Değerli okurlarım, aslında başka bir başlık atmam gerekiyordu ama öylesine ilginç gelişmeler yaşıyoruz ki, bir başlığı açıklamaya çalışmak duygularıma ters düşüyor.
Diyecektim ki ‘Saha kapatmalarda taraftarların konumu!’ Evet, başlığımız aynen böyle olacaktı. Tabi ki bunu da işleyeceğiz ama ne mümkün, öyle sivri beyanatlar, öylesine dâhiyane buluşmalar gündem oluşturuluyor ki bunu katarımızın en son vagonuna atmak zorunda kalıyoruz. Bakınız…
‘…Tüzel kişilere ceza verilemez, kulüplere ceza verilirse şehirler cezalandırılmış olur. Takımlar küme düşürülürse, futbolumuzun kapısına kilit vurulur. Biliyorsunuz bunun sonunda yargı kararı var, ihaleler ve anne-baba demeye başlayan sübyanların istikbali olduğuna inandığımız 4+4+4 denklemi var. Bunları hiç düşündünüz mü?’
Efendim, yukarıdaki vecizeler bana ait değildir ve tamamıyla alıntıdır, iktibastır. Bizde o sözleri söyleyecek yürek, düşünecek bellek nerede!.. Sayın Başbakan’ın ayaküstü söylediği büyük uzlaştırıcı sözlerdir. Hem de ayaküstü, fazla düşünmeye de gerek duymadan ve de gece yarısı, yani bizler mışıl-mışıl uyurken. Hani zamlar gece yarısı yapılıyor ya onun gibi, tıpa tıp aynı.
Vecizeler bitmedi ve devam ediyor. ‘Avrupa’ya 5 yıl gitmezsek n’olur? Futbol garın mı doyurur?’ 5 yıl Avrupa’ya gitmemenin maddi-manevi faturasını sizlere sunmadan önce Dünya Doğayı Koruma Vakfının önemli bir bildirisi var ki, ilk olarak onu sunmak istiyorum. Bu bildiride bize ait değildir.
‘Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından küresel ısınmaya ve çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen “Dünya Saati Kampanyası” kapsamında bu gece (bu makaleyi kaleme aldığım gece) ışıklar 1 saatliğine kapatılacak. WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, 2007’de ilk defa Avustralya ‘da iklim değişikliğine dikkat çekmek için gerçekleştirilen Dünya Saati Kampanyası’nın, bugün küresel bir kampanyaya dönüştüğünü belirtti. Tüm dünyadaki bireyleri, şirketleri ve yerel-ulusal yönetimleri çevreyle ilgili konularda harekete geçmeleri için cesaretlendiren kampanyanın, her yıl Mart ayının son Cumartesi günü 20.30-21.30’da gerçekleştirildiğini ifade eden Baştak, Türkiye’de de bu yıl dördüncü kez yapılacağını söyledi…’
Bu bildiriye neden öncelik tanıdığıma gelince… Bir saatin lafımı olur? Bildiğiniz gibi, doğu bölgelerimiz yılın altı ayında zifiri karanlık, erkenden dinlenmeye çekilirler. Şehrimize gelince, çatıları uçuran rüzgara poyraza gerek yok. Bir makalemde sözünü ettiğim gibi, bir vatandaş hızlı öksürsün, “SAK” diye her taraf zifiri karanlığa gömülüyor. Saatlerce devam ediyor ve de faili de meçhul…
Elektrik kesintilerinin bir faydası var ki göz ardı etmemiz mümkün değildir. Atalarımız ne buyurmuşlar: “Her ailenin en azından üç çocuğu olmalı…” Şimdi diyeceksiniz ki ‘bunların sporla ne ilgisi var?’ Futbolun sadece topu tekmelemek olmadığını belirtmek isterim. İçeriğinde her şey mevcut!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA