Değerli okurlarım; futbol, siyaset, ticaret olsun ya da hangi konu olursa olsun, fikir alış verişindeki ifadeler ortamı hem gerer, hem de sakinleştirir. Bunu bilmemize rağmen yine de sizlerimizi denetleyemiyoruz. Durup dururken belayı satın alıyoruz.
Örneğin, UEFA, savunma için o iki futbol kulübümüzün yetkililerini davet etmişti. Sorulan soruların çoğuna verilen yanıt çok ilginç! Gidin onlara-bunlara sorun denmiştir. Ortada örnek alınan bir kişi var ve diyor ki; “Biz öyle istedik, öyle olacak. Yıkacağız, yerle bir edeceğiz ve de yerine topçu taburu, cami inşa edeceğiz.”
Dil ısırmak nedir? Kişinin canını yakması, dudağını kanatması değildir. Tepki çekecek, toplumu gerecek sizlerin ağızdan çıkmasına engel olmaktır. Daha güzel sözler bularak topluma güzel mesajlar vermektir. Kasımpaşalı’ya, Çamur Nuri çok güzel nasihatlerde bulunmuş ama nedense arkadaşı bu dostane sözleri anlayacak ve kavrayacak durumda değil. Halk arasında “Salla” adı verilen döner bıçaklarıyla öpüşme eyleminde bulunanlara saldırılar. Bu yetmemiş gibi yani bu zorbalığa, acımasızlığa Allah adını karıştırıp tekbir getiriyorlar.
Sadece, onca ezaya cefaya rağmen, tazyikli kimyasal suya, soğan sarımsak, biber gazına karşı ayakta durarak kitap okuyan o gençler stres yaşamıyorlar. Hayret doğrusu, orantısız güç karşısında korkuya yenik düşmeyen, çevresini de rahatsız etmeyen “Biz Atatürk’ün Gençliğiyiz” diyen bu kültürlü çocuklara herkes şapka çıkarmalı diye düşünüyorum.
Gençlere sallama döner bıçaklarıyla saldıran zorbaların müşterek özellikleri neler demiştik, sizlere sunayım. Bir tecavüz karşısında kılları kıpırdamaz. Kız çocuklarına taciz olduğunda, görürlerde hemen unuturlar. Namus için işlenen cinayetlere “Helal olsun” derler. Kadına dayak atıldığında “Dayak cennetten çıkmıştır” derler. Hiç birisi rakı yudumlamaz, bira bile içmezler,
İçki dedik ya bunu biraz açalım. Sorun kesinlikle içki değildir, amaç tamamıyla başka! Bazı teknik direktörler öğrencilerine “Kaleyi gördüğünüz yerde şutlayacaksınız” talimatını verir. Bunun yanlış yanı yok. Kaleye şut atarken bile, öncelikle inanmak şart. Sallamalı döner bıçaklılara sahip çıkanların bir önemli özelliği de dillere destan, birilerinden duymuştum.
Namaz kıl, bira bile içme. Daha sonra ne yaparsan yap. Kanunun yasakladığı, sahtekarlık yap toplumun hoş karşılamadığı neler varsa yap arkadaş. Yeter ki namazını kıl bira içme. Yakınlarına kıyak yap, iş bitir, çocukları rahatsız et, zimmetine para geçir, sahtekarlık yap (uzatmak istemiyorum) ne yaparsan yap, herkesin göreceği yede namazını kıl, sakın ola ki ağzına içki sürme, içki içilen yerlerde bulunma. Haramdır, günahtır, ahlaksız olursun!
Bunları duyduktan sonra kendi adıma bir karar aldım. Bundan böyle aslan sütü (bulut renkli lezzet) içeceğim. Biraya elimi bile sürmeyeceğim. Bu saatten sonra bira içip ahlaksız mı olayım? Bana ahlaksız mı desinler yapmam doğrusu. Bira içip ahlaksızlığı kabul edemem.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
