CHP İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, Eczacı Teknisyenleri Derneği’ni Ziyaret Etti
Cumhuriyet Halk Partisi İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu ve İlçe Yönetimi, İskenderun Eczacı Teknisyenleri Derneğini ziyaret ederek, referandum süreci ile ilgili istişarelerde bulundu.
Dernek Başkanı Cemal Çelik ve dernek üyeleri tarafından karşılanan CHP Heyeti, parti olarak bastırdıkları, içerisinde 20 maddenin yer aldığı ‘Hayır Demezseniz Ne Olacak?’ kitapçığını, dernek üyelerine dağıttı. İlk olarak söz alan Dernek Başkanı Cemal Çelik, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, sözü Mansuroğlu’na bıraktı.
Ülke gündeminin oldukça sıcak olduğunu ifade eden CHP İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, Türkiye’nin hassas bir süreçten geçtiğini kaydederek; “Gündemimiz referandum. Ne kadar da birileri tarafından savaş ilan edilse de hiç öyle bir şey yok. Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Hiçbir kişiyle özel bir husumetimiz yok. Bizim sorunumuz hür, demokratik, laik bir ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, bireyler olarak kendi haklarımıza sahip çıkmak ve vatandaşı bu yönde bilinçlendirmek. Biz bu işte, propagandamızda kesinlikle siyasi parti amblemi kullanmıyoruz. Şu bilinsin ki bu sadece CHP’nin sorunu değil. Bu ülkede yaşayan, Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının, her bireyin sorunu… Çünkü 1923’te saraydan alınıp halka verilen hak geri alınmak isteniyor” dedi.
Parti olarak tek adam sistemine her zaman karşı olduklarını ifade eden Mansuroğlu; “Biz bunu daha önce de söyledik. Partili cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile olsa biz karşıyız, biz bu sisteme karşıyız. Çünkü her bireyin düşünce özgürlüğüne kelepçe vuracaklar. Emekli olmak için 25 yıl çalışacaksın, emekli ikramiyesini almaya hak kazanacaksın, bir tek ağızdan çıkan lafla ‘Ben ikramiyeleri dondurdum vakıflar fonuna devrediyorum’ lafıyla ikramiyeni alamayacaksın ve buna itiraz da edemeyeceksin.
Azerbaycan’da cumhurbaşkanı kendi karısını yardımcı yaptı. Biz bu sistemin neresini anlatalım. Tek kişi, anayasa, tüm haklarınızı elinizden alacak. İstediğinde sizi kapı dışarı koyacak hiçbir yerde iş bulamayacaksınız, isterse emekli ikramiyelerinize el koyacak. Denetleme şansınız da yok” diye konuştu.
Evet’in neler getireceğini herkesin sorgulamasını isteyen Mansuroğlu; “Evet cephesi de sizlere gelecek, lütfen sorgulayın. Emeği ile geçinen insanlar olarak bu sistem bize ne getirecek, biz cebimizde bunu hissedecek miyiz diye sorgulayın. Günlük hayatımızda, özgürlük anlamında, hukuksal anlamda ne gibi artıları olacak. Bunları sorgulayın.
Öyle bir sistem oluşturuyorlar ki, falan karşı filan karşı biz o yüzden evet diyoruz. Böyle saçma bir savunma sistemi olmaz. Bir başbakan çıkacak TV’lerde falan karşı diye biz evet diyoruz diyecek, böyle bir şey olamaz. Dünya siyasetinde böyle bir savunma mekanizması yok. Siz bu ülkenin başbakanı olarak, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin bu ülkeye, topluma getireceği artıları anlatmak zorundasınız. İnsanların kafasındaki kuşkuları yok etmek zorundasınız” şeklinde konuştu.
Genel merkezleriyle birlikte, her vatandaşın anlayabileceği dilden bir kitapçık hazırlattıklarını da belirten Mansuroğlu, kitapçığın içinde, partili cumhurbaşkanlığı ile ilgili tüm soruların karşılığının olduğunu vurguladı.
Bu sistemin halk için değil tek adamın egosu için çıkarılmak istendiğini söyleyen Mansuroğlu; “Sizler için mi çıkarılıyor yoksa tek adamın egosu için mi? Tamamen birilerine yönelik bir sistem… İstediğini başkan yardımcısı yapıyor. İstediği kanunu çıkarabiliyor, istediği kuruluşun, holdingin mal varlığına el koyuyor, varlık fonuna devrediyor. KHK ile tüm hayatınızı dizayn ediyor. Milletvekillerinin hiçbir etkisi kalmıyor. Tüm bakanları kendi atıyor. Yanlış yapsa, çekip silahını birini vursa yargılama şansınız yok. Bunun için 400 milletvekilinin imzası gerekiyor. Onları zaten kendi belirliyor. Anayasa mahkemesi, HSYK’nın tamamına yakınını kendi atıyor. Kim kimi denetleyecek? Denetleme imkanı yok. Hesap soramıyorsunuz. Dünyanın en geri kalmış 20 ülkesinden 19’u bu sistemle yönetiliyor.
Bizim kesinlikle isimlerle işimiz yok biz sisteme karşıyız. Yasama yürütme ve yargının tek bir kişiye verilmesi kadar ülkelerde tehlikeli bir olay yok. Bu kadar yetkiyi bir kişiye verirseniz hata yapma şansı da yükselir. Bu kadar gücü kontrol altında tutmak çok zor.
Biz sadece bu dönemi düşünmüyoruz. Cumhurbaşkanı 2019’a kadar görevine devam edecek zaten. Peki ya sonrası? 2019’dan sonra ne olacak? Bu devleti idare edemeyecek bir kişiye bu yetkiler devredilirse ne olacak? Türkiye Cumhuriyeti’nin hali ne olacak? Mısır, Suriye, İran, Libya, Tunus’ta cumhuriyet ama biz böyle bir cumhuriyet istemiyoruz. Biz hür, laik, demokratik bir cumhuriyet istiyoruz. İçi boşaltılmış bir cumhuriyet istemiyoruz.
Yetki, saraydan, padişahlardan alınarak halka verildi. Şimdi sizden alınıp tek kişiye verilecek. Biz bu sistemin 1923’de başkaldıran, emperyalizme karşı duran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yakışmayacağını, bu elbisenin bize göre dikilmediğini düşünüyoruz. Çünkü bizim karakterimizde böyle bir şey yok…” diye konuştu.
Bunun sadece siyasilerin sorumluluğunda olmadığını herkesin bu süreçte sorumluluğu bulunduğunu kaydeden Mansuroğlu; “Hatay’da bu rejime ‘Hayır’ sesinin çok yüksek çıkacağına inanıyorum” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)