz. Ömrümüzün en kara gecelerinden biriydi o gece. Ama çok şükür Allah’a ki hainler alçakça tasarladıkları amaçlarına erişemediler. Kol kola, yan yana duran, masum halkın karşısında, rezili rüsva oldular. Herkesin bir planı vardır. Ancak Allah’ın da planları var. Ve Allah bu masum halkın yanındaydı o gece.
Yıldönümünü yaşadığımız ve keşke hiçbir zaman yaşamamış olmayı dilediğimiz 15 Temmuz’u bu yıl şehitlerimizi saygıyla anmak ve birlik ve berberliğimizi kutlamak için ilçemizde ve bütün Türkiye’de anma etkinlikleri düzenlendi. Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinlikleri hakkında İskenderun Kaymakamlığında da bir toplantı vardı.
İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk bu toplantıda “Aziz milletimize ve devlete hizmet etmek yerine iradelerini Fethullahçı terör örgütünün başına teslim eden şer çetesi mensuplarının teşebbüsleri, milletimizin iradesi, devletimizin kararlılığı ve güvenlik güçlerimizin etkili müdahalesi karşısında bozguna uğratılmıştır” diye konuştu.
Darbe girişiminde milletimizin tıpkı bin yıl önce Malazgirt’te olduğu gibi, bu coğrafyaya vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu kaydeden Kaymakam Soytürk; “Milletimiz tıpkı 717 yıl önce Söğüt’te, 563 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi, Anadolu topraklarını hayat alanı olmanın ötesinde istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır. Milletimiz, bu ülkeyi kendisine yar etmemek için saldıranlara karşı 100 yıl önce Çanakkale’de, Kut’ül Ammare’de, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı vererek tarihteki mümtaz yerini almıştır” dedi.
Dilerim yaşadığımız bu olay hiç unutulmaz ve bu gibi hainlik peşinde olanlar bundan ders alırlar.
Ve sevgili okuyucularım İskenderun Belediyesince darbe gecesini anlatan görsel sunumlar hazırlandı, büyük ekranlar ile billboardlarda resim ve posterlerle süslemeleri yapılacak. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce, 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü konulu şiir, kompozisyon ve resim yarışması düzenlenecek ve İskenderun Orman İşletme Şefliğince de, 15 Temmuz Şehitleri Anma Ormanları oluşturmak üzere çalışma yapılacak. Etkinliklere katılacak bütün vatandaşların sıcaktan korunmak ve serinlemek ihtiyaçları da düşünülmüş gerekli olan her şey yapılacak.
Yeniden keşke diyorum ki hayatımda keşkelere yer veren biri değilim ama yine de keşke diyorum bir tek canlının burnu kanamasaydı, keşke bu hıyaneti bu millet yaşamasaydı. Bütün şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum vatan sağ olsun. Ve sevgili okuyucularım, sağlıkla, sevgiyle kalalım her zaman, birlik ve beraberlikle, ayrımsız gayrımsız… Yase
Günün Şiiri
Bir Yolcuya
Dur yolcu bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,
İstiklâl uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmet’ in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmet’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki haşre dek kemiğin, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil Onan
Bırak Beni Haykırayım
Ben en hakir bir insanı kardeş sayan bir ruhum;
Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var;
Paçavralar adındaki yoksul beni yaralar!
Mazlûmların intikamın almak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lakin benim köpüklerim kesilmez!
Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et!
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir!..
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir.
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukûk;
Yalnız sert bakışlı bir göz, yalnız ağır bir yumruk!
Mehmet Emin Yurdakul
Mehmet’im
Gayri anlatılmaz bu savaş bence,
Dağ, taş konuşmuştu kendi dilince;
“hücum”diye bir ses duydum ilk önce,
Sonra “Allah Allah!”dedi Mehmet’im…
Ne ana, ne sıla, ne yâr hayâli,
Bir gör Mehmed’deki kükremiş hali,
Kırpmadı gözünü, yağmur misâli,
Mermi yedi,havan yedi Mehmet’im…
Bu öyle bir iman öyle cehit ki,
Secde eder cümle canlı ve bitki,
Bir temmuz akşamı Allah şahit ki,
Şaha kalkmış vatan idi Mehmet’im…
Tepeler… Kan, barut dolu tepeler,
Süngü-süngü,namlu-namlu tepeler,
En önde fırladı dedi : “Bu sefer,
Yıkam bu ateşten seddi” Mehmet’im…
Bir mermi göğsünü dağıtmış diye,
Mümkün mü talihe Mehmed baş eğe?
Meydan okur gibi kahpe feleğe
Devrilirken gülümsedi Mehmet’im…
Bu akşamlar yıldızlar sararmış gibi,
Tepeler titreşir hava kış gibi;
Bir dağın sırtında dağ varmış gibi,
Omuzlamış bir Mehmet’i Mehmet’im…
Fuat Azgur
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşar da gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir ey delikanlı
Diriler şerefli ölüler şanlı
Yurt için döğüşen başı dumanlı
Her zaman bu şandan, o şana gider
Faruk Nafiz Çamlıbel