Değerli Okurlarım, spor ve özellikle Futbolla beraber, her şeye ne dense saygıda kusur ediliyor. Bunu anlamak da mümkün değil. Bakınız, bu konuda büyük kurtarıcı Atatürk neler söylemiş;
“…Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, göreceği öğrenimin sınırları ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce saygılı olmayı, Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir…”
Efendim, dikkat ettiyseniz ki mutlaka etmişsinizdir. Gençlerimizin spor yapmak amacıyla kullandıkları kapalı ve açık spor alanları ile tüm futbol sahalarında ve de en görülen bir yerinde Büyük Atatürk’ün şu vecizesi de yer almaktadır. “Ben Sporcunun Zeki Ve Çevik Ve Aynı Zamanda Ahlaklısını Severim.” Bizimle beraber, son iki kuşağın da dünyaya gelmediği bir dönemde gençlere armağan edilen bu vecize, sizler de onaylayacaksınız ki, hiç de boşuna söylenmemiştir.
Daha bitmedi. Büyük Kurtarıcı Yüksek Öğretim Kurumlarının da, bu konuda önemli görevleri olduğunu da söylemiştir. Merak edenler (futbol garın mı doyurur diyenler var ya…) için;
-Türk Milletinin Milli, Ahlaki, İnsani, Manevi ve Kültürel değerlerini taşıyan, Türk olmanın şeref ve mutluluğunu duyan,
-Toplumun yararını, kişisel çıkarının üstünde tutan, Aile, Ülke ve Milletine saygılı onlara karşı aynı zamanda sevgi ile dolu,
-Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren,
-İnsanlara Saygılı, Hür ve Bilimsel Gücüne, Geniş bir Dünya görüşüne sahip, İnsan Hak ve Hukukuna saygılı, Beden, Zihin, Ruh, Ahlak ve Duygu bakımından dengeli ve sağlıklı biçimde gelişmiş,
-Bilgi, ilgi ve yetenekleri yönünde, yurt kalkınmasına ve ihtiyaçlarına cevap verecek, aynı zamanda kendi geçim ve mutluluğunu sağlayacak bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve Genel Kültürüne sahip gençler olarak yetiştirmek…
-Türk Devlerinin Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir bütün olarak, Refah ve Mutluluğunu arttırmak amacıyla, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Kalkınmasına katkıda bulunacak ve güçlendirecek programlar uygulayarak, Çağdaş uygarlığın Yapıcı, Yaratıcı Seçkin bir ortağı haline gelmesini sağlamak…
Burada Yüksek Öğretim görülsün ya da görülmesin, ulusun bir ferdi olarak Türk Ulusu’nun İstikbali olan gençlik olarak “Ahlaklı ve Saygılı olmak” ön plana alınmış ve her kesime Atatürk tarafından önemle belirtilmiştir. Bizler de bu önemli önerilere uyuyor muyuz dersiniz?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
