Sene 2009. Dr. Yusuf Civelek belediye başkanı seçilmiş. İskenderun Kültür ve Dayanışma Derneği olarak tebrik etmek üzere kendisinden randevu istedim. Doktor, tam 4 ay bize randevu vermedi. Yine gazetemizde köşe yazıyorum. Bununla ilgili olarak ona uyarı amacıyla bir yazı yazdım ama dikkate almaması halinde yayımlanmak üzere 2. yazımı da hazırladım. Tahmin ettiğim gibi dikkate almadı ve 2. fakat oldukça ağır ifadelerle dolu yazımı gönderdim gazeteye ve yayımlandı. Nihat Karpuz, CHP’nin ilçe başkanı… Beni çok sayar. Ben de onu çok severim. Siyaset yaptığım yıllarda abisi Ethem’le bürolarımız karşı karşıya idi. Ben bir yere giderken ofisi (henüz 13-14 yaşlarında) Nihat’a bırakır, telefona bakmasını arayan olursa not almasını, gelenler olursa isimlerini yazmasını isterdim. Aktif siyasetin içinde bulunduğum o yıllarda gelen gidenim çok olurdu. İnsanlara mümkün olduğunca yardımcı olmaya çalışırdım.
1989 yılında Anavatan Partisinde ilçe sekreteri iken, yapılan yerel seçimlerde il genel meclisin üyeliğine aday oldum. İskenderun Lisesi bahçesinde hâkim huzurunda dört bin üyeyle yapılan ön seçimde 1. Sırayı aldım. Özellikle Arsuz, Üçgüllük, Madenli, İskenderun Abacılı başta olmak üzere diğer dağ köyleri bana destek verdi. Netice çalışmalarımın semeresi idi. İlk il genel meclisi üyeliğim döneminde bu saydığım köylerin tamamına oldukça iyi hizmetler verdim ki; 1994 yılında yapılan temayül yoklamasında yine ilk sırayı alarak yeniden aynı göreve getirildim.
Başa dönecek olursak, 2. yazım nedeniyle CHP İlçe Başkanı Nihat Karpuz beni arayarak yazım nedeni ile tebrik etti. Çünkü Civelek başkan seçildikten sonra partiyle de istişareyi kesmiş idi. Gazeteci Nuri Bayar aradı ve tebrik etti. Yine İskenderun gazetecilerinden değerli dostum Doğan Süslü yazımı kendi köşesinde alıp yayınlamak üzere izin istedi ve yayınladı. Şu anda isimlerini hatırlayamadığım birçok kişi bu yazı nedeniyle arayıp kutladılar.
Günlerden Salı, İssume’ye evime gidiyorum dolmuşla… Yusuf Civelek telefonla beni aradı. İşlerinin çok yoğun olduğundan dem vurarak, o nedenle randevu veremediğini özür dileyerek söyledi. Bir Perşembe günü öğleden sonra saat 16.00’da bizi beklediğini belirtti. Biz İskenderun Kültür ve Dayanışma Derneği ve aynı binada birlikte çalıştığımız Abacılı Yörük Türkmen Derneği ile beraber yaklaşık 15-16 kişi verilen saatte belediye başkanının randevu verdiği saatte makamına ulaştık. Fakat bize randevu veren Civelek yine yerinde yoktu. Ben biraz tepki gösterince birkaç gün önce basın danışmanlığına atanan Doğan Süslü Bey beni telefonla arayarak, Ses Gazetesinde olduklarını ve birazdan geleceklerini söyledi. Geldiler, görüştük…
Tüm bunları niye yazıyorum. 2009’dan 2024’e 15 sene geçmiş. 31 Mart yerel seçimlerinden önce Abacılı Yörük Türkmen Derneğinin bir etkinliğinde karşılaştığımız Ak Parti Belediye Başkan adayı Mehmet Dönmez benden desteklerimi beklediğini söyledi. Hem de iki kez. Ve göreve seçildiği için tebrik etmek üzere defalarca cep telefonundan aramama rağmen kendisine ulaşamadım. Hatta bir kaç ay önce de onunla ilgili bir köşe yazım yayımlandı.
İki hafta önce Çay Mahallesi muhtarlığına seçilen Murat Kömooğlu’nu tebrik etmek üzere ofisine gittim. Mahallemizin sorunları ile ilgili olarak ve özellikle tebrik etmek amacıyla başkandan randevu istemesini, mahalleden belirlenecek bir grupla belediye başkanı ile görüşme talep etmesini kendisinden rica ettim. Muhtar, belediye başkan yardımcısı Halil Yücelen vasıtasıyla randevu talep etmiş. Ama iki haftadır yine bize dönüş sağlanmadı. İşleri yoğundur kabul ediyorum. Ama Şehremini, halkla da görüşmek üzere zaman ayırmalı. Sırf seçim zamanı vatandaşa ulaşmak yeterli olmaz. 5 yıl uzun bir zaman değil. Kimler geldi geçti o makamlardan. Hiç kimse kalıcı değil. Ben geçmiş belediye başkanlarından Hasan İnsan’ı, Abdulkadir Kocabaş’ı hayırla yâd ediyorum. Çünkü onlara çok kolay ulaşabiliyorduk. Hizmetlerinden ötürü Mete Aslan’a da bir İskenderunlu olarak teşekkür ediyorum.
İskenderun Belediye Başkanı Sayın Mehmet Dönmez’den hala haber bekliyoruz. Bakalım bize ne zaman dönecek?