Gülümsemek Hayata İnat…

0
130

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? İçimiz kış dışımız bahar. Bir gün içimize de gelecek bahar biliyoruz çünkü bu bir doğa kanunu, mevsimler gelir geçer, geceden sonra illa sabah olur. Ve biz umutlarımız olduğu sürece yaşarız. Acıda da, tatlı da bizim içindir. Ne sevinçler sonsuzdur ne de acılar. İlla zaman geçer devran döner.

Ve sevgili okuyucularım hayat güzel, yaşamak güzel, sevmek daha güzel, sevilmekte… Her gün dağlanmaya devam etse de içimiz şehitlerimizin acısı ile. Karalar bağlasak, yıkılsa da bütün duvarları mutluğun içimizden, pislik, yalan dolan ve haksızlıklarla her an burun buruna gelsek de günde bin kez teröre ve onu destekleyenlere, yalana dolana lanet etsek de, acıdan kıvır kıvır olsak da, dünya güzellik üzerine kurulmuş aslında. Habil ile Kabil zamanından beri kardeş kavgası olsa da mevsimler hep değişir. Bahar hep gelir, ekinler hep yeşerir, bebekler hep doğup büyür. Bahar aşkları illa yaşanır savaşa inat, düşmanlığa inat.

Ve sevgili okuyucularım, bazen buz kesse de güneş biz birbirimizi sevmeye devam edelim. Ayrımsız gayrımsız, sen, ben demeden sevgiyle kalalım her zaman hep birlikte. Dışarıda güneş bu sabah sıcak, bekliyor ısıtmak için kanımızı, kemiğimizi onu kaçırmayalım ve gülümsemeyi unutmayalım. Yase

Ve sevgili okuyucularım, yıllar önce bir sevgili okuyucumun gönderdiği ve sizinle paylaştığım yazıyı yeniden paylaşmamak istiyorum.

& & & & &

Seviyorum Tanrım!

İnanç Tarihi dersimin öğrencilerinden biriydi Tommy. Uzun saçlı, değişik bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan öğrenci oydu. Tanrı’ya kayıtsız şartsız inanmayı kabullenmiyordu. Mezun olurken bana imalı, imalı; “Günün birinde Tanrı’yı bulacağıma inanıyor musun hocam?” dedi. “Hayır” dedim, yavaşça. “Yaaa” dedi. “Oysa senin, bu derste Tanrı’yı pazarladığını sanıyordum hocam…” Kapıdan çıkıp gitmek üzereyken arkasından bağırdım: “Tanrı’yı bulabileceğini düşünmüyorum. Ama o seni mutlak bulacak bir gün, eminim.”

Tommy, omzunu silkip yürüdü… Mezuniyetten sonra izini kaybetmiştim ki, acı haberi kendisi getirdi bana… Ölümcül kansere yakalanmıştı. Odama girdiğinde; zayıflamış, çökmüştü… Kemoterapi, o uzun saçlarını dökmüştü… Ama gözleri halâ pırıl pırıldı… “Birkaç haftalık ömrüm kalmış hocam” dedi. “Sana bir şey sorabilir miyim?” dedim. “Tabii” dedi, “Ne öğrenmek istiyorsun?” “Sadece 24 yaşında olmak ve ölmekte olduğunu bilmek nasıl bir şey?” “Daha kötüsü olabilirdi… 50 yaşında olmak, kafayı çekmek, kadınlarla beraber olmak ve müthiş paralar kazanmayı, yaşamak, sanmak gibi…” Sonra niye geldiğini anlattı… “Okulun son günü sana Tanrı’yı bulup bulamayacağımı sormuş; “hayır” yanıtını alınca şaşırmıştım. Sonra, “ama o seni bulur” dedin… İşte bunu çok düşündüm. Doktorlar ciğerimden parça alıp kötü huylu olduğunu söylediklerinde; Tanrı’yı aramayı ciddiye aldım birden… Habis ur, diğer hayati organlarıma yayılmaya başlayınca, sabahlara kadar dualar etmeye başladım… Hiçbir şey olmadı. Bir sabah uyandığımda; ilahi bir mesaj alma yolundaki umutsuz çabalarımdan vazgeçiverdim aniden. Ömrümün geri kalan vaktini; Tanrı, ölümden sonra hayat falan gibi şeylerle geçirmeyecektim. Daha önemli şeyler yapma kararı aldım. O zaman gene seni düşündüm… ‘En büyük mutsuzluk, sevgisiz bir hayat sürmektir, bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine ‘Seni seviyorum’ diyemeden gitmektir’ demiştin… Son günlerimi bu eksiği gidermekle harcayacaktım işte… En zorundan başladım… Babamdan…”

Oğlu yanına geldiğinde; babası, gazete okuyormuş. Baba, seninle konuşmam lazım, demiş Tommy.  “Peki, konuş oğlum” “Yani, çok önemli bir şey…” Babası, gazeteyi 10 santim indirmiş o zaman aşağı; “Neymiş o bakalım?” “Baba, seni seviyorum. Bunu bilmeni istedim.” Tommy, gülümsedi, arkasını anlatırken… Babasının elinden yere düşmüş gazete… Hayatında hiç yapmadığı iki şeyi yapmış. Tommy’e sarılmış ve ağlamış… Sabaha kadar konuşmuşlar. Babası, ertesi sabah işe gitmek zorunda olduğu halde…

“Annem ve kardeşimle daha kolay oldu” diye devam etti Tommy… “Onlar da bana sarılıp ağladılar. Yıllardır bana söylemedikleri, söyleyemedikleri şeyleri anlattılar. Bütün bunları yapmak için bu kadar geç kalmış olmama üzüldüm sadece… Ölümün gölgesi üzerime düşünce; kalbimi açıyordum, bana, aslında çok daha yakın olması gereken insanlara…” Nefes aldı Tommy… “Bir gün baktım, Tanrı, orada… Hemen yanı başımda duruyor… Ona yalvardığım zaman, bana gelmemişti. Onun kendi programı vardı, kendi bildiği gibi yapıyordu. Gerçek olan şu ki, haklıydın… Ben, onu aramaktan vazgeçtiğim halde, gelip, beni bulmuştu.” “Tommy” dedim. “Sandığından çok önemli şeyler söylüyorsun, tüm insanlığa… Sen, Tanrı’yı bulmanın en emin yolunu anlatıyorsun. Onu, sadece kendine ayırmak, sadece ihtiyaç duyunca aramak işe yaramaz… Ama hayatını sevgiye açarsan o, gelir seni bulur. Bunu anlatıyorsun farkında mısın?” Devam ettim; “Tommy, bana bir iyilik yapar mısın, bunları gelip sınıfımda da anlatabilir misin?” Bir gün tespit ettik. Ama Tommy gelemedi o gün… Ölümle hayatı sona ermemişti tabii… Şekil değiştirmiş, büyük bir adım atmıştı sadece… İnanmaktan, görmeye geçmişti… Ölümünden önce son bir defa konuşmuştuk. “Söz verdiğim derse gelemeyeceğim, halsiz ve bitkinim hocam” demişti.. “Anlıyorum Tommy!” “Benim yerime onlara sen anlatır mısın hocam, sen anlatır mısın? Herkese, bütün dünyaya, benim için anlatır mısın?” “Anlatırım Tommy” dedim. “Anlatırım, merak etme!”

İnsanlara; “Seni seviyorum” demek için, ölümü beklemenize gerek yok, şimdi, hemen şimdi başlayabilirsiniz… Başlayın ki, hayatınız güzelleşsin, zenginleşsin.. Hem, şimdi başlamazsanız, belki de hiç söyleme şansınız olmayabilir…

Günün Şiiri

Bu Bahar Olmazsa Gelecek Bahar

Sabreyle sultanım bir gün gelirim,

Bu bahar olmazsa gelecek bahar,

Düşümdesin sanki her gün ölürüm,

Bu bahar olmazsa gelecek bahar.

 

Bekle çiçeklerin moru derilsin,

Ak ellere al kınalar sürülsün,

Deniz kızı yakamozda görülsün,

Bu bahar olmazsa gelecek bahar.

 

Katar,katar göçler yola dizilsin,

Bekle gölgelerin sırrı çözülsün,

Namerdin yaptığı büyü bozulsun,

Bu bahar olmazsa gelecek bahar.

 

Gün ışısın mehtabına karışsın,

Gök kuşağı yağmur ile yarışsın,

Bu baharda küsülüler barışsın,

Bu bahar olmazsa gelecek bahar

Zikrettin KARACA

Anadolu Bahar

İlkbaharı geldi Anadolu’nun,

Silifke’de çiçek açtı nar şimdi.

Her tarafı yeşillendi Bolu’nun,

Sultandağı benek benek kar şimdi.

 

Eğri yollar yaylaların kuşağı

Çayır, çimen sevgililer döşeği,

Hora teper Sürmene’nin uşağı,

Dadaşların oynadığı bar şimdi.

 

Durgun çayı köpüklendi Daday’ın,

Palmiyeler zümrüt tacı Hatay’ın

Çukurova cennetidir bu ayın;

Aydın ili efelere dar şimdi.

 

Gönül dile gelir kaval sesinde.

Boz martılar düğün yapar Mersin’de,

Isparta’nın renk renk gül bahçesinde

Bülbüllerin neşesini gör şimdi.

 

Cıvıl cıvıl, sessiz duran yuvalar,

Kelebekler birbirini kovalar.

Halı gibi nakışlandı ovalar…

Bölük bölük sarı, yeşil, mor şimdi.

 

Aşıklar diyarı Elbistan ili…

Olur bu mevsimin bağ-ı İrem’i,

Her çeşmenin üç-beş tane güzeli,

Her çiçeğin bir arısı var şimdi.

 

Çıkıp baksan Çamlıca’nın başına,

İki kıt’a bir boğazda aşina…

Karakoç’um, gel, yorulma boşuna,

İstanbul’u tarif etmek zor şimdi.

Abdurrahim KARAKOÇ

Fırtınamsın

çoban oldum gidiyorum

yapayalnız bu diyardan

kırbacını vurma yüzüme

düşürür halim zor aah

düşürür halim zor aah

 

kar’ın oldum eriyorum

güneş olma yamacımda

ırmağın olurum senin

sularım önünde durma

 

yolum uzun

gör güzelim

vakit doldu ben gideyim

küçük yaşta ağlar oldum

fırtınamsın benim

sen estikçe ben titrerim

 

çoban oldum gidiyorum

yapayalnız bu diyardan

kırbacını vurma yüzüme

düşürür halim zor ah

düşürür halim zor ah

 

karın oldum eriyorum

güneş olma yamacımda

ırmağın olurum senin

sularım önünde durma

 

yolum uzun gör güzelim

vakit doldu ben gideyim

küçük yaşta ağlar oldum

fırtınamsın benim

sen estikçe ben titrerim

 

yolum uzun gör güzelim

vakit doldu ben gideyim

küçük yaşta ağlar oldum

fırtınamsın benim

sen estikçe ben titrerim

Hayko CEPKİN

Günün Sözü

İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür.

William SHAKESPEARE

Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here