Doğum Günümüze Özel
Değerli okurlarım, asalet denilen erdem, ülkemizde giderek buharlaşsa bile, İskenderun Gazetemizde gözle gözükür şekilde hazır ve de nazırdır. Bunun bir nedeni olmalı diye düşünüyorum.
Gazetemizi bilmeyen yoktur ama yine de söylemek de yarar var diye düşünüyorum haklı olarak. İçeri girdiğinizde sizi asırlık bir matbaa karşılar. Kelimenin tam anlamıyla asırlık bir matbaa! Savaşarak saçlarını ağartmış yalın kılıç bir gladyatör gibi ve de dimdik. Kasalarda takım taklavat, hurufat vs. Doğal olarak bunları bilen bilir.
Bu malzemelerin kendine has bir kokusu vardır. Şu anda rahmetle andığım, o zamanın ustaları o özel koku hakkında şunları söylerlerdi. “Lokmamıza mürekkebin bu kokusu sinmeyince karnımız doymuyor…” Hilesiz, riyasız aynen böyle ifade ederlerdi. Şu anda ne kadar duygulandığımı anlatabilmem mümkün değil.
İleri demokrasilerin vazgeçilmez kurumlarından olan basın ve medya kuruluşları, toplumun gözü, kulağı, sesi olmakla kalmayıp aynı zamanda devletle toplum arasında köprü görevi gören önemli birer sivil toplum örgütleridir ve bizler de yani yazanlar çizenler de birer aktör konumundayız.
Basın toplumun ortak sesidir ve bu nedenle de tarafsız ve ilkeli yayın yapmak ve buna özen göstermek en önemli görevimiz olmalıdır. Bunları düşünmek, söylemek ve de yazmak güzel ama bazılarının maddi çıkar uğruna yağdanlık olmalarını ve okurlarını kandırmalarını kınıyorum. Bu yaklaşımların hiç de güzel bir şey olmadığını belirtiyor ve o yağdanlıkları konumuzun dışında tutuyorum.
Yetmiş üç yıldır kesintisiz yayın hayatına devam eden gazetemizin hiç değişmeyen prensipleri ve ilkeleri vardır. Doğru habercilik, dürüstlük, okurlarını en kısa yolda bilgilendirme, sorunları paylaşma, röportajlar, dostça, yapıcı eleştiriler, inandırıcılık, tarafsız yayıncılık, hukukun üstünlüğüne, yasalara saygı, ülkenin ortak çıkarlarını sonuna kadar gözetme, toplumla iç içe olup sorunları paylaşma…
Yerel basın, şehrin ve sakinlerinin ortak çıkarlarına, milli menfaatlere ters düşemez. Çünkü hissedilen duyulan bir sestir ve de çok sıcak bir nefestir. Bununla beraber, yerel halk olmazsa yerel basın da olamaz.
Gazetemizde yirminci yılımı idrak ediyorum. Bu zaman içinde dostlarımı anladım ve tarttım. Bu nedenle bu yirmi yıla kalıbımı basarım. Bundan önceki yıllara da kefilim. Tarihe ve asırlara tanıklık etmiş bir gazetede yazmak ve o gazeteyi okumak farklı olmalı. Bizler bu farklılığı yaşıyoruz.
Okurlarıma, mutluluğumuzu paylaşmaya gelen dostlarımıza ve meslektaşlarımıza şükranlarımı sunarım. Sizleri yüzüncü yılda da beklerim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA