Değerli okurlarım, adaletin olmadığı yerde güzel olan hiçbir şeyden söz edilmez. Hırsızlık, dolandırıcılık, namussuzluk, cinayetler boyut kazanır. Zaten adalet herkese lazımdır, zalimlere de lazımdır. Yöneticilerin bu konuyu iyi değerlendirmeleri, hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.
Güçlü olanlar, adaleti hiçe sayıyorlarsa, nasıl olsa yırtarım diyorlarsa, yemezler! Öyle bir an gelir ki, onlarda adalet istiyoruz diyeceklerdir. Kişi idam edildikten sonra beraat ediyor. Buna adalet denilir mi? Geciken adalet hiçbir zaman tasvip edilmez de daha çok spor sahalarında “Adalet Olmaktan” çıkar. Bizleri Yaradan adaleti hepimiz için gerekli kılmıştır. Binlerce peygamberi nebiyi boşuna mı gönderdi… İnsanların güzel yaşamlarını sağlamak, adaleti tesis edip adil olmak için…
Konunun dini yönü böyledir ama sportif yönü de oldukça önemlidir. Bu nedenle hakemlere gereksiz yere yüklenmenin esbab-ı harbiyyesi olamaz. Büyük koltuklarda oturan, atanmış hakimler, hem de yüksek yargı koltuklarında oturup hukuk adına bir çok utanç verici kararlara imza atarken, bizler hakemleri aşağılarız daha ziyade. Oysa saniyelerle ölçülen adaletin terazisini hassas ayarlarla ölçeriz, incecik eler, sıkıca dokuruz. Hele bir de o hakem birazcık antipatikse. Haksızlık olduğunu bile-bile oyunun yapısını gereği bunun böyle olduğunu göre-göre ve de asla o yükün altına girmeye cesaret edemeyeceğimiz yüzleşmeden…
Ancak, futbol oyunun en büyük adaletsizliği, asıl büyüğü bu oyunun doğal yapısının dışında ortaya çıkan haksızlıklardır. Kişisel çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen kıymeti kendinden menkul bir takım insanlar çıkarlar ve göbeklerini gere-gere açıklamalar yaparlar. O ensesi kalın insanlar neler söylerler:
Şunları sık-sık duyar olmuştum… Hukuk kurumlarına hakaret etmek, kaybettiklerinde mızıkçılık yapmak! Demagoji ile birlikte bağırıp çağırmak! Gerçekçi olmamız gerekirse, adaletsizliğin asıl kaynağı da budur. Haklar ve özgürlükler rejimini sorumluluk altından koparıp, sürekli ve yüzleri kızarmadan adalet isterler o en sesi kalın sizde insanlar…
Sözde adalet isteyen bu insanların, hepsi kendilerine Demokrat, hepsi kendilerine Adildirler! Gerçeği söylemek onlara o kadar ağır gelir ki kelimelerle anlatabilmem mümkün değil. Ortada dönen milyarlardan (Kasımpaşalı da buna dahil) nemalanmak ve de imtiyaz…
Uzun yıllar üç büyükleri olarak vasıflandırdığımız takımlarımız… Bunlar yetmediği gibi, onları taklit ederek, koltuğuna yapışan bazı Anadolu takımları… Bunları yarınki sayımızda sizlere sunacağım. Bu arada profesyonel futbol kulüplerimizin de, hoşa gitmeyen ama yıllardan veri devam eden olumsuz durumlarını da aktaracağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
