Değerli okurlarım, futbol dediğimiz bu ayak oyunundan en fazla futbolcular parsayı topluyor. Kulüp başkanlarını ve bazı yöneticileri daha sonra gündeminize getireceğim. İçlerinde o kadar uyanıkları var ki! Genel olarak, yeşil zeminde top koşturanlar sezona iyi başlarlar. Hocalarının gözüne girmek, seyirci tepkisi sporcu gibi olmalarını sağlar.
Öyle maçlar olur ki, kişi kendi kendine “Bu adam gerçekten futbolcu mu?” sorusunu sorar. Laubalilik, sorumsuzluk, formsuzluk birbirini takip eder. O futbol takımı için tehlike çanları çalmaya başlar. Yönetimin baskısıyla bazı oyuncular kadro dışı kalır, yine sorunlar devam ediyorsa teknik direktör kovulur. Yönetimin, “Biz hocamızın işine müdahale etmeyiz” şeklindeki beyanatlarına kimse inanmasın. Üst üste iki yenilgi alınsın bakalım neler oluyor?
Yapılan yanlışlarda ve takımın başarısızlığında teknik direktörün de futbolcuların da payı vardır. Nedense iki tarafta yanlışı kabullenmez, suç ortada kalır ve hiç kimse yanlıştan dönmeyi düşünmez. Delikanlı gibi kabullenmiyorlar da ondan. Öncelikle, yanlışa düşen teknik direktörlere bakalım. Sezon başı uzun kamp döneminde oyuncularına gerekli kondisyonu veremezse, yine aynı dönemde sistemini oturtamazsa, oyuncularıyla diyalogu olumsuz olursa! Oyuncularının kapasitesini bilemez de duygusal davranırsa, takımın iskeletini kuramazsa, Takımını motive etme yeteneğinden yoksunsa! Kendisi de takıma ısınamadıysa,bazı futbolcuları korumaya kalkarsa, maçlardan sonra oyuncularıyla bir araya gelemezse! Bu saydıklarımı alt alta koyup topladığınızda, başarısızlığın gerçek nedeni ortaya çıkar. Bazı dezavantajları teknik direktör iyi niyetliyse kısa sürede telafi eder.
Ancak, takımına ve oyuncularına ısınamadıysa, bunun telafisi olamaz, işte bu mümkün değildir. Liglerimizde bu türden olayları sık-sık yaşıyoruz. Ya futbolcular; (Yıldırım Demirören’in dediği gibi) sütten çıkmış ak kaşık mı? Tabi ki değiller! Uzun kamp döneminde de hafta içi antrenmanların hakkını vermeliler, hocalarına, arkadaşlarına ve rakibe saygılı olmalılar. Yaptıkları işi sevmeliler, Sporseverlerle, hakemlerle olumsuz diyaloga girmemeliler, sık-sık kart görerek arkadaşlarını zor durumda bırakmamalılar. Gereksiz yere havalara girmemeleri şayanı tavsiyedir…
Bu saydıklarım futbolun mihenk taşlarından bazılarıdır. Hele yeni yetmeyse bunları uygulamaları şarttır. Bir futbol takımında sakatlıklar normalin üstündeyse bunun belli nedenleri vardır. Bunu da yarın ki sayımızda sizlere sunacağım. Futbolcu olmakta, futbolu oynamakta kolay bir hadise değildir!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
