Değerli okurlarım, şan, şöhret, para, bunlar futbolda mevcut ama ayak oyunu dediğimiz bu spora şaşı bakanlar da alabildiğine. Öyle futbolcular tanırım ki, sezon başı olmasına rağmen “Bu adam futbolcu mu?” diye düşündüğüm olmuştur. Futbolda kazanımları doğrudan etkileyen unsurlar: İşini ciddiye almamak, Gece hayatına sıcak bakmak, sık-sık sakatlanmak, Sakatlanarak sezonu kapatmaktır.
Profesyonel futbolcuların sakatlık konularına daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini de hemen belirtmeliyim. Onlar bu işi meslek edinmişlerdir. Başkada bir seçenekleri bulunmamaktadır. Öyle profesyoneller var ki tutulacak yanları yok, evlere şenlik. Futbolun belli bir yaşta başlayıp yine belli yaşlarda biteceğini söylememiz mümkün değildir. 17’sinde “A” takımına girip, kırkına kadar futbol oynayan yerli yabancı çok futbolcu bulunmaktadır. Doğrusunu isterseniz onlara şapka çıkarıyorum.
Bu makalemizde sakatlığı ön plana çıkardık ve bunun üzerine biraz gidelim diye düşünmekteyim. Futbol, en sert oyunlardan biridir. Bu nedenle de (istisnaların dışında) sporcu fiziğinin gelişmesi ve iyice oturması gerekmektedir. Bu yaş on sekizdir ve otuzundan sonra da vücut bazı sinyaller verir. Bu sinyaller çok nettir, kulak vermek gerekir.
Bazı futbolcuların kendine özgü ayrıcalıkları, fedakârlıkları, özveride bulunmaları söz konusu olabilir. Oynadığı takımın alt yapısından gelmiştir. Şan, şöhret ve zenginliğe bu takımda kavuşmuştur. Kendisine kulübüne borçlu hisseder ve fedakarlık yapması gerektiğine inanır. Sakat olduğu halde oynamaya çalışır, Karambollere ayağını uzatır. Tekmelere başını uzatır, boş mukaveleye imza atar. Böyle futbolcular fazladır.
Şöyle düşünelim, bu genç futbolcu ileri de takımının kaptanı oluyor ve hatta milli takımında lideri olma mutluluğuna erişiyor. Bununla da bitmiyor ki; spor ahlakı da iyiyse, futbol tarihinde kendine bir yer ediniyor. Az bir şey değil… Kazanımlar çerçevesinde, sakatlıkların neden uzadığına, neden kalıcı olduklarına bakalım…
*Takımın sağlık ekibi başarısızdır, *Önemli maçlardan önce yapılan antrenmanın dozu yüksektir, *Bazı futbolcular kontrol altında tutulmamıştır, *Hakemler sert faulleri süzememiştir, *Bazı oyuncular olumsuz hava koşullarından olumsuz etkilenmektedir.
FİFA ve UEFA yılsız futbolcuların, teknik futbolcuların hakemler tarafından korunmasını ısrarla istemektedirler. Onlar isteye dursunlar bizim hakemlerimiz, özellikle son dönemde düdük çalanların hemen hepsi, kursla seminerle bu işi yapıyorlar. Futboldan gelen kalmadı. Sert faulleri süzemiyorlar. Futbolu bırakanlar da teknik direktörlüğe soyunuyor. Ayıkla pirincin taşını!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
