Değerli okurlarım, zaman-zaman futbolu sizlere anlatma gereği duyduğumda, onun hakkında o kadar iddialı ifadeler kullandım ki; bu ifadeleri sporun diğer dalları için söylemimiz söz konusu olamıyor. Neden? Çünkü olamıyor, anlatılamıyor da ondan…
Dilerseniz, futbol kadar olmasa da, komple bir spor dalı olan basketbolla, futbolu mukayese edelim ve arada ki uçuruma tanık olalım. Basketbol müsabakaları (nedense) kapalı salonlarda oynanır, taraftar ve seyirci sayısı da bellidir. Her zeminde basketbol oynanmaz, basketbol oynayabilmek için, bir ön harcamaya gereksinim vardır. Basketbol, futbolun hep gölgesinde kalmıştır. Televizyon yayınlarında bile, futbol daima önceliklidir…
Bu saydıklarım, bir anda düşündüklerimiz, aklımıza gelenler. Estetik, heyecan ve kalite itibariyle basketbol, futbola tercih edilmeyen ve edilemeyecek olan bir sor dalıdır. Basketbol milli takımımızın Dünya ikincisi olduğu müsabakalarda heyecan duymadık mı? Nasıl duymadık, hem de pür dikkat izledik milli takımımızın tüm maçlarını. Oraya kadar.
Öncelikle, çok daha ağırlıkta olduğu yönlerini bundan önceki bazı makalelerimde sizlere sunmuştum ya, tekrarlamanın bir sakıncası olduğunu sanmıyorum. En azından, anılarımız ve bilgilerimiz tazelenmiş olur. Futbolun temaşa zevki en üst düzeyde seyreden bir spor olduğunu peşinen söylemeliyim. Bu spor da avantaj kuralı söz konusudur. Basketbol gibi, dokunsan hemen düdük çalmıyor. Ancak bir gerçeği de vurgulamadan da geçemeyeceğim.
Basketbol dört çeyreklik (onar dakikadan dört periyot) bir müsabakadır. Müsabaka esnasında tüm oyuncular hareket halindedir. Oyun içinde mola almak da basketbolun farklılıklarından biridir. Futbol ses getiren bir spordur. Verdiği heyecan hep üst düzeyde olmuştur. Şiddet, doping, şike ve teşvik primi rezaletleri hep bu sporda olmuştur genel olarak.
Sözü buraya getirmişken, özerkliği olan TFF’nin, son günlerde şike dedikodularıyla futbola gölge düşüren kişilere ve takımlara gereken cezayı vereceğini ümit etmekteyiz. Bir anlamda, bu çirkinliklere verilecek cezaların boyutu, Federasyonun karizmasını Türk futboluna bakışını, ileriye dönük icraatlarını gösterecektir.
Yani, bu çirkin hadiseler karşısında ki duruşları, amaçlarını da belli edecektir. Gelişen bu çirkin hadiseler, onlar için bir mihenk taşı niteliğindedir. Kişilere ve takımlara vereceği kararlar, Türk futbolunun sahipsiz olmadığını de belirleyecektir. Tarafsız ve özerk bir yönetim olarak verecekleri kararalar spor kamuoyunu tatmin edecek nitelikte olacağını düşünmekteyim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
