Aziz dostlar, sevgili hemşerilerim, bu benim gıyabınızda ve karşılaştığımda ya da telefonla devamlı yaptığım çok kısa ama çok değerli olan duamdır. “Cuma’nız mübarek ve hayırlara vesile olsun!” Cuma müminin miracıdır. İçerisinde öyle bir lahza var ki yapılan duanın kabul gördüğü ve kendisi ile beraber sevdiklerini kurtardığı andır. Yani iki cihan saadetini kazanma, peygamberle birliktelik ve Allah (cc)’ın cemali ile müşerref olabilme imkânı vardır.
Geçtiğimiz günlerde, bir dizi programlarda, 21.12.2012 saat 15.30’da kıyametin kopacağını belirtmişlerdi. Sadece İzmir Şirince’de bulunanlar o hali görmeyeceği gibi ifadelerden, ufak bir köy olan Şirince’ye koşuşma başlamıştı.
Kıyamet elbette kopacaktır, onu sadece Allah (cc) bilir. Değil Mayalar bilmem neler, dünyayı yüzü suyu hürmetine yarattığı Hazreti Peygamber ve Cebrail dahi bilmemektedir. Esas olan o güne hazır bir halde olmaktır. Hazırlıklı olursan, beline bağlamış olduğun azık seni çıkacağın uzun yolculukta aç bırakmayacaktır. O azığın içerisinde bulunması gereken nevale ise, doğruyu-eğriyi, helâlı-haramı bilmek ve sağlıklı iman sahibi olmaktır. Sağlıklı iman sahibi olmak ise, insan olmak, ezanın okunduğu, her türlü nimetlerinden faydalandığın; vatanını, toprak anayı ve dalgalanan bayrağını sevmektir, birbirini sevmektir. Hubbul vatan vel iman. Vatan sevgisi imandandır, Vatanını sevmeyen, Toprak Anayı sevmeyen, ihanet eden, satan, anasını satmış ve ihanet etmiş olur.
Bizlere ne mutlu ki bu vatan bize nice Cuma’lar yaşattı ve yaşatacaktır. Cuma’nın faziletleri bitmez ama birkaçını hatırlatalım. Cuma, günlerin seyyidi ve bayram günlerinden daha fazla önemlidir. Cuma günü sabah namazını kıldıktan sonra üç kez İstiğfarı Şerif okuyanın kendisinin, ana ve babasının tüm günahları bağışlanır. Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günlerde selametle geçer. Cuma’dan faziletli bayram yoktur, o gün kılınan iki rekât namaz, diğer zamanların bin rekâtından daha eftaldır. Cuma fakirlerin haccıdır, müminlerin bayramıdır, günlerin en şereflisi ve hayırlısı Cuma’dır.
Cuma ile ilgili ayetlerde ise: “…Ey inananlar, Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allah (cc)’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, yeryüzüne dağılın ve nasibinizi arayın…” buyrulmuştur.
İşte kıyamete böyle hazırlıklı olmamız gerekir. Cuma’dan sonra saat l5.30’da kopacağı söylenen anda, ne yaparak gitmek lazım? “Sayın Evliya’ya göre” en sevdiğinle gitmek lazım diyor. Kast etiği her halükarda, Tevhit, Salâvatı Şerif’e ve Tövbe İstiğfar olmalıdır.
Tabi ki, kıyametle ilgili bu tür yapılan açıklamalara verilecek cevap, devletimizin kurucusu, rahmetli Atatürk tarafından kurulan, her şeyden uzak, özerk ve bağımsız olarak, Allah (cc)’ın kelamını doğru olarak aktarmak üzere faaliyet gösteren, Diyanet İşleri Başkanlığı ile onun Başkanına düşer, yetkili makam orasıdır.
Yaratan, ülkemizi, milletimizi ve tüm İslam âlemini felaketlerden ve şeytan şerrinden uzak tutsun, Cuma’nız ve yaşanacak tüm Cuma’ların feyzi, bereketi ve huzurunu üzerimize tutsun diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com