Değerli okurlarım, nasıl bir millet olduk anlamak mümkün değil. Çocukluğumu, yıllarca öncesinin insanlarını gözümün önüne getiriyorum da, günümüzde yaşadığımız çirkinlikleri nasıl yapabiliyoruz diyorum sadece. O yıllarda, teknolojinin sınırları belliydi ve ne kadar zorlansa yerinden kımıldamıyordu. Savaştan yeni çıkılmışlığın ezikliğini de yaşıyordu insanlar.
Bilgisayar, Televizyon, Cep telefonları… Bunların ismi bile yoktu! Peki, hiçbir şey yok muydu? Sizi merakta bırakmayacağım. Olanları söylüyorum. Su-Elektrik, Telefon, Radyo, Telgraf, Buzdolabı! Bu saydıklarımın hepsi ülkemizde o dönemde de vardı. Radyo, telefon ve buzdolabı resmi kurum ve kuruluşlarda ya da çok zenginlerin evinde bulunmaktaydı. Bazı şeyleri anlayabilmek için fazla gerilere gitmeye gerek yok.
Şimdi bile, su ve elektriği olmayan konut yok mu sanıyorsunuz? Maalesef öyle! Şimdilerde, herkesin elinde telefon, cebinde kredi kartı bulunmakta! Kredi borcunu ödüyor, ödemiyor, o ayrı bir konu. Ancak, her şeye rağmen, tüm yoksulluğa, her türlü mahrumiyete katlanan o dönemi yaşayan insanlarımızın belleğinde o kadar hassas, o kadar insancıl duygular yatıyordu ki, şimdiki yaşananlarla mukayesesi mümkün değil.
Duygularda yaşanan güzelliklerin teknolojiyle uzaktan, yakından bir ilgisi bulunduğunu söyleyemeyiz. İnsanları kırmamaya özen göstermek, Onun mevcudiyetine saygılı olmak, Bir lokma ekmeğini bir dostunla paylaşabilme erdemini göstermek! Anlatmaya çalıştığım bu güzellikler, o dediğim dönemde gözle gözükür şekilde mevcuttu. Hatır saymak üst düzeydeydi. Çok iyi hatırlıyorum inanın, futbol maçlarında da bu güzellikler yaşanırdı. Onlar uzaydan gelme değillerdi, yine bizim insanlarımızdı.
En önemli özellikleri, (bana göre) yanlışlara, saygısızlığa prim vermeyip buna tahammülleri yoktu. O günleri yaşayan ve yaşatmaya çalışan bizim kuşak kaldı. Hamdolsun olaylar karşısında duruşumuzdan da belli oluyor. Zayiat vererek bugünlere geldik ya, yeni yetmeler bizleri mahcup ediyor, hatta yüzümüzü kızartıyorlar. Geriye dönüş mümkün olmasa bile, insan olduğumuz için düşünebilme yeteneğimiz var. Bunu harekete geçirebiliriz. Kına konusuna ayrıntılı biçimde girmeye çalışacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA