Değerli okurlarım, bundan önceki makalelerimden birinin “Plaj Sporu” olduğunu çok iyi hatırlıyorum ve eminim ki sizler de okumuşsunuzdur. Şehrimiz, dünyanın en uzun sahil şeritlerinden birine sahip olmasına rağmen, bırakın sporunu, bir plajının olmadığından uzun-uzun yakınmıştım.
Şimdi anlatacaklarım sizleri daha da üzecek, “Böyle mi olmalıydı” dedirtecek… Efendim, yıpranmış tarih kitapları ve bazı ansiklopedilerden edindiğim bilgilere, tarih bilgileri üst düzeyde seyreden uzman kişilerle yaptığım söyleşilerden edindiğim izlenimler, inanın beni çok rahatsız etti. Neden mi? Büyük İskender, Anadolu’ya geçip güzergahındaki şehirleri istila ettiğinde, konaklama yeri olarak şehrimizi uygun görmüştür. Ancak, burada altını çizerek bir konuyu açıklamam gerekmektedir. Tarihte üç önemli devlet adamı ve komutan vardır ki, üçünün de adı İskender’dir.
İsimleri aynı “Adaş” olan bu üç komutanı birbirine karıştırmamak için bu paragrafı açmak durumunda kaldım. Bizi ilgilendirenin Makedonyalı İskender olduğunu bilsek bile. Bilgi tazelemenin zararı olduğunu düşünmüyorum. Şimdi kısaca, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de de zikredilen “İskender-i Zül-karneyn”den söz edelim, kısa-kısa anlatmaya çalışacağım.
Nedense, bu üç İskender de, zamanlama bakımından birbirine karıştırılmakta ya da sadece bu üç önemli kişiyi bir İskender olarak değerlendirmektedirler. Tabi ki büyük yanlış! Tarih itibariyle ilk önce gelen ve Zül-karneyn adı ile bildirilen “İskender-i” Zül-karneyn olup, Tanrı’ya inanan bir zat olarak bilinmekte ve Doğu’ya ve Batı’ya seferler yaptığı için kendisine bu isim verilmiştir.
İkinci İskender’e gelince; kronolojik sıraya göre ikinci ve adı “Münzir” olan çok eski bir Yemen hükümdarı olup, Çin’e kadar gitmişti. Üçüncü olarak ve bizi daha fazla ilgilendiren Makedonyalı İskender’den iki bin sene önce yaşamıştır.
Üçüncü İskender, dikkat ederseniz, Makedonyalı İskender’i sanki yakın tarihimizin bir komutanı gibi görüyor ve hakkında daha fazla şeyler biliyoruz. Makedonyalı Kral Filip’in oğlu olup, on üç yaşında Aristo’nun terbiyesine bırakılan ve yirmi yaşında kral olan Büyük İskender, M.Ö. 356-323 yılları arasında yaşamış olup 33 yaşında da vefat etmiştir. Makedonyalı Büyük İskender, genç yaşta öldüğü biliniyor ama eceliyle ölmemiş, içkisine zehir konularak ölümüne neden olunmuştur.
Milattan önce, bilinen toprakla alarak tarihe geçen bu insanları kısacık anlatmaya çalıştım. Gerek duyulursa ayrıntılara da girebilirim. Bunları neden anlattım, bir sorun bakalım! Yarına!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
