Değerli okurlarım, son yazımızda spor ve özellikle futbolda dahil olmak üzere son on yılın muhasebesini yapmaya başlamıştık, bugüne de sarktı…
Öncelikle, “Fikir Özgürlüğünü” şöyle ifade etmek istiyorum. Bu konuda bazıları toleranssız ki kelimeleri seçmemiz gerekiyor.
On yıl önce, şiir okumak suçtu, bu gün kitap yazmak suç! Dokunmaktan söz ettim ya, dokunmak öyle kolay bir hadise değil. Neden? Nedeni var mı? MİT müsteşarına dokunabiliyor muyuz? Hayır! Milletvekillerinin de hala dokunulmazlığı var.
Ne demiştim? Hukuk devleti bütün işlerini gün ışığında gören devlettir. Öyle demiştim, sanırım yanılmışım. Bir süre önce şike yapana küme düşme cezasının kaldırılmasına yönelik bir adım atıldı. Eminim hatırlıyorsunuz. Ne zaman? Gece yarısı! Hepimiz mışıl-mışıl uyurken!
Aklınıza gelen ne kadar musibetler, olumsuzluklar varsa, nedense gece yarısı vurmuştur bu ülkeyi hep… Tabii afetler, depremler. Gece yarısı vurmuştur insanları. Darbeler hep gece yarısı olmuştur. Kıyak yasaların tümü hep gece yarısı meclisten geçmiştir. Oysa geceleri, uyku saati olarak biliyordum. Meğer zamlara da gece çalışılıyormuş. Elektrik, su, doğalgaz, mazot, benzin… Bunlar gece yarısı zamlanmıştır.
Bizim bildiğimiz ve doğruyu söylemek gerekirse; zalim yargılanırken, mazlum sevinmeli. Eğer mazlum sevinmiyorsa, ya da sevinemiyorsa, bunda bit yeniği var demektir.
Devletin tepesine çıkanlar giderken mutlaka bir imaj yerleştiriyorlar. Gece yarısı zam geleneği, ülkeye iyice yerleştirildi. Gerçi, gündüz de uyanık olduğumuzu fazla iddia edemeyiz. Hani uykumuzun en derin olduğu zaman dilimi gece yarısıdır da ondan.
Gece yarısı başımıza gelenleri rüya zannedip hayra yorma geleneğini kim yerleştirmiştir? Bunu neden bilen yok? İşin püf noktası burada… Bugün dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyorsak, bunun gece yarısı zamlarıyla uzaktan yakından ilgisi yok.
Çok derin uykumuza ve balık hafızamıza borçluyuz. Benzin fiyatları 3-4 misline çıkarılsa, hangi biriniz çıkıp da “Bu yapılan iyi değildir” diyebiliriz?
Hayır efendim hayır.
Statlara giden binlerce sporsever, zamlanan maç biletlerine ses çıkarabiliyor mu? Birazcık homurdanıyorlar o kadar. Ancak, futbol maçı izlemek için alınan biletlerle, yaşamımızı devam ettirmek için aldığımız gıda maddelerine ya da diğer zamları birbirine karıştırmayalım.
Ekmek kimi yerlerde 1,5 kimi yerlerde ise 2 Lira biliyorsunuz. Ama üretilen ekmeklerin ne gramajı belli, ne de temizliği! Ekmek konusuna müsait bir zamanda ayrıntılı gireceğim. Sonuç olarak, bizde bu horul-horul uykuculuk varken, daha çoook zam olur.
Bu konuda Hükümet ne diyor? “BEN YAPARIM” demiyor mu? Sen ne yapacaksın? “YAPTIRMAYACAKSIN…” Ama nasıl dersen, bu işler uyuyarak olmaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
