Futbola Kadın Eli Değmeli mi? (1)

0
67

Değerli okurlarım, zaman-zaman öyle anlar yaşıyorum ki, acaba diyorum diğer yazarlarda bu duygular egemen oluyor mu? Daktilomun başında olmama rağmen aklıma hiçbir şey gelmiyor. Olacak şey değil. Çoğu zaman konuları sıraya koyarım, bazılarını es geçerim falan. Muhtemelen sıra dışı bir şeyler yazmaya ve sizlere sunmayı düşündüğümden böyle şeyler oluyordur.

Bu makalemi okuduğunuzda Mart Ayı veda edecek ve terlemeye başlayacağımız sıcak günlerle dirsek temasında olacağız ama şimdi soğuk havaların bizleri bırakmaya hiç de niyeti yok. Çalışma odamdan ormana bakıyorum da, gördüklerim düşüncelerimi doğruluyor.

Bizim buralarda öyle rüzgâr esiyor ki çatıları uçuran, çanak antenleri hamur gibi yoğuran Allah’ın afadı. Poyraz mıdır, Moson mudur bilinmez ama esmeye başladığında ormandaki asırlık çam ağaçları toprağa secde ediyor. Nereden geldiğini de bilemezsiniz ve sanki gökyüzünden büyük bir güç onu bizim ellere gönderiyor.

Bizim ellerde yeni bir moda gündem oluşturuyor. Bu modanın adı: ELEKTRİK KESİNTİSİ! Paris’ten falan gelmiyor, yerli mamul, bizim icadımız. Öyle ki birisi hızlı öksürsün “ŞAK” diye elektrik kesiliyor ve iki sezondur bu mesele boyut kazandı, daha ne kadar devam eder onunda bilen yok. Zaten abonelere bilgi vermeyi de, bu nezaketi de kimse düşünmüyor. İskenderun’da da bu elektrik kesintileri bir ara sıkıntı yaratmıştı ama zamanın Belediye Başkanı, bu işi basiretli çalışması ile kökünden haletti. Kendisine teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunarım.

Efendim, çatıları uçuran, çanak antenleri buruşturan fırtınalardan ve elektrik kesintilerinden söz ettim. Diyeceksiniz ki, bunun sporla ne ilgisi var. Öyle düşünceler olacaktır mutlaka. Peki, elektrik olmazsa spor programlarını ve özellikle futbol maçlarını nasıl izleyeceğiz? Spora olan açlığımızı nasıl gidereceğiz? Futbol hepimizin yaşam biçimi, bunu unutmayalım.

Şayet, “FUTBOL GARIN MI DOYURUR?”lardan olsaydık, elektrik kesintisinden etkilenmez, her şeyi mum ışığında yapardık. Bana göre, futbolsuz yaşamak, yaşamamak demektir. Ayrıca, maddi manevi futbolun yanında olan sporseverler de olmasa, bizim futbolumuz amatör kümeye düşer ve orada asırlarca kalır. Son sekiz dokuz aydır gelişen olumsuz olaylara rağmen, hala futbolseverler statları dolduruyorsa, Lig TV üçe bölünmesine rağmen yine de aboneleri varsa, bu insanlara sonuna kadar saygılı olmak gerekmez mi?

Kulüp Yöneticileri, Türkiye Futbol Federasyonu, İlle de Hakemlerimiz. Bunların ayrıntılarını ve meşhur Kulüpler Birliğini ve de Merkez Hakem Kurumu’nu, onlarla yoğunlaşacak kaosu yarınki sayımızda anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here