Değerli okurlarım, akıtılan gözyaşları kişinin yüzünü kirletmemeli. Aksine, o yüzlerden asalet ve insanlık fışkırmalı diyoruz ve de öyle olsun istiyoruz. Bizler öyle olsun istiyoruz ama timsah gözyaşları dökerek gündem oluşturan, günah çıkaran ve aynı zamanda büyük yazar olduğunu sanan o kadar çok insan var ki basında. Onlara ne demeli bilemiyorum.
Futbolun kimyası bozuldu demem çok hafif kalıyor. Aslında hepimizin kimyası bozuldu. Bu olumsuzluklara rağmen, umutlarımızı öldürmeden onu yeşertmeye çalışmak, yapılan vahşetler, katliamlar karşısında “Dimdik” durabilmek, büyük bir olay!
‘Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Misliyle acısını çıkaracağız. Bu olayların hepsi de kader ilahidir…’ Bu ifadeler, toplumun acze düşmesini engellemek, üzüntüsünü azaltmak, yaşanan olayları unutturmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
Futbolda, karşılaşacağın rakibini öncelikle tanımak şart! Nasıl hazırlandığını bilmek esastır. Ona göre de strateji belirleyeceksin. Her maç kazanılmasa bile, her müsabaka da kaydedilmemeli. Ülkemizde, böylesine katliamlardan sonra, şanlı bayrağımızı evinin balkonuna asan ilimiz, muhtemelen illerimiz mevcut. Sizce bu ne anlama geliyor?
Futbolda galibiyetler kadar yenilgiler de tamamen doğaldır. Bunun aksini iddia etmemiz de mümkün değildir. Ancak, bugüne kadar terör nedeniyle can veren cennet-i mekân insanlarımızın hayata ve de etmesiyle pembe ufuklara ulaşılamıyor. Yani, sadece kişiler ölmüyor. Onları sevenler, güvenenler, doğmuş ya da doğacak çocukları, birkaç aylık-yıllık eşleri, sevgilileri, nişanlıları, sözlüleri… Yaşamla kıyasıya mücadeleleri, tutacağı dost eller, sevenler, umut besleyenler. Bunların hepsi ölüyor. Umut da ölüyor diyebilirim.
Futbolda yenilirsen yenil. İlk kez yeniliyor değilsin ki! Rövanşı alırsın ve her şey süt limon olur. Futbolun rövanşı vardır ama katliamların rövanşı olmaz. Birin yerine bin öldürsen ne olur ki? Benim şehit olan civan mertlerim yeniden ailelerine kavuşurlar mı?
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Muasır medeniyetler seviyesinden sık-sık söz eder. Nutuk ve bazı vecizelerinden biliyorum. Batı’nın medeniyetinden söz etmeye çalışıyor. Batı’nın bazı konularını almamızda yarar var. Fakat önemli bir olguyu almıyoruz, alamıyoruz. Belki de korkuyoruz ya da aşağılanma olarak değerlendiriyoruz. Bunun ne olduğunu makalemizin akışı içinde küçük bir paragraf olarak düşeceğim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
