Hayatı Duyarak Yaşayın!

0
243

Röportaj: Öcal ÇULCUOĞLU

Değerli Okurlarım, biz insanlar ilginç bir yapıya sahibiz. Kader, kaza-bela denildiğinde rengimiz kaçıyor, kokuyoruz. Bunlara inanmalıyız ama bizler yaratan neden akıl fikir ihsan etmiş ki? Bizden sakınmamız ve çözüm üretmemiz isteniyor. Yeni aldığımız ayakkabı ayağımızı öldüresiye sıkabilir, çıldıracak gibi olabilirsiniz, fakat karşıdan gelen yürüme engelli birini gördüğünüzde o acıyı duymuyor, hissetmiyorsunuz bu doğru ama yetmez. O ayakkabıyı rahat giymenin çözümünü bulacaksınız. Her zaman karşınızdan yürüme özürlü birileri gelmeyebilir.

Geçenlerde bir dostum yüzüme karşı “Sen İşitme Özürlüsüsün” demişti. Doğruyu söylemem gerekirse, sırtıma kadar terledim. Engelli, özürlü olmayı bir türlü kabullenemiyoruz. Bu bir hakaret değil, doğru bir yaklaşımdı. Üzülmek yerine bir çözüm aramak düşüyordu bana.

İskenderun’da işitme sorunu yaşayanlara yardımcı olmak isteyen özel kuruluşlar tabi ki var. Dünlerden söz ediyorum hemen belirtmek isterim ve sözlerim bana aittir. Bu özel kuruluşların, ne hikmetse hastalarını ‘para’ olarak gördükleri izlenimini aldım.

Eşimle Antakya İşitme Merkezi’ne gittik, yanda resimlerini gördüğünüz Semira Hanım ve çalışma arkadaşlarının yakın ilgileri bizi sevindirdi. Onlar iş ahlakını özümlemiş insanlardı ve işitme cihazları konusunda da büyük kolaylık göstererek bir süre sonra teslim ettiler ayrıca İskenderun’da da bir şube açtıklarını söylemeyi de ihmal etmediler. İskenderun Çay Mahallesi Ulu Cami Caddesi Atazade Apartmanı Kat: 2 No: 6 merkezin adresi idi.

Merakımı gidermek için şimdi bu adresteyim, yani Net Ses İşitme Merkezinde bulunuyorum. Gördüğüm kadarıyla her bölümün bir sorumlusu vardı. Yeni bir kuruluş olmasına rağmen derli toplu, her taraf pırıl-pırıl… Net Ses İşitme Merkezi Sorumlu Müdürü Sayın Didem Sanver’le çaylarımızı yudumlarken ilk sorumu da yöneltiyorum.

-İskenderun’da şube açmaya neden gerek duydunuz?

-Biz insanlara değer veriyoruz, konumları ne olursa olsun, onları yaşama motive etmeye özen gösteriyoruz. Cihaz konusunda olağanüstü kolaylık sağlıyoruz.

-Kurum olarak başka özel çabalarınız var mı?

-Sizin de söylediğiniz gibi, İskenderun’da bu işle uğraşanların verdikleri hizmetlerin yeterli olmadığı izlenimini aldık. Şöyle söylemek istiyorum. Ufak bir arıza için işitme cihazı İstanbul’a gönderiliyor ve cihaz haftalar sonra geliyor. Boşa giden bu zaman, hastanın psikolojisini bozuyor ve fazladan para ödemiş oluyor. Bunlara gerek yok ve biz buna son verdik.

-Ne yaptınız?

-Daha önceleri bir ekip oluşturarak İstanbul’a merkeze gönderdik. O arkadaşlarımız işitme cihazlarının tamirini, bakımını burada yapıyorlar. Hastalarımız için para ve zaman kaybı olmuyor. Buna son verdik.

-Sayın Sanver, bir önemli konu daha var. Çınlamaya “son” diyebiliyor musunuz?

-Efendim, o konu yıllardır gündemimizdeydi. Bildiğiniz gibi Alman Siemens Life, işitme cihazıyla hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde arttıracak yeni bir cihaz geliştirdi. Bizim Alman Siemens şirketi ile doğrudan bağlantımız var. Bu yeni cihaz, yalnızca konvansiyonel işitme cihazının yaptıklarını yapmakla kalmıyor, aynı zamanda kulağın içinden kaynaklanan istenmeyen sesleri maskeliyor. Cihazın tedaviye yönelik spesifik sesi, hastaların durumlarıyla daha iyi baş edebilmelerine yardımcı oluyor.

Siemens, içinde çınlama sesi bulunan ilk işitme cihazını geliştirdi. Çınlamadan şikâyet eden hastalarda bu ses dışarıdan gelmez, bu sesler kafanın içinde oluşur. Bu sürekli ses, bazen ıslık şeklinde, bazen de uğultu şeklinde ortaya çıkar. Bunun çeşitli nedenleri olmakla beraber, çınlamadan şikâyetçi olanların büyük bölümünün işitme kaybı yaşadıkları gözlemlenmiştir.

Bu bulgulara dayanarak Siemens yeni bir cihaz yaratarak, yalnızca işitme kayıplarını değil, aynı zamanda hastaların kulak içinden gelen seslere alışmalarını sağlıyor. Çınlama şikâyeti olan hastalar böylece “Normal” dış seslere odaklanırken, iç çınlama sesi boğulup gidiyor. Fakat bu etkiyi elde etmek için “LİFE” cihazı, insan kulağının işitebileceği frekans karışımından oluşan geniş bir bant gürültüsü üretiyor. Toparlayacak olursak, hastalarımız hem duyarak hayatın tadını çıkaracaklar ve hem de çınlamaları, gürültüleri kesinlikle hissetmeyecekler.

-Sayın Sanver, çınlamaya son verme müthiş bir hadise ve de sevindirici. Daha sonra bununla ilgili bir haber yapmayı da düşünüyorum. Son bir sorum daha olacak. Hastalarınızın çokluğu sizi sevindiriyor mu?

-Hastalarımızın çok olmasından öte, işitme sorunu yaşayanların boyut kazanmış olması, bizleri sevindirmek değil, özellikle rahatsız etmektedir. İşitme engelli dostlarımıza yardımcı olmak, onların duyarak yaşamalarını sağlamak “Net Ses Ekibi” olarak bizleri mutlu etmektedir.

İşitme engelli olmasına rağmen, şu ya da bu şekilde bunun çözüme kavuşturamayanların bulunması da bizleri derinden yaralamaktadır. Oysa “Net Ses” olarak, onlar için her türlü fedakârlığa hazırız. Biz onlar için varız…

-Sayın Sanver, bizim içinde, kamu içinde çok faydalı bir söyleşi oldu. Bu konuyu yaygınlaştırıp, Net Ses’in olanaklarından ihtiyacı olan herkesin yararlanmasını önereceğiz, buna özen göstereceğiz. Bu bizim gazetecilik görevimiz olacaktır. Söyleşi için teşekkür ederim.

-Biz de teşekkür ederiz Sayın Çulcuoğlu…

Efendim, Net Ses’de, uzman düzeyinde dostlarla beraber oldum. Düşünce olarak rahatladığım gibi, işitme ve çınlama sorunu yaşayanlar da huzur bulacaklardır eminim. Başka bir söyleşide görüşmek üzere…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here