Günler…

0
125

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Günlerden ‘gün’ beğenin, kutlamak için  boş gördükleri güne hemen bir isim  veriyorlar, gün sahipli oluyor. Valla aklıma çocukken okuduğumuz Tommix Teksas’tan öğrendiğimiz ve bize barışçıl olarak yutturulan ancak aslında işgalci ABD’nin kırmızı mavi ceketlilerin, Kızılderililerden işgal ettiği topakları posta arabasına atılarak gelenlerin “hop burası benim” diyerek adamların toprağını parsellemesi geliyor. Şimdi de günlerimiz kapitalizmin elinde parselleniyor, sözde anımsatma, sözde dikkat çekme, sözde, söz de, sözde. Bitmez tükenmez sözdeler.

Yani şimdi bugün (dün) örneğin “Güvenli internet kullanma” günüymüş, bilmem ne bilmem ne internetine bağlanın şu kadar da para  şu kadar GB kazanın, artık günlerin adı yok. Bilmem ne günü ile yer değiştirecek işgalci güçler tarafından yakında. Valla çok ciddiye bağladın diyorsunuzdur. Altı üstü bir gün yatarsın kalkarsın başka bir gün olur. Adların ne önemi var ki?  Valla ben almadım belleğimin oyunu bu. Neyse belleğim günlerden bir gün seçti kutlanacak “kardeşler günü…” Hoş hangi kardeş günü bugün onu da bilemiyorum yani Kardeş dediğimiz nedir? Aynı ana babadan dünyaya gelmek kardeş olmaya yeter mi? Yani sırf bunun için kardeşe kardeş denebilir mi? Teknik  ve biyolojik olarak denir  tabi. Ancak gerçek kardeşlik bendenizce başka bir şeydir. Yani kardeş adı ama can düşmanı mübarek bazıları şimdi buna kardeş diyebilir miyiz?

Valla dediğim gibi teknik ve biyolojik yakınlık sadece orada kalır eğer üzerine bir şey katmazsanız. Yani bendeniz kardeşimi çok severim aynı kandan geldiğimiz için değil bendenizin  dostu, arkadaşı, sırdaşı, yoldaşı olduğu için hayatını, çocuklarını paylaştığı için ve bendeniz onu bütün bunlar olmasa da severdim  ancak o bu sevgiye nedenlerde katmayı bildi. Dostum oldu, arkadaşım oldu… Ve ben kardeşimi bugün değil her gün kutluyorum ve canımdan öte seviyorum. Ve dostlarımı, kardeşim kadar seviyorum çünküleri, nedenleri, niçinleri olmadan ve “rağmen” seviyorum.

Ve bütün dostlarıma  bugün şiir hediye etmek istiyorum bendenizin bayıldığı şiirler. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım ayrımsız gayrımsız… Yase

& & & & &

İmkansız Dostluk

yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.

Gözümüzün dilinden anlar,

elimizin sırrını bilirsin.

Namuslu bir kitap gibi güler,

alnımızın terini silersin.

O gider, bu gider, şu gider,

Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın

Cahit Sıtkı Tarancı

Dostluk İçin

Değil kardeşim, dal yeşil değil, gök mavi değil,

Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde!

Aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler?

Sanmam! Yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil;

Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde;

Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler!

Cemal Süreya

Unutma Dostum

Erkekler arasındaki dostluklarda

Av anlaşması da var.

Kadınlar arasındaki dostluklar…

Siyah ve yer yer yıldız ışınlı

Bir kumaşın arkasında

Usulca dönen bir çiçek düşünürüm.

Ahmet Telli

Dostluğumuz

Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü

Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları

Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi

Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları

Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan

Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam

Her akşam mektup yazarım dağlar kadar

Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun

Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Karlı Hava

Hava gibi

Su gibi

Ekmek gibi

Vazgeçilmez bir tad

Sonuna kadar dayanmak şart

Dostluk dediğin eşsiz bir kitap

Sevmediğin sayfaları varsa atla

Sayfayı kökünden yırtmak şart mı

Sait Faik Abasıyanık

Dost

Yaz akşamları terleyen sürahilerdeki sular.

Burada; içimin sökülmüş, kurt üşüşmüş fidanlığında

Düşmanlıklarımın, hasetlerimin ve namussuzluğun

Sarışın, acı yeşil ağaçlarında

Zehir gibi bir kış akşamı

Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin

Azizim sen, uzun bir yolculuğa çıkmışsın

Tipi birdenbire bastırmış

uzaklardan mavi fenerli bir araba geçmiş

Yakınlarda at kişnemiş

Bir süvari; şarkısını birdenbire kesip

Yıldırım gibi uzaklaşmış

Ova; alabildiğine uzak, göz alabildiğine düzlük.

Cahit Külebi

Dost

Bir gece habersiz bize gel

Merdivenler gıcırdamasın,

Öyle yorgunum ki hiç sorma

Sen halimden anlarsın.

Sabahlara kadar oturup konuşalım

Kimse duymasın.

Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız

Dokunarak uçalım.

Behçet Necatigil

Dost Yüzü

Dostumdu önceleri,

Göz nurunu kitaplara dökmek varken

Avare gezerdi caddelerde.

Dünya böyledir zaten,

Kadın olmasın ara yerde!

Bir varmış, bir yokmuş aramızdaki dostluk.

Kızına kıl kadar olsun göz koysaydım,

Derdim: buydu korktuğu.

Odama uğramaz oldu, semtimden geçmez;

Oysa bir ben vardım içli dışlı olduğu.

Ahmet Kutsi Tecer

Dostluk Üzerine

İnsanın kalbine dolan bu bakış!

Ey çorak ruhlara veren bu süsü,

Ey gönül, sana alkış, alkış, alkış!

Gel dostum, yanıma otur, dizime

Koy sıcak başını. Konuşmayalım,

Bakışalım yalnız. Ama sen yine

Cevap ver: Sevdin mi beni bakalım?

Haydar Ergülen

Uzun Yollar

Kalbindeki cama bir taş değer, dosttandır

kırılınca anlaşılır kalbin camdan olduğu

kalbin bahçesinde bir gül solar, dosttandır

dostun varsa taşı güle sayarlar, akşamı güne

dostum varsa sözümü şiire sayarlar, beni şaire

dostum var, öyleyse ölebilirim bile!

Murathan Mungan

Günün Şiiri

Karlı Bir Gecede Dost Uyandırmak

Hayat her zaman cömert davranmaz bize,

tersine çoğu kez zalimdir.

her zaman aynı fırsatları sunmaz,

toyluk zamanlarını ödetir.

hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların,

eskitmeden yıprattığımız dostlukların,

savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla

yapayalnız kalırız bir gün

bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz,

ya da olanlar olması gerekenler değildir

İsmet Özel

Dost Bildiklerim

İnsanları hummalı baharlar olarak tanımlamak

ve bu yüzden göğsümde dakikalar

ince parmaklar halinde geziniyor

konvoylar geçiyor meşelikler arasından

bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına

ölümden anlayanı ciddi bir yaprak

unutulacak diyorum, iyice unutulsun

neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı

karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.

Ümit Yaşar Oğuzcan

 

Günler

Nerede o sözlere kandığım günler?

Her gülen yüzü dost sandığım günler;

Acıdan kahrolup yandığım günler

Ta canıma yetti dost bildiklerim.

Meydana çıkalı asıl çehreler

Aydınlanmaz oldu artık geceler

Yalanlar tükendi, indi maskeler

Birer birer bitti dost bildiklerim.

Günün Fıkrası

Yahudi’nin biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir: “Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim.” Yahudi kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir: “Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım.”

Yahudi kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar. Kurbağa yalvarmaya başlar: “Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım.” Yahudi tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar. Sonunda kurbağa dayanamaz: “Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?”

Sonunda Yahudi konuşur: “Bak konuşan bir kurbağa çok ilginç bir şey. Senden çok para kazanır senin gibi onlarca kadına sahip olabilirim.”

Günün Sözü

Sevgi ne kadar büyükse kederi de o kadar büyük olacaktır.

SPINOZA

Sevmemek elimizde olmadığı gibi, ölünceye dek sevmek de elimiz de değil

LA BRUYERE

Sevmek, iki defa yaşamaktır.

George SAND