Gününüzü İyi Değerlendirin

0
63

Değerli okurlarım, her yıl 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” tüm Dünya’da, kadınların eşitlik, daha huzurlu yaşam özlemlerini ve istatistiklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlanmaktadır. Kadınların daha eşit ve özgürce yaşam için verdikleri mücadelenin aynı zamanda insan hakları için verilen demokrasi mücadelesinin bir parçası olduğunu da unutmayalım.

Bir günü kutlamakla kendinizi ispatlayamazsınız, bu YETMEZ. Ulu Önder Atatürk, erkeklere tanınan hakları size de verdi.  Neden kullanmıyorsunuz? Neden hep “YES” diyorsunuz da, “HAYIR” haklarımı kullanmak istiyorum demiyorsunuz?

İzmir’in Sırımlı ve Olgunlar Köylerinde yıllardır kaçırılarak evlendirilen yüzlerce çocuğun feryatlarına kulak verin. Daha öncekileri söylemiyorum, çünkü yüzüm kızarıyor. Küçücük çocuklara tecavüz edenlerin davaları dondurulup unutturulurken, belediye otobüslerinde bile yapılan tecavüzler normal sayılıp yapanlar şöhret olurken, sizler bir günle kendinizi aldatmayın. 1923’den sonra çıkarılan yasalar sizleri erkeklerle eşit kılmıştır, neden “Vücudum bana aittir” demiyorsunuz? Neden haklı olarak sesinizi yükseltmiyorsunuz?

Analarımız, bacılarımız, kardeşlerimizi, sevgililerimiz! Sen çocuğunun kundağını top mermisine saran kadınsın. Sen, kocan olacak o adam kahvede dedikodu yapıp keyif çatarken, yazın sıcağında, kışın ayazında tarlada ırgatlık yapan kadınsın. Sen, aile bütçesine katkı olsun diye hizmetçilik yapan muhteremsin.

Sen, çocuklarının başında sabahlara kadar uykusuz kalan kadınsın. Sen, doktorsun, mühendissin, avukatsın, yargıçsın, hâkimsin. Sen, yalın kılıç, bir levent gibi, düşmanın karşısına dikilen Mehmetçiksin ve de onun anasısın.

Asil analarımız, bacılarımız, kardeşlerimiz. Bu yazdıklarım var ya, herkes yazabilir. Yandaki “gönül köşem” sütunundaki ifadeler tamamen benim duygularımdır. Onları okuduğunuzda ne kadar değerli olduğunuzu daha iyi anlayacaksınız.

Bilinen bir gerçek olmasına rağmen, altını çizmek istiyorum. Eğitimsiz kadının ekonomik özgürlüğü de olmuyor, yoksulluk ve geleneklerin ağır baskısı şiddet görmelerine yol açıyor. Bu kötü gidiş, ancak sosyal gelişim ve ekonomik bağımsızlığın kazanılmasıyla önlenir. Bunun tek çıkar yolu okumak ve eğitimdir.

Oysa bizler hala çocuklarınızı okula göndermeyip, çocuk yaşta kaçmalarına, evlenmelerine göz yumuyoruz. Atatürk Türkiye’sinde böyle yanlışlar yapılmamalı.

Bir de şunu yapmamalısınız (çok azınlıkta bile olsa) yanına dostunu alarak boşandığı kocasının evinin ve işyerinin etrafında dolanıp durmuyor. Bunu anlamış değilim. Onurunuzu kırdırmayıp, dik duracaksınız. Bugünün hayırlara vesile olmasını diler, bütün kadınların “Dünya Kadınlar Gününü” kutlarım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Emekçi Analarımız Gittiğinde

Değerli okurlarım, bazı gerçekler vardır ki; öyle ya da böyle değiştirilebiliyor. Yaşıyorsan seni dünyaya getirenleri toprağa verip öksüz-yetim kalman değişmeyen bir gerçektir.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü. Bu günün tarihçesi de var. Yazalım. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlemesi, akabinde de çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 120 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Glara Zetkin, 8 Mart’ın “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oyçokluğu ile kabul edildi.

Bu “HAYIR”lı gün içinde belli bir tarih saptanmamıştı ama 1921’de Moskova da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında gerçekleşti. Evet, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün dünya kadınlarıyla birlikte yerli kadınlarımıza da hayırlara vesile olmasını dileriz. Bir sonra ki emekçi kadınlar gününü gören canlar sevinsin. O gün geldiğinde bu güzel gün kutlanır mı? Kutlanmaz mı?

Bizim emekçi kadınlarımız dünyalara canlı bir örnek, inanın. Elinde Türk bayrağı ile otobüsün arkasından seyirtiyor. Cennetini mi kazanacak. Hayır! Oğlunu askere gönderiyor. Bayrağı yere düşürürsen, sana sütümü haram ederim, diyor. Bir yerlere yağ mı çekiyor? Hayır! Ve de doya-doya koklayamadığı kuzusunun “ŞEHİT OLDU”  haberini aldığında; işte burada o emekçi kadını anlamak o kadar zor ki…

Neler hissediyor, aklından neler geçiyor, anlayabilmek imkansız! Ne diyor biliyor musunuz? VATAN SAĞOLSUN, MİLLET SAĞOLSUN… Aynen böyle söylüyor ama o anda ki duygularını, neler hissettiklerini anlamamız mümkün değil.

Acılar paylaşıldıkça azalır ve zaman en iyi ilaçtır. Doğruyu söylemek gerekirse, bir emekçi kadının, ananın, kardeşin Hakk’a yürümesiyle sadece evlatları yetim kalıyor diye düşünüyorsunuz, YANILIYORSUNUZ…

Emekçi kadının ebediyete intikal etmesi, arkasında sadece evlatlarının değil, çok şeylerin yetim kalmasına neden olur. Dolaptaki teyellenmiş, küçültülmüş elbiseler, özenle bükülmüş, naftalinlenmiş ve dolabın en altına istif edilmiş. Artık onlarla kimseler ilgilenmeyecektir. Hafiften solmuş ama temiz duran perdeler, bir kutunun içinde muhtelif ebattaki düğmeler ve iğneler, bunların hepsi de yetim kalacaktır emekçi kadının Allah’a yürümesiyle.

Giden bir muhteremdir, ağır işçidir, hizmetçidir, gerektiğinde askerdir. Yani emekçi bir kadın gittiğinde pek çok şeyleri yetim bırakmıştır arkasında.

Giden ve kalan tüm emekçi kadınların ellerinden öperim. Onların gitmeleri de kalmaları da “Hayırlara Vesile Olur” inşallah!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Emekçi Kadınlarımız

Emekçi kadınlar saygı duyulacak insanlardır. Kırsal kesimde onlara o kadar rastladım ki, sayısını bilmiyorum. Akşama doğru tarla dönüşünde, topladığı çalı çırpıyı sırtına vurup kan-ter içinde evine doğru yol alır. Amacı şudur: Evine gidecek, sırtındakileri indirecek, ocağını yakacak ve akşam için bir şeyler hazırlayacak. Kimler için? Çocuklarına ve özellikle kahvede oyun oynayıp dedikodu yapan kocasına. Bir gün iki gün değil. Bu emekçi kadın bir ömür boyu böyle yaşıyor. Hak hukuk yok. Aç mı, tok mu bilinmez. Bizler onlarla varız.

Günün Sözü

Emekçi Kadınların Ruhları Şad Olsun

Öcal’dan İnciler

Emekçi Kadınlar Herkesi Yetim Bırakır

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here