Uzun süre sivil toplum örgütleri tarafından ‘açılsın mı açılmasın mı’ diye bayağı tartışılan Hatay Havaalanı sonunda hava trafiğine açıldı. Açıldığından bu yana uluslararası kimliğine de kavuşan havaalanımız gün itibariyle tarifeli seferlerle İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve Kuzey Kıbrıs seferleri ile hareketliliğini devamlı artırmakta. Hatay havaalanı bölge insanının istekli ve olumlu tutumları ile gün gittikçe daha da çok yoğunluk kazanmakta.
Açıldığı ilk günler; hava limanında görevli kişilerin, top yekûn mütevazı görüntüleri hemen göze çarpıyordu. Sergilenen ilgi ve alakalar, hava alanı açılmadan önce söz konusu olan olumsuz düşüncelere sünger çekiyor ve uçuş olumsuzlukları ister istemez unutuluyordu. Günler uzadıkça havaalanının kuralcı tutum ve davranışları yoğunlaştı. Bence disiplinli tutumların sıklaştırılması yolcular açısından çok yerinde bir karar.
Hatay havalimanı açıldığından bu güne kadar, hep bölge havaalanımızı tercih ettim. Bu havalimanı tüm Hataylıların malıdır. Kendi havaalanımıza gözümüz gibi bakmamız gerektiğini bir bilen olarak farkındayım. Esas sıkıntı şu: Vatandaşlarımız tarifeli seferlerin aşırı fiyatlarından oldukça rahatsız.
Bugün İstanbul seyahatleri 300.00 TL’den aşağıya değil. Diğer yapılan seferler de fahiş fiyatta. Adana ile fiyat farkı hemen-hemen yarı yarıya. Burada aklıma gelen şey acaba Hatay Havaalanı yeri itibariyle risk altında diye mi bunca pahalı biletler… Kışın sis ve yoğun hava yüzünden çoğu seferler Adana havaalanına yönlendirildi. Yaz ayının en yoğun sıcaklarının yaşandığı şu günlerde uçaklar kalkışta ve inişte sallantılarla piste inip ve pistten kalkmakta. Amik Ovası üzerinde her mevsim hâkim olan batı rüzgârlarının etkisiyle rüzgâr şiddetini artırdığından dolayı uçağın pist üzerine rahat inişi bayağı zor gerçekleştiriliyor. Usta pilotların dahi zorlandığı bu pistte sorunlar hiç bitmiyor. Bu zorlu durumdan dolayı ücretler tavan yapıyor gibi geliyor bana.
Adana’ya inmek zorunda kalan uçağın içindeki yolcuların çektikleri sıkıntıları anlatmak nasıl olur bilmiyorum. Gündüz evinde olması gereken vatandaşlarımız, gecenin sabahında ancak evlerine gelebiliyor. Hava limanımıza iniş yapan uçağın rüzgârın etkisiyle pist üstünde dalgalanması ve zorlukla yere iniş yapması esnasında yolcuların feryadı ise ayrı bir konu! İnsanlar zamanın teknolojilerinden faydalanmak istiyor ve bir an evvel evlerine dönmek istediğinden Hatay havalimanını tercih ediyor. Uçuş riskini göğüsleyen vatandaşlar, hiç olmaz ise bilet fiyatlarında asgari indirim bekliyor. Komşu havalimanlarımız ile aramızda çok uçuk şekilde fiyat farkı var. Dar gelirli emekli vatandaşlarımız bu sıkıntılı fiyat politikasından dolayı ilimize uzak da olsa komşu havalimanlarını tercih ediyor.
Hali vakti yerinde olanların ise aşırı fiyatlardan etkilendikleri pek söylenemez. Uçakların dolu gidip gelmeleri ise vatandaşların önemli sorunlarından kaynaklanıyor. Ya yakını hasta ya da sağlık sorunları nedeniyle büyük şehir hastanelerinde tedaviye gittiklerinden dolayı bilet fiyatları yüksek dahi olsa mecburiyetten bilet alıp gideceği yerlere gitmekte.
Halbuki Hatay Havaalanı açılmadan önce ‘otobüs fiyatıyla tüm vatandaşlarımız çağın teknolojisine binecek, gidecekleri yerlere huzurla gidilecekler’ denmişti. Demek her konuşulan o anki konuşmalarmış. İşin tuhafı bu konuyla ilgilenecek hiç kimse yok. Seçilmiş vekillerimiz de bu konularda hepten sessiz.
