Değerli okurlarım, insanın kaderini belirleyen en önemli etmenlerden biri, büyük düşünmesi, hayal kurması, kurduğu bu hayallerin peşinde kararlı biçimde koşabilmesidir. Yani, kaderci olmaması, Kafası kıyak ayyaş olması, standardın dışına çıkması, standart üstü olmasıdır…
Bildiğiniz gibi, tarih boyunca kaderci olmayıp, standart üstü olmayı başaranların büyük bölümü yaşadıkları çağlarda “hayalperest” diye anıldı, bir kısmı da kilise tarafından lanetlendi, ölüme mahkûm edildi. Oysa savundukları aykırı fikirlerle önce kendi yazgılarını belirleyen bu bir avuç azınlık, standardın dışına çıkarak, kurdukları hayalleri gerçeğe dönüştürerek aynı zamanda insanlığın yazgısını da değiştirmeyi başarmışlardır.
Ateşin bulunmasını şimdilik donduralım. Yazının bulunmasıyla başlayan uygarlık tarihinin kilometre taşlarını döşeyen bu bir avuç düşünür, bilim adamları-kadınlarıdır. Standardın, katı kuraları ile yasak ve günahlardan oluşan o görünmez kalın duvarlarını yıkarak özgür dünyanın temellerini atan o ölümsüz muhteremler…
Çok önemli isimler var, hepsini yazmam olanaksız. Günümüz teknolojisinin altyapısını oluşturanlar, yaşamımıza ışık tutanlar dersem daha iyi anlatmış olurum. Sadece, bunlara aralarında Ulu Önder Atatürk’ün de olduğu birkaç büyük devlet ve siyaset adamı eklenebilir. Bu şekilde o standart üstü insanlarını değerini daha iyi anlatmış ve anlamış oluruz.
Günlük yaşamımızı etkisi altına alan, vazgeçilmez bir parçası halindeki sporda da durum pek farklı değil, şimdilik idare edip gidiyor. Türkiye bugün hala dünya üçüncüsü apoletini omzunda taşıyorsa, UEFA ve Süper Kupa sahibi bir takımımız varsa, şampiyonlar ligi finaline ev sahipliği yapabiliyorsak, Formula 1 organize edebiliyorsak; bu yaklaşım, büyük düşünen, bir avuç büyük spor adamı sayesinde olmuştur. Onlara selam olsun.
Makaleye giriş uzun oldu ama iyi oldu diye düşünüyorum. Giriş bölümü hep romanlarda olmaz ya! Nereye varmak istiyoruz? Neleri anlatmaya çalışacağız? Efendim, futbolun yüz karası olan şike, doping, teşvik primi falan filan! Önce erozyonu önleyeceğiz, altyapıyı sağlamlaştırıp yolumuza devam etmek azmindeyiz.
Önemli bir uyarı da bulunmak istiyorum. Bir işi yaptıysanız “yaptık” diyebilmeliyiz. Bir işi yapmadıysanız o zaman da “yapmadık” diye haykırabilmelisiniz. Bunun ikisini de beceremiyorsak, kaçacak bir yerimiz olamaz. İhale üstümüze kalır, benden söylemesi!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA